“M”HP’NİN KEMANCISI KİM?
Hüseyin MÜMTAZ
Ünlü müzikal “Damdaki Kemancı”da, 1905 Çarlık Rusya’sının ücra bir köyünde yaşayan Sütçü Teyve hikâye edilir…
Beter olduk.
Bahçeli’nin “M”HP’sinde yaşananlar malûmunuzdur, tekrarlamayacağım.
Ancak anlamadığım bir konu var.
Ticarî veya değil bir teşekkül, kurum, kuruluş kayyuma devredildiğinde; kayyum polis zoruyla bile olsa içeriye girer, yönetime el koyar, eski yöneticilerin hiçbir idarî tasarruf yetkisi kalmaz.
Ama kayyuma devredilen “Bahçeli’nin “MH”P’sinde nasıl oluyor da kayyum heyeti partiye girip duruma vaziyet edemiyor ve “eski” idareciler muhalif il-ilçe yönetimlerini görevden alabiliyor?
Muhalif aday ve delegeleri partiden atıyor, toplanılan muhalif imza sayısını çarpıtmak için yeni delege yazıyor…
Herkes seyrediyor.
Yanlış nerede?
Twitter kullanıyorken de prompter’e bakıyor mu bilmiyorum ama Bahçeli şu “sosyal paylaşımı” sanal âlemde yapmış;
“Bugün Ankara’da yaşananlar şerefli mazimizin hiçbir döneminde görülmeyen çirkinlik, hiçbir zaman rastlanmayan rezilliktir. Tomaların önüne dikilip barikatlara tutunarak poz verenlerin partimizin geleceğinde söz ve yetki sahibi olması hayal ötesi bir durumdur. Olağanüstü Kurultay bahanesiyle delegelerimizi toplayıp korsan gösteri ve yasa dışı eylem yapan malum isimler haddi ve çizmeyi aşmıştır”.
Bahçeli’nin bahsettiği “rezillik” gününde, avukat Kürşat Ergün’ün AA muhabirine yaptığı açıklamaya göre, görevlendirilen il başkanlarının kontrolünde kimlik ibraz etmek suretiyle, 748 delege hazirun listesini imzalamış. Olağanüstü toplantı için bin 212 delegenin salt çoğunluğu olan 607’nin üzerinde bir sayı gerekiyormuş…
Şimdi soru şu;
Bahçeli madem tek lider ve “en büyük başkan bizim başkan”; kendine güvenemiyor mu ki “Hadi toplayın şu kongreyi” diyemiyor?
Neden diyemiyor?
Neden korkuyor?
Neden kaçıyor?
Nereye kadar kaçacak?
Korkunun ecele faydası var mı?
PKK’lılardan bile az sayıya düşen milletvekili azınlığı ile “tabana karşı” nereye kadar, neye direnecek?
Gece genel merkezden ayrılırken koltuğu da eve götürüyor mu?
Şimdilik yapabildiği ancak 4 adayın arasına nifak sokmaya çalışmak.
“4 aday”ın gücü, şimdiye kadar beşinin değil, “4’ünün bir yerde” olmasından kaynaklanıyordu.
Koray Aydın olayı, ince bir “surda gedik” açmaya çalışmak meselesi midir?
Bahçeli’nin “M”HP’sinde duvar/sur mu kalmıştır ki gedik açılsın Allah Aşkına?
“M”HP’nin damında keman çal(dır)anlar kim?
Kimler dinliyor o “kemancı”yı?
57’İNCİ ALAY HER YERDE/HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN EFRÂDIYIZ
Bir yanıt yazın