14 yıllık AKP iktidarının Atatürk, Cumhuriyet, laiklik düşmanlığı meyvelerini vermeye başladı…
Bir çığ gibi artan Kuran kursları, imam hatip okulları, vakıf, cemaat dershaneleri donuk yüzlü, emir eri, gülmeyen, birbirinin benzeri robotlar yetiştiriyor artık…
Milli eğitim, düşman üretiyor…
Atatürk Cumhuriyeti düşmanı…
Şimdi de hasat mevsimi geldi…
Ürünler toplanmaya başlandı…
Uygarlık, bilim, fen düşmanları bir veba gibi sardı dört bir yanımızı…
Üniversitelerde, liselerde, sağlık kuruluşlarında, yargıda türban…
Sokaklar Arabistan…
Çarşaflılar, sakallılar, takkeliler yürüyor dört bir yandan…
Şeriata doğru…
Dinci AKP iktidarı bilime, aydınlığa, akla dayanan tüm liseleri, üniversiteleri medreseleştirmek, imam hatipleştirmek amacında…
Onlar umudun, güzelliğin, sevginin düşmanları…
Onlar, Atatürk Cumhuriyetini düşman bir ülke gibi görüyorlar çünkü…
Fethedilmesi gereken bir ülke…
Kurtuluş Savaşı, milliyetçilik, tam bağımsızlıkla ilgili ne varsa ona savaş açtılar…
Atatürk’e Savaş açtılar…
Bizi yobaz, ilkel Arap ülkelerinden ayıran uygar, gelişmiş ne varsa ona savaş açtılar…
“Görevini kötüye kullanmak” nedeniyle iki ayrı davadan 10 ay ceza alan Bolu Milli Eğitim Müdürü “10’uncu Yıl Marşı”nı yasaklamış…
Haddini kat kat aşarak…
Arkasındaki destekçilerine güveniyor herhalde…
Yakında milliyetçiliği, Çanakkale savaşlarını, Türk adını, İstiklal marşını da yasaklarlarsa hiç şaşmayalım…
AKP, Cumhuriyeti, Atatürk’ü yıkmak için 14 yıl ne kadar aktif çalıştıysa, karşısındaki güçler de o kadar pasif davrandılar ve bu günlere geldik…
Gün geçmiyor ki bir Atatürk büstü parçalanmasın…
Gün geçmiyor ki okul, resmi kurum önündeki çöplüklerden Atatürk posterleri toplanmasın…
Gün geçmiyor ki çember, top sakallılar Atatürk’e Küfretmesin…
Atatürk’e savaş açtılar…
Peki, neden yaptılar bunu?
O kadar hırsız, uğursuz, tecavüzcü, “milletin orasına koyan” dururken, yobazlar, Atatürk’ü neden hedef tahtasına yatırdılar?
Çünkü kendilerinde olan her türlü melanet, pislik Mustafa Kemal’de yok…
Tecavüz, yalan, dolan, hırsızlık, uğursuzluk, yolsuzluk onun yanından bile geçmemiş…
Atatürk milliyetçi, onlar ümmetçi…
Onun bu güzel, onurlu niteliklerini kabullenemiyorlar…
Atatürk vatansever, onlar vatan haini… Bir zamanlar ülkeyi bölmek için PKK ile bile müzakereler yaptılar…
Atatürk yurdunu işgal edenlere karşı çıkmış, bağımsızlık savaşı vermiş, düşmanları denize dökmüş… Ama onların ataları, dedeleri işgalcilerle işbirliği yapmış, yurdunu emperyalistlere teslim etmek için elinden gelen, gelmeyen her şeyi kirli çamaşırlar gibi ortaya dökmüş…
Onlar, Fatih’in İstanbul’u 1453 yılında fethetmesini kutlarlar, ama bu güzel kentimizi haçlı ordularının işgalinden 2. Kez, Gazi’nin kurtarmasını kutlamazlar… Ona ve Kuvayi Milliye askerlerine düşmanlık beslerler…
Peki, bu durumda, Mustafa Kemal’i tarihten silmek için can atan bu yobaza sormak gerekmez mi?
Atatürk, İstanbul’u ve tüm Türkiye’yi ırz düşmanı haçlı ordularının elinden almasaydı, onlar başımızda iktidar olarak kalsaydı, kendisini bugün hangi adla çağıracaktık?
Babası kim olacaktı?
Bir yanıt yazın