MHP’DEKİ BAHÇELİ VE YÖNETİMİNE BİR ÇİFT SÖZÜMÜZ VAR!

sarızeybek

Bugün 29 Ekim 2012, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 89. Yıldönümü.

CHP ulusal bayram kutlamalarının halktan kopuk olduğunu ileri sürüp halkımızı meydanlara çekmek için bir çalışma başlattı, bize sorarsanız iyi de yaptı, buna ihtiyacımız vardı.

Ama MHP yönetim Başkanı Devlet Bahçeli çıktı ekranlara, aynen şunları söyledi:Bazı sivil toplum kuruluşlarının Ortadoğu’da bazı özentilere heveslenerek ‘halk hareketi başlatıyoruz, halk yürüyüşü yapıyoruz’ derken bir krize Türkiye’yi sokmaları, bunu da bazı siyasi partilerin çok sıcak karşılamaları doğru değildir” ve bu sözleriyle halkımızın Ulus’taki güç gösterisine Milliyetçi Hareketin katılmasını engelledi.

Bakalım doğru mu yaptı…

Bugün, halkımız meydanlara çıkarak Atatürk ve Cumhuriyetimize sahip çıktığını ve can pahasına da bu değerlerimizi koruyacağını gösterdi, açık açık, gizli saklı değil, açık açık, elinde Türk Bayrağı ve Atatürk ile çıktı meydana, varlığını gösterdi, bu da yetti zaten anlayan için.

BU EYLEM sıradan değil aksine sıra dışı, olağanüstü, günlük değil, aksine yılların yüreklerimizde biriktirdiği öfkenin gün yüzüne çıkışını gösterir eylemlerdir, iyi okumak gerek. Neden yaptı bunu halkımız, CHP’ye destek vermek için mi? Hayır, halkımızın yüreğine iyi bakınız, mesele CHP meselesi değil.

Bu mesele 2003’te başladı, yani AKP iktidar olur olmaz, ABD Irak’a savaş açar açmaz ve Barzani peşmergesi de Kerkük’ü işgal eder etmez, işte o zamanlar başladı.

Ama miladı nedir derseniz, elbet 4 Temmuz 2003, Süleymaniye Vakası, hani şu AKP’nin ABD’sinin Mehmetçikle uğraştığı gün, esir muamelesi yapıp yapıp gözaltına aldığı gün hani şu çuval trajedisi…

Erdoğan o zamanlar “bu müzik notası değil” dedi ve ABD’ye karşı çıkmadı, halk tepkisini gösteremedi, ne MHP ne CHP, halkımıza önderlik edip de onu meydanlara tıpkı bugünkü gibi çıkarmadı, halkımız yalnız bırakıldı bu milli davada, ama çok öfkelendi çok, belli etmedi.

Bugün Ulus’ta çıkan görüntü aslında 4 Temmuz’a duyulan öfkenin değişik versiyonudur ve haklıdır. Ama Bahçeli bunu da anlamak ve görmek istemedi…

4 Temmuz’u öteki 4 Temmuzlar izledi; iki kere Meclis’ten Barzani-PKK’ya harekat tezkeresi geçti ama AKP bunu kullanmadı, Barzani istemedi diye, bunu gören halkımız yine öfkelendi ama öfkesini gösterecek bir siyasi meydan bulamadı,  Bahçeli yönetimindeki MHP halkımıza bu zor döneminde liderlik yapmış olsaydı, inanınız bugün AKP değil MHP iktidardı ama olmadı…

Ardından şehitler, şehitler, şehitler, bu pkk denen çakallar akp’den aldığı cüretle yaktı yıktı ortalığı, biz her gün öldük ama öfkemizi meydana taşıyacak siyaseti bir türlü bulamadık, yakıp yıkmak için değil, AKP siyasetine ders verip hesap sormak ve iktidardan düşürmek için ama bu da olmadı, halkımız yine öfkelendi ama öfke hep kursakta kaldı…

O zaman da Bahçeli yönetimindeki MHP yoktu meydanlarda, yakmak yıkmak için değil, halkımızdan gidişatı değiştirmek için yardım ve destek istemek için, şimdi MHP teşkilatıyla yok meydanda…

Bugün Ulus’ta halkımızın gösterdiği tepki, sadece Cumhuriyet karşıtı uygulamalara değil, aynı zamanda, AKP’nin Barzani-PKK siyasetine karşı duyduğu öfkenin de bir göstergesidir…

Halkımızın aslında bu tepkisi, bu gidişata karşı duyduğu öfkesi on yıldır sürüyor ama bir türlü aradığı fırsatı, ortamı, siyaseti bulamadı halkımız, AKP siyasetinin yanlışlarına karşı tepkisini meydanlarda bir türlü gösteremedi halkımız, ne MHP ne CHP de bu fırsatı ona vermedi.  Başka neydi halkımızın öfkesi?

Şehitler, Dağlıca, şehitler, Aktütün, şehitler, Çukurca, Şehitler, Van, Ağrı, Diyarbakır, Tunceli, Siirt, Bingöl, Muş, şehitler, şehitler, şehitler…

Şehitlerine bile doyasıya ağlayamadı bu millet, hainlere hesap sorulduğunu hiç göremedi bu millet!

Irak’tan gelip Dağlıca’da vurdular, 17 şehit, Çukurca’da vurdular, 24 şehit, gerisin geri Irak’a, Barzani’ye gittiler, ama peşlerinden giden olmadı, şehitlerimizin katillerine hesap sorulmadı.

Irak’tan, Barzani’den geldiler, Şemdinli’de vurdular, 11 şehit, Aktütün’de vurdular, 23 şehit, Daha dün Tunceli’de vurdular, 5 şehit, 7 şehit, 10 şehit, hep şehit, biz şehit, katiller ortalıkta cirit attı cirit!

Hiç hesap sorulmadı, giden evlatlarımız geri dönmedi hiç!

Bir kere olsun Milliyetçi Hareketin Kalesi olduğunu söyleyen MHP’nin Bahçeli Yönetimi bir kere olsun, bir kere olsun halkımıza önderlik, liderlik edip de meydanlara çıkmadı hiç! Çıkacak olan ülkücü ve milliyetçi kardeşlerimizi “provokasyon” olur diyerek engellediler, hep engellediler!

Şimdi Bahçeli Ulus’ta yok, halk var ama Bahçeli ve ekibi yok, milliyetçiler oradaydı, MHP’ye gönül vermiş insanlarımız oradaydı ama yöneticileri yoktu, yöneten Bahçeli ekibi yoktu!

Şimdi soruyorlar MHP niye iktidar olamıyor diye, siz olsanız zor gününüzde sizin yanınızda olmayan, bırakın yanınızda olmayı sizi engellemeye çalışan bir ekiple yola çıkar mısınız hiç!

Şimdi sanıyorlar ki halkımız CHP’ye destek vermek için meydanlara çıktı, hayır!

Cumhuriyeti savunan herkese destek verir halkımız ama asıl nedeni bu değildi meydanlardaki tepkisinin. Şehitlerimizin hesabının sorulmadığını görmekten duyduğu acı ve öfkeyle çıktı meydanlara halkımız, şehitlerimizin hesabını AKP’ye sormak için çıktı meydana, ama bunu AKP anlamazdan, MHP’nin Bahçeli yönetimi ise görmezden geldi…

Ekleyiniz şimdi tüm bunlara yoksulluk, fakirlik ve borçluluk, evet borçluluk, hepimizi borçlandırdılar, bir lokma ekmeği bulamaz hale düşürecekler yakında, böyle giderse eğer. Sınav yolsuzlukları, kayırmalar ama en alçağından, askerimize haksız ve hukuksuz saldırılar, gözaltılar, Habur’da teröristleri davul zurnayla karşılamalar, PKK ile işbirliği yapmalar, İmralı’daki hainle pazarlıklar…

Bahçeli bunları görür ya da görmez bilinmez ama halkımız görmez mi sanırlar, hepsini görüyor halkımız, gördü halkımız, meydana çıkması bundan, tepkisi bundan, öfkesi bundan, sadece CHP’ye destek, sadece Cumhuriyete ve Atatürk’e sahip çıkmak değil, on yılın birikmişidir bu!

AKP siyasetinin on yıldır yürüttüğü siyasete karşı tepkisini şimdi ortaya koydu halkımız.

Bu resmi okuyamayan kördür, halkımız bugün herşeyini ortaya koyarak, malını, canını, çocuğunu ortaya koyarak Atatürk’e ve Cumhuriyete sahip çıkmasını bilmiştir.

4 Temmuz 2003 Çuval trajedisi, ardından sınır ötesi hareket numaraları, ardından pkk baskınları, derken şehitler…

Sınav yolsuzlukları, Deniz Feneri Ayıbı, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’a yapılan haksızlıklar ve hukuksuzluklar, MHP Milletvekili Alan’a karşı yapılan zulümler, Silivri hukuksuzluğu, yabancıya toprak ve şirket satışları, AKP’nin PKK ile işbirliği, Oslo hikayesi, İmralı laneti…

Daha saymayacağım, bir tanesi, bunlardan bir tanesini ele alıp halkımıza gitseydi MHP’nin Bahçeli Yönetimi, bir tanesinde halkımızı meydanlara çağırıp yardım ve destek isteseydi, halkımızın büyük tepki duyduğu olaylardan bir tanesinde öne çıkıp da halkımızla birlikte olsaydı, biz bugünlere hiç gelmezdik, hiç düşmezdik, inanın, ama olmadı, yapmadılar, istemediler ve halkımızı yalnız bıraktılar.

MHP ardında halk desteği olan güçlü bir partiydi ama şimdi değil.
MHP söz konusu vatan olduğunda akla gelen ilk isimdi ama şimdi değil.
MHP Türk milliyetçiliğinin güçlü bir kalesi, sığınılacak güvenli bir limanıydı, ama şimdi değil.

Türk milleti içinde Ülkü sevgisi bitmez, Türk deyince milliyetçilik hiç bitmez, hala MHP’ye destek verecek milyonlarca insanımız var, ama bu MHP yönetimine değil.

Yakında Kurultay’a gidecek olan ve oy kullanacak olan delegeler bu gerçeği asla unutmasınlar, gerçek budur; MHP her geçen gün kan kaybediyor, halk desteğini kaybediyor, MHP siliniyor, MHP’yi yüzde on barajı altında çekip pkk ile aynı marjinal düzeye çekmek isteyenler var doğrudur, ama bunlar bu işi mevcut MHP yönetimi ile zaten başarıyorlar, başkasını aramaya gerek yok!

Bu kurultay sadece MHP için değil Türk Milleti için de bir dönüm noktası olacaktır; ya MHP delegeleri mevcut yönetimle yürümeye karar verecek ya da bu yönetimi değiştirecektir.

MHP’de yeni bir yönetim, eski anlayışı terk etmiş, özüne dönecek, halk ile birlikte, halk için var olan bir anlayışla ortaya çıkacak yeni bir yönetimin başarıya ulaşacağına ve MHP’yi güçlü bir şekilde siyasi arenaya taşıyacağına inanıyorum.  Bununla birlikte Sayın Bahçeli’nin de, tıpkı Ümit Özdağ’a yapıldığı gibi, kavgacı zihniyetle kapılarını açması, olası bir yeni yönetimi zor duruma düşürmek için ayak oyunlarına girişmesinin mümkün olacağını da düşünmüyorum.

MHP Kurultayı, milliyetçiliğin onur ve gururuyla muhteşem bir şekilde başlamalı, halkımıza örnek teşkil etmeli,  akıllardan silinmeyecek bir davranış güzelliği içinde, akl-ı selimin hakim olduğu hareket ve konuşmalara sahne olmalı ve sonuçları itibariyle Türk milletine yepyeni bir umut olarak MHP, yeniden siyaset sahnesinde hak ettiği ve layık olduğu yeri almalıdır.

Bahçeli Yönetimi, seçilsin ya da seçilmesin, Kurultay’ın bu tarihi sorumluluğunu taşımak zorundadır.

Erdal Sarızeybek

BU YAZIYI SİZLERE 29 EKİM 2012 TARİHİNDE YAZMIŞTIM…

BUGÜN 19 HAZİRAN 2016, MHP’NİN YİNE KURULTAYI VAR…

ARADAN GEÇEN DÖRT YILDA MHP’DE NE DEĞİŞTİ; KURULTAY DELEGELERİ ŞİMDİ BUNA BAKMAK VE GÖRMEK DURUMUNDADIR…

Erdal Sarızeybek

Bugün 29 Ekim 2012, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 89. Yıldönümü. - siir sair mektup kalem edebiyat

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir