FETVA: NAMAZ KILMAYANA ÖLÜM!

Yılmaz_DİKBAŞ

Osmanlı döneminde dini konularda en yüksek derecede bilgi ve yetkiye sahip kişiye “Şeyhülislam” denilirdi.
Osmanlı tarihinin en ünlü şeyhülislamı, Ebussuud Efendi’dir.

Ebussuud Efendi, 1545 yılında Şeyhülislam oldu.
Bu görevde yaklaşık 30 yıl kaldı.
Ebussuud Efendi döneminin 21 yılı Kanuni Sultan Süleyman, 8 yılı da II. Selim devrinde geçmiştir.
Şeyhülislam Ebussuud Efendi, Osmanlı tarihinde, yazmış olduğu fetvalarla ünlü olmuştur.
Ebussuud Efendi’nin fetvaları, İstanbul’da Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.

Değerli Dostlar,

Şimdi sizlerle, GELİN YÜZLEŞELİM adlı kitabımdan bu konuyla ilgili bazı bölümleri paylaşacağım.

Ezanla, Namazla İlgili Fetvalar

Mesele: Bazı Müslümanlar “çıbanlarım vardır” bazıları da “yaralarım vardır” diye özür gösterip namaz kılmasalar, şeran özür olur mu?
El Cevap: Namaza özür olmaz, kanı akarken dahi kılmak lazımdır.

Mesele: Bir kişi namazı inkâr edip “inanana namaz gerekmez” derse ona ne yapmak gerekir?
El Cevap: Öldürülmesi gerekir.

İslam dininin kutsal kitabı Kuran’da böyle bir hüküm, böyle bir ceza yoktur!
Şeyhülislam Ebussuud Efendi, Kuran’ı tanımıyor, Kuran’a saygı göstermiyor, Kuran’a göre karar vermiyor!

Mesele: Bir topluluk namaz kılmayıp Ramazan orucunun da farz olduğunu inkâr ederse ne yapmak gerekir?
El Cevap: Kâfirdirler, ortadan kaldırılmaları gerekir.

Kuran’da böyle bir emir, böyle bir cezalandırma yoktur.
Osmanlı Şeriatı, kuran şeriatı değildir!
Osmanlı Şeriatı; Kuran’ı temel almayan, Kuran’ı saymayan vahşi, katliamcı bir şeriattır.

Mesele: Adamın biri, müezzin ezan okurken “bin kez çağırsan, bizden sana varan yoktur” dese, bu kişiye ne yapmak gereklidir?
El Cevap: Alay etmektedir, kâfir olur, karısından boşanmış sayılır.

Bu ne biçim adalet?
Bir adam suç işlemişse, karısını neden cezalandırıyorsunuz?
Hem bu öylesi bir boşanma türü ki; kadının başından başka bir erkekle nikâh geçmedikçe yeniden kocasına dönemiyor!
Durup dururken, hiçbir şeyden haberi olmayan kadına, sen kocandan boşanmış sayılıyorsun, yeniden kocana dönmek istiyorsan haydi git başka bir erkeğin altına yat, sonra gel, deniliyor!
Bu mu dillere destan Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin adaleti?
Bu mu Osmanlı’nın hoşgörüsü?

Mahşeri İnkâr Edene Ölüm!

Mesele: Adamın biri, mahşer gününü inkâr edip “mümine mahşer yoktur” derse, o adama ne yapmak gerekir?
El Cevap: Öldürülmesi gerekir.

Şarap İçenlerle İlgili Fetvalar

Mesele: Şarap içen adamın biri, şarap içerken –hâşâ- “bu güzel bir içecektir, bunu içmeyenlerin ağzını avradını filanlayayım” diye cinsi münasebet içerikli küfür edip, orada bulunan bir kişi de bu sözleri beğenip “iyi edersin” dese ne yapmak gereklidir?
El Cevap: İkisi de kâfirdirler, öldürülmeleri mubahtır.

Mesele: Adamın biri şarap içip mahallesine gelse, orada bir adama “bre Tanrısını ve Peygamberini –hâşâ- filan ettiğim” sözleriyle edepsizlik eylese, o meluna ne yapmak gereklidir?

El Cevap: Kâfirdir, öldürülmesi helaldir. Karısı boşanmış sayılır, Müslüman olan herhangi bir kişiye varır.

Mesele: Müslüman biri evine şarap getirirse karısı boş olur mu?
El Cevap: Eğer içerse karısı boş olur.

Şu adalete bakın:
Eve şarap getiren de içen de evin erkeği.
Ama ceza karısına veriliyor, boşanmış sayılıyor.
Eğer kadın kocasını sever yeniden kocasına dönmek isterse, mutlaka başka bir erkekle evlenip boşanması, yani başka bir erkeğin altına yatması gerekiyor!

İşte, Osmanlı Şeriatı budur!
Osmanlı Şeriatı, Kuran şeriatı değildir!
Şeyhülislam Ebussuud Efendi, Kuran şeriatını değil, Osmanlı Şeriatını uyguluyor!

Mesele: Adamın biri “eğer şarap içersem, Hz. Peygamber’e dil uzatıp hakkında kötü söz söyleyenlerden olayım” derse ve yine de şarap içerse, bu adama şeran ne yapmak gereklidir?
El Cevap: Kâfirdir, öldürülmesi helaldir.

Zina Konusunda Fetva

Mesele: Bir güruh, köy köy, kasaba kasaba gezerek avratlarına, kızlarına ve cariyelerine zina ettirmeyi adet edinseler, bu kişilere şeran ne yapmak gerekir?
El Cevap: Tümünü aşırı şiddetle dövdükten sonra, akılları başlarına geldikleri görülünceye kadar zindan çıkarılmayıp zina ettikleri kesinleşen avratların tümünün recm edilmesi gereklidir.
Açıklama:
Recm: Zina eden kadınların taşlanarak öldürülmesi.

Olaya bakın:
Bir grup erkek pezevenklik yapıyor, karılarını kızlarını köy köy, kasaba kasaba gezerek pazarlıyor.
Bunlar yakalandığında, hepsi iyi bir dayaktan geçirilip zindana atlıyor. Bir süre sonra akılları başlarına geldi denilerek zindandan çıkarılıyor.
Pezevenk erkeklere verilen ceza bu kadar!
Zina etmiş kadınlar ise bu kadar cezayla kurtulamıyor, taşlanarak ölüme mahkûm ediliyorlar!
İşte, Osmanlının hoşgörüsü budur!
İşte, Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin adaleti budur!
Üstüne üstlük, Kuran’da recm cezası yoktur!
Ebussuud Efendi, Kuran’ı tanımıyor! Kuran’ı temel kitap olarak almıyor! Kuran’ı çiğniyor!
Kuran’ı tanımayan, Kuran’ı çiğneyen Ebusssuud Efendi, nasıl oluyor da İslam Devleti Osmanlı’da şeyhülislam oluyor?

Gayrimüslimlerle İlgili Fetvalar

Mesele: Müslüman olduktan sonra yine kâfir olan Gayri Müslim bir erkeğe şeran ne lazım olur?
El Cevap: İslam’a dönmesi zorlanır, gelmezse öldürülür.

Mesele: Gayri Müslimler kul ve cariye kullanamaz diye büyük emir varken, kullananlara şeran ne yapılması gereklidir?
El Cevap: Şiddetli azarlama ve uzun süreli hapis gereklidir.

Mesele: Duvarında mermer üzerinde Kuran-ı azim yazılı vakıf evinde, kirayla bir Yahudi’nin kalması caiz olur mu?
El Cevap: Olmaz.

Mesele: Bir mağarada buluşmuş bazı Gayri Müslimler, bir işe başlamak üzere yola çıksalar, gece vakti birçok Müslüman’ın bulunduğu yeri basıp herkesi yaralayıp bir malın zekâtından fazlasını alıp tutsalar, Gayri Müslimlere ne yapılması gerekir?
El Cevap: Elleri ayakları kesilmek gerekir.

Mesele: Kâfir düğününe “mübarek olsun” diyen bir adama ne yapmak gerekir?
El Cevap: “Mübarek” dediyse kâfirdir.

Şu adalete bakın:
Adamın biri, Müslüman olmayan bir kişinin düğün haberini duyuyor, “mübarek olsun” diyor.
Anlı şanlı Şeyhülislam Ebussuud Efendi ise o adamı, böyle davranmış olduğu için kâfir, yani dinsiz imansız ilân ediyor!
Hani Osmanlı çok hoşgörülüydü?

Tanrı ve Şeriat Tanımazlar Hakkında Fetvalar

Mesele: Adamın biri, bir Müslüman kişiyi şeriata davet etse, o kişi de “sana da şeriata da lanet” derse ne yapmak gerekir?
El Cevap: Kâfirdir, katli helaldir.

Görüyorsunuz, Ebussuud Efendi için kelle kesmek ne kadar kolay!

Değerli Dostlar,

Osmanlı, “Kulu” olarak gördüğü Anadolu halkını 600 yıla yakın öğretmensiz, okulsuz, kitapsız bıraktı. Mahalle mekteplerinde, Medreselerde Kuran’ı Arapça ezberletmekten başka bir şey yapmadı.
Anadolu Türk halkı direndi, Arapça alfabeyi öğrenmedi, anadiline sımsıkı sarıldı. Eğitimsiz kaldı, ama Arap milliyetçilerine boyun eğmedi!
Anadolu Türk halkı; Türkçe okumayı, yazmayı Atatürk döneminde öğrenmeye başladı. İlk kez gözlerini çevresine, dünyaya bu dönemde çevirdi. Tarihini bu dönemde okumaya başladı.
Ancak Atatürk dönemi uzun sürmedi.

Günümüzde 4 milyon okuma yazma bilmeyen, 14 milyon ilkokuldan terk, 16 milyon ilkokul mezunuz bulunmaktadır.
Toplam en az 34 milyon insanımız Osmanlı tarihini bilmemektedir.
İşte, mevcut iktidar, Osmanlı tarihimizi bilmeyen bu insanlarımızı, gerçek dışı Osmanlı masallarıyla aldatıp “Başkanlık Sistemi” adı altında yeniden Osmanlı Şeriat Düzenine sokmaya çalışmaktadır.

Cumhuriyet Devrimlerini yaşamış olan Türk halkı, Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin fetvalarına bir daha boyun eğebilir mi?

Yılmaz Dikbaş
7 Haziran 2016, Salı
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31 52

13419150-0


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir