GİRESUN TÜRKÜLERİ
Hüseyin MÜMTAZ
“Çatak altından çıktık voltaya”, Sadi Yaver Ataman’ın derlediği bir Giresun türküsüdür.
Sohbet/muhabbet gecelerinin en sevdiğim Giresun türküsüdür. (Hattâ bir yemekte Rahmetli Rauf Bey’e de -Denktaş- dinlettiydim, çok hoşuna gitmişti).
“Ehlileştirilmiş”, AB sürecine ve zamana uydurulmuş, etliye/sütlüye dokunmaz hâle getirilmiş başlangıcı ve nakarat kısmı şöyledir;
“Çatak altından çıktık voltaya
Acemi balıklar yavrum gelmez oltaya
Zalimin kızını aldık da ortaya
…
Elindedir, elinde elinde
Gaması var belinde
Ben o yâre vuruldum
Giresun’un yolunda”
(Meraklısı türkünün değiştirilmiş sözlerinin aslını, konunun uzmanı Ayhan Yüksel’den öğrenebilir).
Unuttuk zannetmeyin, alıştık kanıksadık da susacağız hiç zannetmeyin.
Keşap durağına dikilen Çan Kulesi’ni, Ada’da geleni gideni karşılayan etekli Arganotları, Taşbaşı’nda “restore edilerek tarihe kazandırılan” Rum Jimnazyumu’nun kütüphane binasını, Tamzara’da “yeni” icat edilen dokuma türünü bilgisayarın tuşlarına basabildiğimiz sürece yazacağız.
“Mübarek arife günü” Müslüman Arap turistleri celbedebilmek için Giresun Adası’nda papaz ve oğlan çocuğu mezarları, şarap küpleri keşfedebilmek; “Kalisar”da kilise restore etmek; Çepni dokumalarının patentini başkalarına teslim etmek…
Yahut Ege kıyılarının pahalılığından yerli turistler Yunan adalarına akarken Yunanlı turist gelecek diye (baştan alalım); “Kalisar”da kilise, Taşbaşı’nda Etniki Eterya’nın silah deposunu restore edip, Giresun’un yol üstüne Çan Kulesi dikmek ne demektir?
PKK sahile 15 kilometre yaklaşmışken çan kulesi, kilise harabesi, şarap küpü, papaz mezarı görmek için turist geleceğini mi zannediyorsunuz?
Çepni geleneği olan “Mayıs 7’si” şenlik alanı çöp dağlarının, çöp kokularının ortasında kaybolmuş ne gam?
Giresun’un “gününe” sahip olamıyorsunuz, tarihi ile hiç uğraşmayın, ufkunuz yetmez boğulursunuz…
Giresun “Atatürk Meydanı”nda iftar yemeği verilirken yemeğin Ordu’da yaptırılıp, Ordu plakalı araçlarla getirilip yine Ordu’dan gelen garsonlarca servis edilmesini nasıl izah edeceksiniz?
Ya ağzınızı her açtığınızda “Avrupa’nın ve Türkiye’nin tamamı deniz üzerine kurulan tek havalimanı olma özelliği taşıyan Ordu-Giresun Havalimanı” demeye doyamadığınız o havaalanı?
Adı güya, lütfen Ordu-Giresun ama kaymağını Ordu yiyor.
Bütün açıklamaları, yeni seferlerin duyurusunu, yolcu yoğunluğunu Ordu’lu yetkililer yapıyor.
Açılışta bile Giresun Belediye Başkanı’na söz verilmemişti unuttunuz mu?
İsmi “Ordu-Giresun” ama havaalanı’nda 52 plakalı Gülyalı taksileri çalışıyor, otoparkı da onlar işletiyor, Giresun taksileri yolcu alamıyor.
Nesi Giresun havaalanı?
Alucra Şehitliği’ndeki bakımsızlığın, bozulan duvarların ve şehitlik içindeki yabani otların giderilmesi için ille de kaymakamın mı devreye girmesi gerekiyor?
Ya “dünyanın en güzel konumlu” Giresun ATATÜRK stadyumu?
Yıkılıp da yerine ne yapılacak, kim yapacak, kime verilecek?
Atatürk adını değiştirip HAMSİ ARENA mı yapacaksınız? Yahut FINDIK ARENA?
Or-Gi Havaalanı’na isim aranırken “Osman Ağa”yı önermiştik.
Madem niyetlendiniz bari yeni stada “Osman Ağa Stadı” diyebilir misiniz?
“Atatürk’ün fedaisi” ve muhafızı değil miydi?
Gölgede 30 derece, % 70 nemde şimdilik bu kadar…
Türkü’ye devam..
Gece ortalık serinlesin, devam ederiz… 15 Temmuz 2016
57’İNCİ ALAY HER YERDE/HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY EFRÂDIYIZ