NECDET BULUZ
Son günlerde turizmimiz ile ilgili yazdığımız yazılara olumlu ya da olumsuz birçok tepki alıyoruz. Ancak şunu söylemeliyiz: Biz, yazdığımız yazıları verilere ve ortadaki gerçeklere göre yazıp, yorumlarımızla da destekliyoruz.
Ülkemize yabancı turistlerin neden gelemediklerini içeren görüşlerimizi önceki yazılarımızda vurgulamıştık. Neredeyse tamamen Ruslarla ayakta kalan Antalya turizminin Rusya ile yaşanan kriz nedeni ile yerle bir olduğunu görmekteyiz.
Türkiye, yıllık 30 milyondan fazla yabancı turist ağırlayan ve TÜİK verilerine göre bu işten yıllık yaklaşık 25 milyar dolar civarında gelir yaratan bir ülke konumunda.. Cari açığımızın 40 milyar dolar civarında olduğu düşünülürse bu büyüklüğün kıymeti anlaşılabilir. Turizmi “bacasız sanayi” olarak değerlendirdiğimizde yanılmamış oluruz.
Diğer yandan, ülkemizin milli hâsılası yaklaşık 720 milyar dolar. Bu durumda, bir yıl içinde ürettiğimiz mal ve hizmetlerin yaklaşık %4’ü kadar turizm geliri yarattığımızı da görmek mümkün. Bununla birlikte, döviz getirici bir aktivite olarak da sektörü ayrı bir yere koymamız gerekiyor.
Rus turist akının durması ve Antalya’daki durum şu anda çok sıkıntılı görünüyor. Antalya Hava Limanına her 5 dakikada bir inen ve havalanan uçaklardan şimdi eser kalmadı. Konu ile ilgili elimizde son veriler var, bunları değerlendirdiğimizde yaşanan krizin derinliğini daha iyi görmüş olacağız:
Antalya’nın Rusya pazarındaki kaybı yüzde 96’ya ulaşırken, Havalimanı Mülki İdare Amirliği verilerine göre turizm sektörünün yaşadığı kayıp 2015 yılının aynı dönemine oranla yüzde 42 olarak gerçekleşti.
Antalya’ya en çok turist gönderen ülkeler sıralamasında yeri Almanya’ya birlikte birincilik veya ikincilik arasında değişen Rusya, Ocak -Mayıs döneminde listenin 12. sırasında yer aldı. Geçen yıla oranla Antalya’nın Rusya pazarındaki kaybı yüzde 96 oldu.
DHA’nın haberine göre; 2014 yılı Ocak – Mayıs döneminde 802 bin 364, geçen yılın aynı döneminde 542 bin 160 Rus turistin tatil için tercih ettiği Antalya’ya, bu yılın aynı döneminde gelen turist sayısı sadece 21 bin 359 oldu.
Almanya pazarında daralma yüzde 30 düzeylerinde
Tatil için Antalya’yı tercih eden ülkeler sıralamasında Almanya ilk sırada yer aldı. Ocak-Mayıs döneminde kente havayoluyla gelen Alman turist sayısı 582 bin 782 olarak gerçekleşirken, Almanya pazarında daralma 2015 yılına göre yüzde 30 olarak gerçekleşti.
Almanya’nın ardından Hollanda Antalya’ya en çok turist gönderen ikinci ülke olurken, bu pazarda yaşanan daralma yüzde 33 olarak gerçekleşti.
2015’in 5 aylık döneminde 150 bin 395 Hollandalı turist tatil için Antalya’yı tercih ederken, bu yıl rakam 100 bin 809’a geriledi. En çok turist gönderen ülkeler sıralamasında üçüncü İngiltere oldu. İngilizler, tatil için Belek’i tercih ederken, bu pazarda yaşanan kayıp yüzde 20 oldu.
Rusların da artık eskisi gibi tatile çıkmadıkları görülüyor. Bunda, ülkede yaşanan ekonomik krizin etkili olduğunu görmekteyiz. Tatile çıkmayı planlayan Rusların % 78’inin tercihinin Türkiye, özellikle de Antalya olduğu yapılan araştırmalar sonunda ortaya çıkmış bulunuyor.
Ülkede yapılan anket bulgularına göre, Rusların % 26’sı bu yaz tatile çıkmayacağını açıkladı. Bu oran geçen aynı dönemde % 19 dolayında idi.
Ülkede yapılan anket sonuçlarına göre, Rusların % 26’sı bu yaz tatile çıkmayacağını açıkladı. Bu oran geçen aynı dönemde % 19 dolayında idi.
Turizmdatabank’ın Levada-Center tarafından Rusya’nın çeşitli bölgelerindeki bin 600’den fazla kişi üzerinde yapılan tatil eğilimleri anketinden derlediği bulgulara göre Ruslar’ın yaz tatiline çıkmama eğilimi son 15 yılın en kötü seviyesinde bulunuyor.
Anket bulgularına göre, Rusların % 26’sı bu yaz tatile çıkmayacağını açıkladı. Bu oran geçen aynı dönemde % 19 dolayında idi. Tatile çıkmama oranı 2000 ve 2003 yıllarında % 20’lerin üzerinde seyretmiş ve % 23’e kadar çıkmıştı.
Krizle geçen 2016 yılında ise tatile çıkmama eğilimi % 26 seviyesine çıktı. Evde kalacaklar, işlerini yapacaklar.
Yazımızdaki alıntılar resmi rakamlardır ve Antalya’daki izlenimlerimizin sonuçlarının değerlendirilmesi ile ortaya çıkarılmış gerçek sonuçlardır. Hiç kuşkusuz kara tablo çizmeyi biz de istemeyiz. Ancak, gerçeklere de yüzümüz dönmenin doğru olmadığını görmekteyiz.
Ortada çok büyük bir sorun var. Bu sorun, sadece Antalya’nın Bodrum’un ya da diğer turistik bölgelerimizin sorunu da değildir. Ülkemizi tümden etkileyen sorundur. Çözümü konusunda gerekenlerin neler olduğu biliniyor. Bizi yönetenlerin, turizm sektörünün lokomotifleri ile elele vererek sorunun çözümünde öncü olmaları gerekiyor.
Bugüne kadar alınan önlemlerin yetersiz olduğu ve sorunu çözmediğini söylemeliyiz. Demek ki alınan önlemler de yetersizlik ve yanlışlıklar var. Bunu da sektöre yön verenlerin raporları ve yapılacak toplantılardaki değerlendirmeleri ile geniş çaplı ele alınıp değerlendirmek ve cesur adımları atmakla aşabileceğimizi sanıyoruz.
Aslında hastalık belli de tedavi şekli yanlış. Bu konuyu da bir başka yazımızda enine boyuna değerlendireceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz