Hikmet Çiçek : Topçu Kışlası sevdası nereden geliyor?
"Türk tarihine kara bir leke olarak geçen 31 Mart gerici ayaklanmasının merkezi Topçu Kışlası’ydı."
23 Haziran 2016 Perşembe 11:00 hikmetcicek01
Milyonlarca yurttaşın sokaklara döküldüğü büyük Haziran eylemlerinin fitilini, AKP’nin Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası’nı yeniden inşa önerisi ateşlemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan kafayı "Topçu Kışlası"na takmış. Israrla Topçu Kışlası’nı yeniden kurmak istiyor.
GERİCİLİĞİN MERKEZİ
Taksim Kışlası ya da Halil Paşa Topçu Kışlası II. Selim zamanında yapılmıştı, Sultan Hamit döneminde ise büyük bir gericilik merkezi haline getirilmişti. Topçu Kışlası, 31 Mart gerici ayaklanmasının en kanlı simgelerinden biriydi. Taksim Topçu Kışlası’ndan çıkan isyancılar, "mektepli" genç subayları katlettiler. İstanbul sokaklarında kan oluk oluk aktı. İttihat ve Terakki taraftarı, "mektepli" subaylar, Mülkiyeliler, Tıbbiyeliler Meşrutiyet taraftarı, hürriyetçi kimi yakaladılarsa "katli vaciptir" diyerek boğazladılar…
Meclis-i Mebusan’ın bulunduğu Babıali basıldı, Lazkiye milletvekili Arslan Bey, Hüseyin Cahit’e (Yalçın) benzetilerek öldürüldü, Asarı Tevfik gemisi komutanı Binbaşı Ali Kabuli Bey linç edildi, hem de Abdülhamit’in Yıldız Sarayı’nın önünde…
Türk tarihine kara bir leke olarak geçti, "31 Mart Vakası"… İsyanın merkezi Topçu Kışlası’ydı.
Peki sonra ne oldu?
Mustafa Kemal’in Kurmay Başkanlığını yaptığı Hareket Ordusu; Topçu Kışlası’nı toplarıyla yerle bir etti, ortadan kaldırdı. Şimdi yeniden yapmaya niyetlenen kim? AKP ve Erdoğan. Vay sen misin "Ulu Hakan" Abdülhamit Han’ın Topçu Kışlasını yıkan! Biz de onu İttihatçılara ve Mustafa Kemal’e karşı yeniden yaparız!
TARİHİ ESER Mİ?
Peki Topçu Kışlası tarihi bir eser miydi? Mimarlık tarihi bilgini Prof. Dr. Doğan Kuban, Topçu Kışlası’nın tarihi açıdan bir mimari değeri olmadığını belirtir. Zaten Topçu Kışlası, bu top atışlarından sonra bir moloz yığınına dönüştü. 1940’larda dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar tarafından Taksim Meydanı düzenleme çalışması yapılmaya başlandı. Fransız şehir planlamacısı Henri Prost’un önerileri çerçevesinde geliştirilen proje ile çağdaş Cumhuriyetin bir mirası olarak yeniden düzenlendi ve Taksim Gezi Parkı oldu.
Tarihi önemi yok, ama 31 Mart gerici isyanı için önemi büyük!
Cumhuriyet düşmanları "kahraman" haline getirildi. İstiklal Savaşının tescilli vatan hainlerinden, İngiliz hayranı (İngiliz Muhipler Cemiyeti üyesi) İskilipli Atıf Hoca’nın isminin bir devlet kurumuna verilmesi, isyancı Şeyh Sait ve Seyit Rıza’nın heykellerinin Tunceli ve Diyarbakır’a dikilmesinden sonra sıra Topçu Kışlası’na geldi!
Meraklısı için not: Bu konuda daha ayrıntılı bilgi isteyenlere, 40 yıl sonra yeniden yayımlanan, Doğan Avcıoğlu’nun "31 Mart’ta yabancı parmağı" (Kaynak Yayınları, Kasım 2013) kitabını öneririz.
İlk milli maç orada yapıldı
Kışla son olarak futbol stadyumu olarak kullanıldı. Taksim Stadı olarak faaliyete geçen kışladaki ilk maç, aynı zamanda Türk Milli Futbol Takımı’nın da ilk resmi karşılaşması olan Türkiye- Romanya maçı oldu. Bu maç 26 Ekim 1923’te oynandı. Romanya karşısında 1–0 mağlup duruma düşen Millilerimiz, Zeki Rıza Sporel’in 32 ve 50’nci dakikalarda attığı iki golle öne geçmeyi başardı. Romanya’nın ikinci golüyle 2–2 berabere biten maçta Romanya’ya iki gol atan Zeki Rıza Sporel, A Milli Takım’ın ilk golcüsü olarak tarihe geçti.
‘Tarih katliamı!’
Cumhurbaşkanının bu meseleye bu kadar önem vermesi ve döne döne gelmesi, "İnönü’nün yıktırdığı bir tarihi eseri yeniden yerine koyma" isteğidir… Tarih katliamı, o zaman da bu zaman da "cumhuriyetin kazanımları" diye pazarlanmıştır.
(Engin Ardıç, Sabah, 22 Haziran 2016)
Gezi’yi ‘mahkum’ etmek!
Gezi’ye Topçu Kışlası, AKM’ye opera binası ne şimdi? 1-Niyetine girilen işi hitama erdirmek. 2– 2013’te başlayan Türkiye’yi zayıflatma girişimini başladığı yerde sona erdirmek. Gezi vandalizmini Gezi’de mahkum etmek.
(Halime Kökçe, Star, 22 Haziran 2016)
Gezi’ye dönüş…
Anlaşılıyor ki Tayyip Bey Gezi gençliği ile tekrar hesaplaşmak istiyor. Belki savaşın yarım kaldığı hatta o savaştan yenik çıktığı düşüncesinde. Rövanş arıyor.
(Melih Aşık, Milliyet, 21 Haziran 2016)
Hal ve gidiş hayırhah değil
O kışlayı niye yapıyoruz? Zaten İstanbul mimarisinin bir parçası hiç olmayan ve çok da eski sayılmayan bir binayı yeniden yapmanın estetik kıymeti mi var? İyi fikir değil, bilelim.
(Mustafa Karaalioğlu, Karar, 21.06.2016)
Bir yanıt yazın