NATO, yeniden yapılanma içinde mi?…

NECDET BULUZ

NATO’NUN Varşova’daki zirvesinde öncelikle Türkiye’nin isteklerine kavuşup kavuşmadığına bakalım:
Türkiye’nin savunmasına katkı olarak AWACS uçaklarının gönderileceği belirtiliyor. Bu kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’daki konuşmasında dile getirdiği cinsten aktif ve geniş kapsamlı bir desteğin olmadığını da belirtelim.
Aslına bakılacak olursa NATO, son yıllarda sıkıntılı günler yaşamaya başladı. Özellikle de İngiltere’nin (AB) üyeliğinden ayrılmasından sonra NATO içinde de önemli çatlakların oluşabileceği tahmin ediliyor. Bu gelişmeler konusunda şimdiden bazı tahminler yapmak da doğru olmayacaktır.
İttifakın belli sorunları ve yine bazı tehditlerle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Milliyet Dış Politika yazarı ağabeyimiz ve üstat Sami Kohen, konu ile ilgili köşesinde yazdığı bir yazıda bu sorunları şöyle özetlemiş, sizlerle paylaşıyoruz:
1) “Rus tehdidi”. Doğu Ukrayna’nın istilası ile Ukrayna’nın ve Kırım’ın ilhakının ardından Moskova’nın Kuzey ve Doğu Avrupa ülkelerine yönelik baskılar ve askeri güç gösterileri, NATO’da büyük kaygı yaratmış durumda.
2) “Bölge dışı tehditler”. Misyonunu Afganistan’a kadar uzatan NATO, şimdi özellikle Ortadoğu’dan kaynaklanan (IŞİD gibi) kendi üyelerini de hedef alan terör saldırılarıyla karşı karşıya…
3) “Bölge içi sıkıntılar”. Suriye başta olmak üzere Asya’dan ve Afrika’dan gelen göç dalgası, birçok NATO üyesinin başını ağrıtıyor. Avrupa ciddi ekonomik ve sosyal çalkantılarla sarsılıyor. İngiltere’nin AB’den çıkması, ittifaka dahil bazı ülkeler arasında domino etkisi yapması tehlikesini yaratıyor.
Dikkat edecek olursak, ittifakın bugün en büyük endişesinin Rusya ve Rusya’nın yayılmacı politikası olduğunu görüyoruz. NATO üç Baltık ülkesiyle Polonya’ya 4 bin kişilik bir askeri güç gönderecek. Bu sembolik güç gösterisinin amacı, Rusya’nın bu ülkelere ve bölgeye “yayılması”nı önlemek olarak değerlendirmek gerekiyor.
İttifak üyelerini hedef alan IŞİD karşısında daha aktif duruma gelebilmek için Türkiye’ye gönderilmesi düşünülen AWACS uçakları hiç kuşkusuz Türkiye’nin güvenliği açısından önemlidir ama, NATO bu sayede ittifak içindeki Batı ülkelerini korumayı öncelikli hale getiriyor.
En önemli konulardan biri da Ortadoğu coğrafyasından sığınmacı yayılmasının önlenmesi olayıdır. Özellikle Suriyeli sığınmacılara kapılarını kapatan Batı’nın bu yayılmacılıktan çok daha iyi korunabilmesi için bölge dışı tehditlere karşı da daha aktif şekilde hareket etmesinin önü açılacaktır.
Şimdi bütün bunları alt alta koyup, ortaya çıkan tabloya baktığımızda NATO’nun Türkiye’nin beklentilerine tatmin edici yanıt vermemiş olduğunu görüyoruz. Erdoğan’ın dile getirdiği aktif ve geniş kapsamlı bir destekten şu an için söz etmemiz de mümkün değildir.
Suriye kaynaklı terör tehdidi neden ciddiye alınmıyor? Türkiye, NATO tarafından korunacak ve ortaya çıkan tehditlere karşı güçlendirilecekse, acaba bu konuda neden beklentilere yanıt verilmemiştir?
Suriye’den önce Türkiye’ye, daha sonra Batı’ya yayılan terör tehdidine karşı, sınırda bir tampon bölge kurulması ve Türkiye’nin rahatlatılması konusunda NATO’da bir adımın atılmamış olması düşündürücüdür.
NATO, Balkanlar’da ve Karadeniz’de varlığını güçlendirecek. Ancak, bunun altında yatan gerçek yine Rusya’dır. Bütün hedef Rusya yayılmacılığının karşısında caydırıcı olabilmektir.
Artısı ile, artısı ile NATO’nun Türkiye’yi de yakından ilgilendiren kararlarını gözden geçirmekte fayda görüyoruz:
NATO’nun Varşova’da yaptığı zirvenin ardından 139 maddelik bir tebliğ yayınlandı.
Varşova tebliğine göre, Türkiye’yi yakından ilgilendiren konular şöyle sıralanıyor:

NATO’nun üye sayısı Karadağ’ın katılımıyla 28’den 29’a çıkarılacak.
NATO’nun değerleri, bireysel özgürlük, insan hakları, demokrasi ve hukuk devletidir.
NATO, özellikle Avrupa Birliği kararlarına uymaya ve Avrupa Birliği ile yakın çalışmaya devam edecek,

Irak ve NATO arasında yapılan anlaşma gereği Irak askerlerinin Türkiye ve Ürdün’de eğitilmesine karar verildiği açıklanıyor.
Potansiyel balistik füze saldırılarına karşı Kürecik erken uyarı radar sisteminin kurulmasının olumlu bir gelişme olarak kabul edildiği bildiriliyor.

NATO Türkiye’den daha fazla askerî harcama yapmasını istiyor. Şu anda Türkiye’nin askerî harcamaları, NATO askerî harcamaları eşik değeri dikkate alındığında, milli gelire oranı yüzde 1,56 olarak gözüküyor. arada NATO’nun toplam askerî harcama tutarının 900,5 milyar dolar olduğu biliniyor. Bu tutarın 650 milyar dolarını ABD karşılıyor. İngiltere 60, Fransa 44, Almanya 40 milyar dolar katkı yapıyor. Diğer 24 ülkenin katkısı 106,5 milyar dolar oluyor.

NATO üyelerinin askerî harcamalarının, milli gelirlerinin minimum yüzde 2’si düzeyinde olmasının daha önce kabul edildiği açıklanıyor. Fakat bazı üye ülkelerin, reel olarak bu askerî harcama hedefinin gerisinde kaldığı ileri sürülüyor.

necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - 20150707 collective defence img 375

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir