Financial Times, İsrail’le anlaşma ve Rusya’dan özür dileme gibi dış politika adımlarının nedenlerinden birinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üzerindeki baskıyı azaltıp başkanlık için elini güçlendirmek olabileceğini yazdı
Yayınlanma tarihi: 29 Haziran 2016 Çarşamba
BBC Türkçe’de yer alan habere göre “Başbakan Binali Yıldırım, Ankara’nın dost sayısını artırıp düşman sayısını azaltmak istediğini söylediğinde, kimse bunun bu kadar çabuk olacağını düşünmemişti” diye başlayan makalede, Erdoğan’ın yalnızlaşma ve eski müttefiklerle artan gerilimli dönemin ardından daha uysal bir yaklaşımı tercih ettiği savunuldu: “Türkiye’nin bu faydacı politikaya geri dönüşü, istikrarsızlıklarla bozulmuş olan bölgedeki ender olumlu adımlardan olabilir.”
‘Erdoğan, hedefine ulaşmayı amaçlıyor olabilir’
Yazıda değişimin ekonomik gerekçeleri olduğuna da dikkat çekilerek, Türkiye’nin attığı adımların ‘başkanlık sistemi’ için bir hamle olabileceği yorumu yapıldı: “Türkiye’nin üzerindeki bazı baskı unsurlarını kaldırarak, Erdoğan esas hedefine ulaşmak, yani başkanlık sistemini getirmek için daha fazla alan yaratmayı amaçlıyor da olabilir.”
‘Çatışmaların devam etmesi üzerine Ankara reset butonuna bastı’
Yazıda yer alan dış politika uzmanlarına göre ise Arap dünyasındaki ayaklanmalarla birlikte Türkiye’nin dış politikası ideolojik bir hal almıştı. Türkiye’nin bölgedeki çatışmaların devam etmesi üzerine Ankara’nın ‘reset butonu’na bastığını belirten uzmanlar, bunun sebebinin Türkiye’nin az sayıda müttefikle çok sayıda düşmanla savaşmak durumunda kaldığını fark etmesi olduğunu ifade etti.
Erdoğan’ın esas hedefi
FT’ye konuşan Atlantic Council’den Aaron Stein, Rusya’nın Suriye’deki savaşa dahil olmasının Türkiye’nin stratejik pozisyonunu tamamen değiştirdiğini söyledi.
Türkiye’nin uzlaşmacı tavır içine girmesinin diğer nedenleri ise şöyle açıklandı: “Türkiye’nin desteklediği Suriyeli muhaliflerin, Suriye’deki Kürt güçler karşısında verdiği kayıplar ve Rusya’nın Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak için PKK ile bağlantılı Kürt grupları destekleme ihtimalinin yarattığı korku, Türkiye’nin dış politikasını yeniden gözden geçirmesine neden oldu.”
Erdoğan’ın mektubu dünya gündeminde: Özürden başka seçeneği yoktu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kasım 2015’te düşürülen Su-24 uçağında hayatını kaybeden Rus pilot için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e özür mektubu yazması, uluslararası basında büyük yankı uyandırdı.
Yayınlanma tarihi: 28 Haziran 2016 Salı
Çeşitli basın-yayın organlarında yer alan haberlerde, "Son birkaç yıl içinde Türkiye’yi uluslararası tecride sürükleyen Erdoğan’ın özrü, dış politik baskıyı azaltmaya yönelik bir girişim" görüşü öne çıktı.
‘ERDOĞAN BİRİKEN SORUNLARI ÇÖZMEYE BAŞLADI’
ABD’li Washington Post gazetesi, "Bölgedeki en otoriter liderlerden biri, son dönemde biriken dış politikadaki sorunları çözmeye başladı" ifadelerini kullandı. The Atlantic’te ise Erdoğan’ın özrünün ‘önemli bir olay’ olduğunun altını çizerek, Türkiye’nin tecridi kaldırmaya çalıştığını yazdı.
‘ERDOĞAN’IN EN NEFRET ETTİĞİ İKİNCİ ŞEY ÖZÜR DİLEMEK’
"Erdoğan’ın hakarete uğramaktan daha fazla nefret ettiği bir şey varsa, o da yaptığı bir şey için özür dilemektir" diye belirten Foreign Policy, Erdoğan’ın somut adımlarının Ortadoğu’da IŞİD tehdidinin arttığı bir dönemde geldiğine dikkat çekti.
Foreign Policy, Ankara ile Brüksel arasındaki ilişkilerin zayıflaması nedeniyle Türkiye’nin uluslararası süreçlerden soyutlandığını ve bunun da özür konusunda etkili olduğunu kaydetti.
‘RUSYA’NIN YAPTIRIMLARI ERDOĞAN’I ZOR DURUMDA BIRAKTI’
Sputnik’de yer alan habere göre dış basındaki analizlerde Rusya’nın Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırımların Erdoğan’ı özür dilemeye iten nedenlerden biri olduğu belirtildi.
Fox News, "Yıkıcı etkiye sahip kısıtlamaların kaldırılması, hem yurtiçinde hem de yurtdışında baskı altında kalan Erdoğan için çok önemli" ifadelerine yer verirken, İngiliz Financial Times ise Türkiye turizm sektörünün 1999’dan bu yana en ciddi krizle karşı karşıya olduğunu ve Erdoğan’ın başka seçeneği kalmadığını vurguladı.