Bekaroğlu CHP’li falan değildir, bundan sonra da olamaz!
Halâ siyasal İslamcı köklerinden kopmadığını anlatmak veya anlamak için davul mu çalmak gerek?
O, Dönme Dolap gibidir…
Söylediklerim belgelidir.
Fazilet Partisinden 21.dönem Rize Milletvekili seçilerek siyasete atılmış.
Fazilet Partisi kapatılınca onun devamı olan Saadet Partisine geçerek genel başkan yardımcısı oluyor.
Daha sonra istifa ederek partiden ayrılıyor.
CHP’den ayrılan Ertuğrul Günay ile birlikte, “Yeni bir siyaset” adını verdikleri, Kamuoyunda “Müslüman sol” olarak adlandırılan hareketi kuruyor.
Günay’ın Ak partiye katılması ile kurulan parti destek bulamıyor.
Bekaroğlu bu sefer tekrar Saadet partisine dönüyor ve İstanbul Belediye Başkanlığına aday oluyor.
Seçilemiyor.
Bir bakıyoruz ki Numan Kurtulmuş’un Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) kurucuları arasında yer almış, Genel başkan yardımcısı olmuş.
Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı sırasında AK Parti ile HAS Parti birleşme kararı alınca fesih kararı alarak HAS Parti kapatılıyor.
Bekaroğlu bu sefer Saadet Partisine geri dönüyor ve Rize Belediye Başkanı adayı oluyor.
Yine seçilemiyor.
İşte tam o sıralar Kılıçdaroğlundan teklif alıyor.
1993 te Gelecek Bahar adlı bir dergide Su Üzerinde Yürümek adlı bir yazı yazıyor ve
“Bir zamanlar şanlı ecdat vardı; dört kıtada at koşturan, sonra Ayasofya, Yunanistan’ı tel’in mitingleri ve büyük doğu. Bir de kefere Kemal “diyor.
Bu sözleri daha önce kamuda olduğu gibi CHP içinde tartışma yaratıyor ve örgüt katiyetle onu CHP de görmek istemiyor.
Buna rağmen Kılıçdaroğlu 5-6 Eylül 2014 tarihleri arası Ankara’da yapılan 18. Olağanüstü Kurultayı’nda Kadın kotasından Parti Meclisi’ne seçtiriyor.
CHP li olunca tartışmalara “O sözler bana aittir ama kastedilen Atatürk değildir” diye yanıt veriyor.
Genel başkan yardımcılığına bizzat Kılıçdaroğlu tarafından getiriliyor.
***
Abbas Güçlü ’nün Genç Bakış programında gençlerin sorularını yanıtlarken bir genç kendisine soruyor;
2007’de CHP Sosyalist Enternasyonal’den çıkarılsın diye yapılan imza kampanyasına neden destek verdiniz?
Yanıtı –“Evet bir grup aydın böyle bir belge imzalıyorlardı ve o dönem CHP’nin politikaları bu konuda eleştiriliyordu. Böyle bir belgeye imza attım ben de, doğru “oluyor.
Yine bir genç soruyor;
2011’de ‘Çakma Gandi’ dediğiniz Kemal Kılıçdaroğlu bugün sizin Genel Başkanınız. Ayrıca ‘CHP demokrasi icat edildiğinden beri halkın oyu ile iktidar olamadı asla da olamayacak’ dememiş miydiniz?
-“Evet, Kılıçdaroğlu için böyle söyledim. Ama siyasette böyle şeyler olur. Hakaret filan yok ama. Dikkat ederseniz siyasi eleştiri ve küçük bir polemik var. Siyasette böyle polemikler olur” diyor.
CHP’ye katılımını ise şöyle anlatıyordu.
Ailemle de konuştum, tartıştım. Karşı çıkanlar oldu sonunda katıldım. Tabii herkes onaylamadı hala da herkes onaylamıyor. Çizgimin dışında bir şey yaparsam beni arayın uyarın dedim(!)
***
Ensar Vakfındaki erkek çocukların tecavüze uğramasını ve AKP li Aile Bakanının Vakfı koruması üzerine sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu için “Amacını aştı” diye eleştiren bu adam kalkmış CHP’li milletvekillerine mektup göndermiş..
6 Ok’u ve cumhuriyet devrimlerini hedef alan “Tarihi dönüm noktasında CHP” diye bir rapor hazırlamış.
Tekrar bir millet olmamız için “CHP, toplumun önüne herkesin kendisini içinde bulacağı bir ütopya koymalı, ulus devlet ve laiklik kavramları yeniden tanımlanmalıymış…
“Türk Milleti” ifadesi yerine de “Türkiyeli” kavramı getirilmeliymiş…
“Âdemi merkeziyetçi idari bir yapı gerekiyor” sözleriyle de özerklik önermiş.
CHP’ye hiçbir faydası olmayan, “tahminim içeriden birileriyle işbirliği” yapan bu adama bu raporu kim veya kimler hazırlattı?
Bekaroğlu’nun bir CHP li olmadığını ve asla olamayacağını sözlerimin başında da söylemiştim.
AKP cumhuriyetin içini boşaltırken birileri de CHP’nin köklerini yok etmek istiyor.
Atatürk’ün ilk genel Başkanlığını yaptığı partiyi tanınmaz hale getirdiler.
Ne var ki partiyi yok etmeye güçleri yetmeyecektir.
Buna biz Kemalistler, asla izin vermeyeceğiz.
İhanet içinde olanlar mutlaka bedelini ödeyeceklerdir.
Bu böyle biline…
Tünay Süer