Nurullah AYDIN: MASKELİ ŞARLATANLAR

20 Haziran 2016-ANKARA

Her dinin, her ırkın, her etnik grubun, her ideolojinin maske takmış şarlatanları vardır.

Çatışmacı-kavgacı, ötekileştirmeci gizli- sinsi-hain plan uygulamadadır.

Türkiye içerde ve dışarda tam bir psikolojik örtülü savaş arenasıdır.

Irki, dini, etnik, mezhep aidiyeti öne çıkartılarak, ortak doku parçalanmaya başlamıştır.

 

Yalan yanlış bilgilerle, insanlar aldatılıyor, kandırılıyor, yönlendiriliyor.

Gündem değiştiriliyor

Toplumun ortak milli ve manevi değerlerini altüst ediyorlar.

Barış, kardeşlik nutukları atıyorlar, toplumu bölüyorlar, kin nefret tohumlarını yeşertiyorlar.

Pişkinlikle ahlaksızca şerefsizce yalan söylüyorlar.

Çağdaş dünya gerçekliğine karşın, her konuda ortaçağ Arap dönemi kişi ve olaylarını referans alıyorlar.

 

Onlar kim mi?

Sinsi planın uygulamasında; önce Türkiye’de milli devlet algısını, Türk Milleti anlayışını, bağımsızlık düşüncesini tersyüz edecek siyasetçi, gazeteci, akademisyen, sivil toplum temsilcileri, kirli ve karanlık merkezlerde yetiştirildiler.

 

Avrupalıların silahla bir türlü ele geçiremedikleri Anadolu toprakları, silahsız işgalle ele geçirilmiş bulunuyor. Yer altı ve yerüstü kaynakları, yabancılarca ele geçirilmiştir.

 

Aydınlar, akademisyenler, gazeteciler; yabancı ülkelerin sözcülüğüne soyunmuşlar, zihin kirliliğinde araç haline gelmiştir. Beyinler işgal edilerek etkili ve yetkili olunmuştur.

 

Ne yazık ki saf ve temiz inançlı Türklerin desteğini alanlar, etnik kimliklerini gizleyenler eliyle bu gizli ve sinsi ihanet yapılanması sürdürülmektedir.

Türk Milleti olan bitenleri öğrenmeye çalışıyor.

 

Vatan satılırken ve değerler altüst edilirken tepki göstermemek de, vatana ve millete ihanetin bir türüdür. Bir çok iyi niyetli kimse bile ihanet içinde olduğunu farkında değildir.

 

Varolan savaşların teknik sahaları da geliştirilerek psikolojik yönden yıpratma ve bıktırılma yöntemi uygulanmaktadır. Bastırılmış gizli veya açık örgütler, yeniden hortlatılmıştır.

 

Kafa karıştırıcı zehirli düşünceler, fikirler; gazete manşetlerinde, köşe yazılarında, TV’lerin ekranlarında akıtılmaya devam ediyor.

 

Bu nedenle; anlatılmayan, eksik ya da yanlış anlatılan geçmiş tarihimize ve yakın tarihimize dair olan bitenleri hatırlamak, hatırlatmak şimdi olan bitenleri doğru anlamak ve geleceğe yönelik niyetleri netleştirmek gerekir.

 

Olanlar ve olacak olanlar; tüm bilinenleri ile anlatılmalıdır. Bu anlatımlar insanları bilinçlendirmenin yanında, birlik ve beraberliği de güçlendirecektir. Var olan bir bilgi, halka en doğru şekli ile anlatılmazsa, halkın bu alandaki boşlukları ve arayışları yanlış ve çoğu zaman da tehlikeli bilgiler ile doldurulacaktır.

 

Toplumlar için en tehlikeli yapı; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların görüşleridir.

 

Bir milleti tek bir hedef doğrultusunda toplamak, vatan birliği ve gelişimi için çalıştırmasını sağlamak ancak ve ancak, vatan için mücadele vermiş kişi ve kuruluşlarla ilgili gerçekçi bilgileri ve vatan için verilen mücadeleleri en doğru şekilde anlatmaktan geçer.

Sloganlar, kavramlar heyecan verir ancak amaç, strateji, kadro ile hareket başarıya ulaşır.

Türk Devleti; henüz çözülmemiştir. Dimdik ayaktadır, ayakta kalmaya devam edecektir.

Türk Milleti; ayrıştırma çabalarına rağmen bütün etnik unsurlarıyla birlik ve beraberlik içindedir.

 

Demokrasi içinde, hukuk devleti kurallarına göre hareket edilmelidir.

Okumalı, öğrenmeli, bilmeli ve yapılması gerekene odaklanılmalıdır.

 

Günün Sözü: Hainin maskesi ne kadar iyi yapılırsa yapılsın bir gün düşer.

20 Haziran 2016-ANKARA - ataturk izmirde

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir