2 temmuz 1993’te Sivas olaylarında yobaz kışkırtma ile çoğunluğu alevi 33 aydın diri diri yakılırken, bundan tam 3 gün sonra PKK’nın üstlendiği Başbağlar köyü katliamı ile 33 sünni kurşuna dizilerek veya yakılarak öldürüldü.
SİVAS’I HATIRLARKEN BAŞBAĞLAR’I UNUTMAMAK
Sivas ve Başbağlar katliamının sahiplenicilerine baktığınız zaman, bugün laik demokratk ulus devlet anlayışı ile inşa edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetine karşı yönelen tehdidin kaynağı görülmektedir.
Çözüm sürecinde AKP ile ortaklık yapan PKK’nın aynı yerden beslendiğini ortaya koyan çok önemli bir fotoğraftır Sivas ve Başbağlar fotoğrafı.
Sivas’ın acılarından kendine rant elde etmeye çalışan, Alevi toplumu kendi amacı için doğal zemin haline dönüştürmeye çalışan ve bu sebeple Sivas misillemesine girişen PKK’nın kanlı yüzünün ortaya düştüğü yerdir Başbağlar köyü..
Bugün hedefe ulaşma stratejisini değiştirenler terörün kanlı yüzünü unutarak, unutturarak terör örgütünün açıkça üstlendiği olayların sorumluluğunu dahi başka merkezlere yıkma gayreti göstermektedirler.
Dünya terör örgütü listesine adını kanlı harflerle yazdıran terör örgütüne bağlı siyasi partinin milletvekillerinin PKK’ya terör örgütü diyememelerinin sebebi budur.
Bugün terör örgütünün yürüttüğü Türkiye’yi parçalama projesine demokrasi ve insan hakları kılıfı ile destek vermeye çalışanların Başbağlar’daki insanlık dışı fotoğrafı unutturmak istemesi elbette ki doğaldır.
Bugün Türkiye’yi bir islam cumhuriyetine dönüştürüp , mezhepsel ayrılıklara dayalı Yeni Osmanlı’yı canlandırmaya çalışanların Sivas’taki insanlık dışı fotoğrafı unutturmak istemesi elbette ki doğaldır.
AKP iktidarına gelen süreçteki devleti yöneten iktidarların sorumluluğu, bu 2 katliamla da ortaya çıkmaktadır. Bu iki katliamın, DYP-SHP koalisyonu yani sağ ve solun birarada olduğu koalisyon döneminde olduğu unutulmamalıdır. Bu iki olay da, Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan yardımcısı Erdal İnönü’nün olduğu DYP – SHP koalisyonu döneminde yaşandı. Yetkililerin açıklamalarında da, devleti yönetmekte acz içinde olundukları ortaya çıkmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti laik demokratik rejimine karşı bugün işbirliği yapan 2 hareketin, siyasal islam ve ayrılıkçı terör örgütünün kullandıkları araçlar farklı da olsa verdikleri insanlık dışı fotoğraf aynıdır.
Yöneldikleri amaç, laik demokratik ulus devleti parçalamaktadır.
Parçalanmanın hem etnik hem de mezhepsel boyutu bulunmaktadır.
Bu yüzden, barışımızın güvencesi olan laiklik ve ulus devletin değerini iyi görmek gerekir.
Bu yüzden, etnik ayrılmaya itiraz ederken mezhepsel ayrılığa da itiraz etmek gerekir.
Bu yüzden, AKP’ye yani siyasal islama itiraz ederken, etnik ayrılıkçı terör örgütüne yani PKK’ya da itiraz etmek gerekir.
Bu yüzden laikliğe sahip çıkarken, ulus devlet yapılanmasına da sahip çıkmak gerekir.
Bu yüzden, Sivas’ı anarken, Başbağlar’ı unutmamak gerekir.
Neriman Fidan
www.facebook.com/NerimanFidann
HABER DETAY..
YOBAZ KIŞKIRTMA SİVAS KATLİAMI
Yobaz kışkırtma ile Pir Sultan Abdal derneği şenliklerine katılmak üzere geldikleri Sivas’ta Çoğunluğu Alevi 33 aydın Madımak otelinin içinde diri diri yakıldı. Olaylar sırasında 2 otel çalışanı da yanarak ya da dumandan boğularak öldü. Dışarda toplanan göstericilerden de 2 kişi hayatını kaybetti.
Topluluğun attıkları sloganlar buradaki kalkışmanın Alevilere dönük olmaktan öte Laik rejime karşı ayaklanma işaret fişeği gibidir. Menemen’de Kubilay’ı katleden anlayış ile, Sivas’ta 33 kişiyi diri diri yakan anlayış aynı zihniyetdir.
Öte yandan 1995 yılında iktidara gelen Refah partisi ve daha sonrasında antilaik odak olmaktan mahkum olduğu halde iktidarda kalmasına anayasaya rağmen izin verilen AKP, Sivas olaylarında sanık sandalyesine oturtulanların siyasi hamiliğini üstlenmiştir.
SİVAS SANIKLARININ AVUKATLARININ SİYASİ KONUMLARI
PKK’DAN SİVAS’IN MİSİLLEMESİ BAŞBAĞLAR KATLİAMI
Bundan 3 gün sonra PKK Sivas katliamını bahane ederek Başbağlar köyünü bastı.
5 Temmuz 1993’de, Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü’nde 33 sivil öldürüp köy ateşe verildi. Köyü 100’e yakın PKK mensubu bastı ve 1.5 saat örgüt propagandası yaptıktan sonra tüm erkekler kurşuna dizildi. Burada 28 kişi öldü. Daha sonra köy ateşe verildi ve 214 ev, köy okulu, köy camisi ve halkevi yakıldı. Bu yangınlarda da 1’i çocuk, 4’ü kadın, 5 kişi öldü. Köylünün hayvanları da ahırlarda bağıra bağıra, canlı canlı yandı.
PKK Başbağlar katliamının sorumluluğunu üstlendiği gibi, Öcalan ifadesinde Başbağlar katliamının PKK tarafından yapılıdğını doğrulamıştır.
Devleti yöneten iktidarın aczi burada da ortaya çıktı. Ölenlerin yakınları, köye jandarmanın geç ulaşmasını, cenazelerin defnedilmesi sırasındaki özensizlik sebebi ile daha da yaralandılar..
Canlı tanıklar bu büyük acıyı anlatıyor.
CNN Türk belgeseline dikkatinizi çekiyoruz.
CNN TÜRK Başbağlar katliamı paylaşan: faruk3424
Bir yanıt yazın