Ülkemin sorunları ve bir şey yapamamamın stresi, yaşama küskün kalbimi çok yordu sanırım.
Bir takım arazlar musallat oldu.
Hani bazı deriz ya, “şiştim artık, of be şişirdin artık”, bu sözler mecazi anlamda sıkılmayı anlatır.
Kilo olarak şişmedim tabi ama zavallı kalbim buna sıkıntıyı kaldıramadı ve aortta baloncuk oluvermiş.
Hastane, tetkikler derken yaklaşık yirmi gündür eve külçe gibi döndüm.
Yorgunluğum gerek dünya gerekse Türkiye gündemini takip etmeme engel olamadı tabi.
Gazeteleri okudum televizyonlardan takip ettim.
Sadece bilgisayara başında oturmamda sıkıntılarım arttığı için yazamadım.
9 Haziranda son bir tetkik var ya stend takılacak ya da…
Düşünmek istemiyorum.
Şimdilik kan sulandırıcı ve değişik ilaçlarla idare ediyorum.
Baloncuğun içindeki pıhtıyı inşallah ilaçlarla geçiştireceğim.
Takipçilerime ve yol arkadaşlarıma neden ortalarda olmadığımı böylece anlatmaya çalıştım.
**
Her sene pişirip, şişirip önümüze konulan Ermeni soykırımı iftirası bu sene dost görünen Almanların, Alman Federal Meclisinde yapılan oylamayla kabul edildi.
Bu konu basına düştüğünden beri içim içimi yemiş bir şeyler yazmak istemiştim.
Ama olmadı.
Çok üzüldüm haliyle.
Konu çok mühimdi ve ülkemizin onurunu ilgilendiriyordu.
Türkiye Cumhuriyetinin ve yıllardır devleti oluşturan iktidarların en son AKP ve yetkililerin 14 senedir üzerinde durmayıp lakayt davranmaları, yanlış politikaları yüzünden şımardılar…
Türkiye’yi parçalamak, suçlu göstermek için haçlılar adeta birbirleriyle yarışıyorlar…
Oysa bu konu gözardı edilecek konu değildi.
Hatırlayalım.
Perinçek ve KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı rahmetli Rauf Denktaş tarafından kurulan Talat Paşa Komitesi’nin çağrısı üzerine Türkiye ve Avrupa’daki yurtsever aydınlar Lozan’da toplanmışlardı.
Doğu Bey Konuşmalarında Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır.
Meydan okuyoruz demiş sonra ardındaki katılımcılara var gücüyle 3 kez sormuştu.
“Lozan’a dokunabilirler mi?”.
Sorusuna üç kez “Hayır” cevabı verilmişti.
Bunun üzerine İsviçre Mahkemesi Perinçek aleyhine dava açmıştı.
Bazı güçler davayı kaybetmesi için ellerinden geleni yapmışlardı.
Doğu Bey orada gözaltına alınmış sonra bir takım paralar ödemek zorunda kalmıştı.
Daha sonra malum Silivri zindanlarına kapatılmıştı.
Bunları önceki yazılarımda anlatmıştım.
Buradan şuraya varmak istiyorum.
Doğu Perinçek, kahrolası üç metrelik zindanda dahi vaz geçmemiş pes etmemiş AİHM’ye başvurmuştu.
AİHM, İsviçre Mahkemesi’ni haksız bulmuş, Perinçek, tek başına savaşarak Avrupa’yı dize getirmişti.
AİHM, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi “nin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesinin İsviçre tarafından ihlal edildiğine karar vermiş ülkemizde bayram havası esmişti.
Koskoca Türkiye Devletinin halledemediğini bir kişi çıkıp üstesinden gelmişti.
Şunu anlatmak istiyorum demek ki istenseydi bunca yıl, başımıza kakılan, bizi millet olarak katil ilan edenleri yalanları içinde boğabilir bu yalanı kökünden bitirebilirdik.
***
Almanya deyince aklıma hep gördüğüm o siyah beyaz renkli filmlerde, kitaplarda okuduğum Führer zamanı gelir.
Yahudi halkına yaptıkları işkenceler, gaz odaları, soykırım ve fırınlarda yakıp nasıl sabun yaptıkları gelir.
İskelete dönüşmüş çıplak insanlar gelir gözlerime.
İşte, bunları Almanya Federal Mahkemesinin kararından çok önceleri düşünmüş ama yazamamıştım.
Neyse bugün benim tüm içimden geçenleri Sözcü Gazetesi manşet olarak atmış,
Yazarlar köşelerine taşımışlar.
Biraz rahatladım.
Tüm Avrupa ve Dünya bu vahşeti hiç dile getirmezler.
Neden?
Bunların hiç utanmaları da yok…
Yugoslavya’nın parçalanmasında Sırpların Müslüman Kadınlara yaptıklarından, cinayetlerinden bahsetmezler.
Amerikalıların Kızılderililere yaptıklarını, Ermenilerin 26 Şubat 1992 yılında Azerbaycan
Cumhuriyetinin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalıdaki 613 Azerbaycan Türk’ünü çoluk çocuk demeden, hamile kadınların karınlarını nasıl yardıkları vahşice katlettikleri hiç konuşulmaz.
Amerika’nın 1945 te Hiroşima’ya attığı bomba ve 140 bin masumu öldürmesi katliam değil de nedir?
Türkiye bu katliamları neden dile getirmez?
Esas soykırımcılar haçlılardır.
Türkiye Osmanlı döneminde Rusya, İngiltere, Almanya tarafından kandırılan ve Osmanlıya hıyanet eden Ermenilere karşı vatanını müdafaa etmiştir.
Bu arada AKP, CHP ve MHP, TBMM‘de Alman parlamentosunda 1915 olaylarının “soykırım” olarak tanımlamasına karşı ortak bildiriye imza atarlarken HDP bildiriye imza atmamış
Atmazlar, zira Osmanlı Devrinde Ermenilerle Osmanlıyı arkadan hançerleyenler arasında vatan haini olan Kürtler de işbirliği içindeydiler.
Onlar Türkleri değil Ermenileri tercih ederler.
Tünay Süer
Bir yanıt yazın