NECDET BULUZ
MHP içindeki sıkıntılar ve çalkantılar bir türlü bitmiyor. Genel Merkez yönetimine karşı çıkan Kağızman Teşkilatının da kapatılması ile Milliyetçi Hareket içindeki sorunlara bir yenisi daha eklendi.
Kağızman, MHP için son derece önemi olan bir teşkilattır. PKK’nın hedefi olan ve bu teşkilatı PKK’lılardan sandıktan alma başarısını gösteren Kağızman Teşkilatının kapatılması hiç kuşkusuz Milliyetçi Hareket içinde de büyük tartışmalar yarattı.
Kağızman Belediyesi’nin HDP’nin elinden alınmasında MHP Teşkilatı’nın olağanüstü çabasını ve verdiği mücadeleyi unutmak mümkün mü? Kaldı ki burada Belediye Başkanlığını kazanmak terör örgütü için son derece önemliydi.
Kağızman MHP Teşkilatının kapatılması, burada başarı gösteren kadroların cezalandırılmasından başka bir şey değildir.
Bugün, bu başarıyı göstermiş olan Teşkilat görevden alınıyor, bunu anlamak mümkün değil. Hem üzücü, hem de son derece düşündürücüdür.
PKK’lıların psikolojik üstünlük sağladığı Kağızman Belediye Başkanlığı’nın Milliyetçi Hareket’in eline geçmesi olayı küçümsenebilecek bir olay mıdır?
Emekli Ağır Ceza Hakimi Kerim Yılmaz, geçenlerde Kağızman Teşkilatı ile ilgili çok ilginç bir yazıyı sosyal medyada yayınladı. Kağızman’ın bölgedeki konumunu ve bölücü terör örgütü PKK’ya karşı nasıl bir mücadele verdiğini de ortaya konulan bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedik:
“MHP genel merkezince Kağızman teşkilatının kapatılması diğerlerinden çok daha fazla içimi acıttı. Belki sizler teşkilatların onlarcası kapatılmış ne var yani altı üstü bir ilçe diyebilirsiniz. Benim için öyle değil. Çok özel bir yerdir orası..
Kısaca anlatayım..
Sene 1994.. Elazığ ve Arguvan hakimliğinde geçen 6 yıldan sonra dönemin Adalet Bakanlığınca hazırlanıp HSYK nca çıkarılan kararnameyle Kağızman’a atandım daha doğrusu sürüldüm.(Çünkü 6 yıldır doğuda çalışan birinin 4. Bölge hizmeti için mutlaka içeriye, kuzeye, güneye, batıya atanması gerekirdi ). Dönemin iktidarı İHL çıkışlı olmamı nakise sayıp mobbing yapıyor sanmıştım. Ne yazık ki işin gerçeği farklıymış. Şimdi egede büyük ilin valisi olan kaymakam ile diğer savcı arkadaşımızın da tayini çıkmıştı ve veda yemeğimiz toplu yapıldı. O akşam veda konuşmamda İHL li olduğum için bu sürgünü yediğimi söyleyip epeyce giydirdim.. Çünkü orası Adalet bakanının ilçesiydi.. İlçe belediye başkanı yemek sonunda yanıma gelip “Hakim bey bize çok saydırdın canın sağolsun ama işin aslı farklı ve ben bunu kamyonun sarılıp ilçeden ayrılacağın zaman söyleyeceğim” dedi..
Ertesi öğleye doğru geldi ve biz aleviyiz senin görüşün de belli ama sizden çok memnunuz Arguvan halkı da memnun çünkü adilsin. Bizim hiçbir şikayetimiz olmadı. Ama burada başka bir meslektaşın (o arkadaş kura ile geldiğinin ertesi haftasında HADEP il başkanı olan bir avukatın köy düğününe katılmış sarı kırmızı yeşil mendillerle süslenmiş gelin atını çok sevmişti. İstihbarat üzerine bu konuyla ilgili soruşturma geçirince benden bilmişti) sizi şikayet etti.. Bakana sorduğumda o söyledi.. Savcı daha sonra sağda solda Onu oraya gönderdim örgüte öldürteceğim dediğini ifade ile aman efendim dikkat edin diye söyledi….
Kağızman’a 29 ağustos 1994 günü saat 14.sularında vardım. Doğrudan adliyeye gidip başlama telini çektirdim. Ertesi günün bayram hazırlıkları vardı iş de yoktu..Sivil biri geldi emniyet istihbarattan olduğunu söyledi hoşgeldiniz dedi.Oturttum.. Ben de önce namım gitmiş)) Birşeyler anlattı.. Beni koruyacaklarını vs.. Canım sıkkın zaten yol kesmelerin gündüz olduğu zamanda Elbistandan çıkıp Erzincan da yatıp Kağızmana gelmişim sinirliyim…Sizin koruduğunuz cana tüküreyim dedim.. Sonrasında konuşup anlaştık..(Şimdilerde Batıda A tipi bir ilimizin emniyet müdürü)
Durum şuydu;
PKK müthiş bir psikolojik üstünlük sağlamış kamu görevlileri ve ahali gündüz saat 15.00 den sonra evlerine kapanıyor sokaklar boşalıyordu.. O arkadaşla konuştum korkudan sindirilmiş halkı sokağa çıkarmamız gerek dedim. İlçelerde ana cadde tektir. Orası da öyle ama bulvar şeklinde..Mesleki olarak etik olmasa da bir hafta sonra Taşkahvenin önüne masayı kurup kamu görevlileriyle okey oynadım..Birkaç sonra bu hakim deli değil bildiği bir şey var diyen ahalide akşama kadar orda oturmaya başladı..
Birinci ayın sonunda korkuyu attı. Allah rahmet eylesin o zaman Dere mahallesi (ki bir tabur asker girdiğinde kaybolan bir vadi ilçenin bitişiğinde geceleri PKK lılar geliyor erzak ve haber alıyor) Muhtarı Terzi Recep vardı.. MİT Emniyet ve Askeri istihbarattan daha iyi haber alır ve bana anında ulaştırırdı.. Lojman emniyet müdürlüğüyle ortak duvarlıydı gece geçer anlatırdım.. istihbarat gurup amiri olan o kardeşimiz de gerçekten yiğit bir Türk evladı idi..
Neyse 1996 da oradan ayrılırken ilk gidişimde çok tehlikeli olan ve özel araçla diken üstünde geçtiğim Karakurt’ a kadar uğurladıklarında ilk kez ağlamıştım…Bu başka bir hikaye…
Çalıştığım her yerle mutlaka irtibatımı sürdürürüm. Adliyeciler bunu bilirler ve en ufak sıkıntılarında hala ararlar..Hiç unutmam 2009 yerel seçim akşamıydı.. Oranın Hakimi aradı ve bana; ‘’Reisim meslek hayatımda ilk kez seçim hakimi oldum kadere bak ki Belediye Başkanı mazbatasını BDP li birine vereceğim bu onuruma dokunuyor ve zoruma gidiyor’’ dedi. Ben “hukuk ne derse o olur sıkma canını ver mazbatasını” diyerek sakinleştirdim. Seçileni de tanıyordum PKK ya yardım yataklıktan tutukladığım ve istihbaratın takibinde biriydi. Ama seçilmişse başkan olacaktı. Bu tartışmasızdı..
Aradan beş yıl geçti.. Kagızman’da 2014 yerel seçimlerinde HDP e karşı birleşen ahali MHP li adayı Başkan seçti.. Hatırlarsanız eğer o dönemde devir etmemek için direnen sokakları kıran döken BDP lilere karşı sert yazılar yazıp kamu görevlilerinden işlerini yapmasını da sosyal medyadan istemiştim. O bölgede belediyeler çok önemli ve örgütün en büyük destekçisi.. Böyle bir durumda saydırarak gidip ağlayarak döndüğüm O Kağızman’ı PKK lılardan sandıkta geri alan MHP teşkilatını görevden alan sizce kimin adamı? Bunun akılla izahı var mı?
Daha ne anlatayım size!!”
Yorumu tamamen sizlere bırakıyoruz.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın