Kum saati akıyor…
Zaman bitiyor…
Birileri tıpkı kum saati gibi, azar azar tükeniyor, sona doğru yaklaşıyor…
Birileri 2002’den bu yana suç işliyor… Hem de 14 yıldır suç işliyor… Hem de dünyanın gözünün içine baka baka…
Nereye, hangi yöne dönsen, başını hangi yana çevirsen bir hukuksuzlukla, bir adaletsizlikle karşılaşıyorsun…
Suçlar, yere göğe sığmaz oldu artık…
Çağdaş yaşamdan şeriatçı yaşama geçtiniz… Okullara, TBMM’sine, yargıya, anaokullarına türbanı siz soktunuz… Tecavüzler, tacizler sizin döneminizde arttı…
“Ulemaya sorma geleneği” sizin iktidarınızda kurumlaştı…
Yasaları, Anayasayı, yüksek yargıyı takmama, tanımama sizin zamanınızda gerçekleşti…
“TC” kısaltmasını, Atatürk resimlerini, “Ne mutlu Türküm diyene” sözlerini, kurum adlarından, caddelerden, sokaklardan, meydanlardan siz sildiniz… Ulusal Ant’ımızı kaldırıp, ulusal bayramlarımızı siz yasakladınız…
Siz, hiç, bir ülkede, “Rüşvet alanlar hapse girmesin, görevini kötüye kullananlara ceza indirimi yapılsın” diye, bir başbakan yardımcısının kanun teklifi verdiğini duydunuz mu? Ben duymadım…
Ama Türkiye’de, AKP iktidarında çıktı böyle yaratıklar…
Siz, hiç bir ülkede Cumhurbaşkanının Üniversite diplomasının olup olmadığının tartışıldığına tanık oldunuz mu? Ben olmadım… Ama ülkemizde yaşandı bu türden garabetler…
Siz, hiç, bir ülkede, vatanını parçalamak isteyen, vatandaşını öldüren, iş makinelerini yakan, insanlarını dağa kaçıran, bebelerini kurşunlayan, köy basan bir terör örgütünün elebaşısına övgüler dizen, onunla mücadele yerine müzakereyi seçen politikacılar gördünüz mü? Ben görmedim. Ama Türkiye’de çıktı bunlar. Şöyle dediler:
Cumhurbaşkanı RTE: ”PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim, sıkıntısı olan bana söylesin…”
Eski Başbakan Davutoğlu: “Kürtçe yasağını biz kaldırdık, bana Serok Ahmet diyorlar…”
Başbakan eski yardımcısı Bülent Arınç: “Sayın Öcalan demeyi ve PKK bayrağı açmayı suç olmaktan çıkardık…”
Bir MİT yetkilisi Bayan: “Şehirleri silah deposu haline getirdiğinizi biliyoruz…”
İŞTE BUGÜNKÜ TERÖR CEHENNEMİNE GİDEN YOLLARIN PARKE TAŞLARI BÖYLE DÖŞENDİ…
2002’de iktidarı devraldıklarında terör, hemen hemen bitmiş gibiydi… Bugün on, on iki misline çıktı… Her gün şehit haberleri geliyor… Ortalık kan gölüne, kentler harabeye döndü…
Neymiş de “Anneliği reddeden kadın eksikmiş, yarımmış…” Asıl, çocuğunu kör teröre kurban veren kadın “eksiktir, yarımdır…” Asıl karnındaki 6 aylık bebesi ile teröre kurban giden kadın eksiktir, yarımdır…
Sen çocuk yapma fetvaları vereceğine önce, doğan çocukları korumasını öğren…
Kimse çocuğunu cami avlusunda bulmadı…
Bugün, bir eli yağda, bir eli balda olan AKP’liler, size sesleniyoruz: Başta başkanınız RTE olmak üzere bütün bu cinayetlerin hesabını vereceksiniz…
YARGILANACAKSINIZ… BUNDAN KAÇIŞ YOK…
Siz istediğiniz kadar her şeyi, her yolsuzluğu, her yanlışı, her cinayeti inkâr edin… Halkı “Her yer güllük, gülistanlık masallarıyla uyutmaya” çalışın… Her saat başı yalan söyleyin… AK HUKUK haline getirdiğiniz hukuk, zamanı geldiğinde “çağdaş hukuk” niteliğine kavuşacak ve siz yargılanacaksınız… Bundan Kaçamayacaksınız…
Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir… Siz bunu da yapamıyorsunuz… Halkı İSLAMİ KURALLAR ÇERÇEVESİNDE SOYMAYA, sömürmeye gemiciklerin sayısını artırmaya, ayakkabı kutularını doldurmaya devam ediyorsunuz…
İstediğiniz kadar savcıların, emniyet görevlilerinin yerlerini değiştirin, görevden alın, adaletin keskin kılıcından kurtulamayacaksınız…
Halkı şeriatçı yöntemlerle uyutma, afyonlama derslerinin bitiş saati geldi. Bitiş zili çalmak üzeredir…
Alınan rüşvetler, yolsuzluklar, Gerçekler, bir bir su yüzünü çıkmaya başladı.
Suriye’de olanlardan, mültecilerden, mülteci ölümlerinden, IŞİD’den, ÖSO’dan vb. terör örgütlerinden siz sorumlusunuz.
Siz bunları silah yardımları ve lojistik desteklerle besleyip büyüttünüz. Hastanelerimizde yaralarını sardınız… Rabia işaretleri ile meydanlarda propagandalar yaptınız… Atatürk’ün laik Türkiye’sinde IŞİD’in bayram namazları kılmasına siz izin verdiniz…
İlaç yardımı perdelemesinin arkasında TIR’lar dolusu silah gönderdiniz. “Emevi camiinde namaz kılacağız” diye terör örgütlerini bu gariban halkın başına siz bela ettiniz…
700 binlik Türk ordusunun gözleri önünde kentlerimiz bombalandı, insanlarımız öldü…
Ve siz hâlâ iktidardasınız…
Çok kalmadı… Yargılanacaksınız… Cinayetlerinizin, yolsuzluklarınızın hesabını mutlaka vereceksiniz…
Bundan kaçış yok…
Halkı şeriatçı yöntemlerle uyutma, afyonlama derslerinin bitiş saati geldi. Bitiş zili çalmak üzeredir…
Bir yanıt yazın