NECDET BULUZ
Rusya savaş uçağının düşürülmesi sonrası yaşananların Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve turizmini kökten sarsmaya başladığını görüyoruz. Bu uçak düşürme olayının bize nasıl pahalıya mal olduğunu söylemeye artık gerek yok. Yaşananlar ortada ve hepimiz de bundan etkileniyoruz.
Geçenlerde Rusya Milli Günü nedeni ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım iki ayrı kutlama mesajı yayınladı. Erdoğan tarafından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e gönderilen mektupta, “Türk halkı adına tüm Rus halkının Rusya Günü’nü kutluyorum. Ayrıca Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin yakın gelecekte hak ettiği düzeye gelmesini diliyorum” denilmişti.
Hiç kuşkusuz tansiyonun düşürülmesi, Rusya ile yeniden eski günlere dönülmesinde yarar var. Ancak, bu nasıl sağlanabilir? Bunca gerginlik ve zarar ziyandan sonra bundan sonra ortaya nasıl bir tablo çıkar?
İyi niyet mektuplarına Kremlin’den gelen yanıtı değerlendirelim:
Türkiye’nin gündemine oturan bu mektup için Kremlin Sarayı’ndan açıklama geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Erdoğan’ın mektubunun “cevap verilecek özelliklere” sahip olmadığını söyledi. Peskov, “Türkiye ile iyi ilişkileri yeniden tesis etmek istiyoruz ama Ankara önce bazı adımlar atmalı” ifadelerini kullandı.
Dikkat edilecek olursa “Önce bazı adımlar atılmalı” cümlesi Rusya tarafından beklenen “özür”ü içermektedir. Rusya, savaş uçağının düşürülmesi nedeni ile Türkiye’den özür dilemesini bekliyor. “İlk adım” denilerek bu ifade edilmeye çalışılıyor.
Daha önce de Rusya Devlet Başkanı Putin, iki ülke arasındaki ilişkileri değerlendirirken “Eğer Türkiye eski günlere dönülmesini istiyor ve bekliyorsa düşürülen uçağımızdan dolayı özür dilemelidir” dememiş miydi?
Kremlin’e yakın analistlerin yaptığı değerlendirmelerde sadece “özür”ün yeterli olmayacağı, bunun yanında Türkiye’nin düşürülen uçak için “tazminat” ödemesi gerektiğinin de altını çiziyor. Analistlerden Fyodor Lukyanov, “Özür dileyen tarafın da kendini küçük düşürülmüş hissetmeyeceği bir özür formülü bulunması gerektiğini” de anımsatıyor.
Dilerseniz konuyu biraz daha açalım:
Rusya Devlet Başknaı Putin’e yakınlığı ile de bilinen Lukyanov“Kırılan dostluk tutkal ile onarılamaz. Halbuki ilişkilerde çok yüksek seviyeye ulaşılmıştı. Stratejik partnerlik konuşuluyordu. Bunu yeniden sağlamak mümkün değil. Stratejik partnerlik stratejik güven ister. Yaşananlardan sonra güvenden söz etmek çok zor” diyerek bundan sonraki gelişmelerin nasıl olabileceği konusunda da ipuçlarını ortaya koyuyor.
Lukyanov’a göre bundan sonraki gelişmeler, Erdoğan’ın yarattığı imaj ve yönetim tarzı itibarı ile veremeyeceği Rusya’nın taleplerinin ne kadar esnek olabileceğine bağlı. Rus analist, “Erdoğan’ın kendisi için yarattığı sert, uzlaşmacılıktan uzak politikacı imajı var. Bu duruş onun politikasının temel direklerinden. Ondan bu kendi kurduğu bu direği sallamasını beklemek muhtemelen sonuç vermez. Bu durumda beklenen, sorunun daha da ağırlaşması. Ama bir şekilde ona kendi imajını yıkmadan esneklik gösterilip bir şans verilmesi halinde Erdoğan ilişkilerin buzunun çözülmesine gidecek yola girebilir” diye görüşlerini yansıtıyor.
Rusya’daki diğer bazı uzmanlar da mektupla ilgili görüşlerini yansıtırken “Türkiye öncelikle özür dilemeli ve tazminat ödemeyi kabul etmelidir” görüşünde ağır basıyor.
Hemen belirtelim:
Bu açıklamalar Rusya’nın temel politikalarının yansıtılmasıdır. Putin’in bilgisi ve görüşlerinin doğrultusunda yapılan açıklamalardır. Bir yerde Rusya’nın politikalarının dışa yansımaları olarak da değerlendirilebilir.
Kremlin’e yakınlığı ile bilinen Rus Akademisyen Dmitry Danilov ‘un konu ile ilgili görüşlerini de yansıtalım:
“Erdoğan’ın mesajlarını Moskova büyük kuşku ile karşılayacaktır. Rusya’nın pozisyonu başından beri netti: Hatanızı kabul edin ve bunlar için özür dileyin. Ama bu şu ana kadar gerçekleşmedi, devam eden gelişmeler Ankara’nın bu konudaki pozisyonunun aslında değişmediğini gösteriyor. Sözler ve temenniler hariç, ilişkileri düzeltmek için Ankara gerçek adımlar atmış değil. Moskova’nın taleplerinde bir esneme beklenmemelidir. Ankara’nın son hamlesi Danilov, Moskova’nın taleplerinde esneme beklenmemesi gerektiğini savunarak, Ankara’nın son hamleleri hem Türkiye ekonomisinin kayıpları, hem de Erdoğan’ın ülke içinde bulunduğu zor durum karşısında yaptığı yeni bir manevradır.”
Görüldüğü gibi konu “özür dileme” ve aynı zamanda düşürülen uçak için “tazminat ödeme” konularında kilitleniyor. Bu kilit nasıl açılır, kilit açılsa bile Türkiye-Rusya ilişkileri eski günlerine yeniden dönebilir mi bu konuda şu an için net bir şey söylemek mümkün değildir.
Öyle görünüyor ki, Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler öyle kolay kolay onarılacak gibi değil. Bu da hiç kuşkusuz bizi yönetenlerin uyguladıkları yanlış politikaların önümüze konulan ağır faturasıdır.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın