Teröre dış destek verildikçe…

NECDET BULUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen gün terörle mücadele konusunda yaptığı bir konuşmada “Teröre dış destek verenlerin kimler olduğunu biliyoruz. Bu ülkeler silah sanayilerini işletebilmek için terör örgütlerine de destek vermeye devam ediyorlar. Günün birinde teröristlere verdikleri silahlar kendilerine de çevrilecektir” ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan, aynı konuşmasında PKK’nın sivil katliamlarına Avrupa’nın sessiz kaldığını da eleştirmiş “Dünyanın en önemli sorunu terör örgütleri karşısında takınılan riyakâr tutumdur. Batı ilkelerinden hiç tepki yok. Bu ikircilikli tavır nereye kadar?” diye sormuştu.
Biz de aynı görüşte olduğumuzun altını çizelim.
Zaten bilinen bir geçek varsa, o da teröristler dış destek almadan bu kadar eylemi yapamaz ve ayakta kalamazlar. Eğer, PKK terör örgütü 30 yıldan fazla hala ayakta kalabilmiş ve bu kadar silahı elde edebilmişse, bunun arkasında dış güçlerin var olduğunu görmemek mümkün müdür?
13 Mayıs’ta Hakkari kırsalında Süper Kobra taarruz helikopterimiz düşmüş, iki askerimiz de şehit olmuştu. Helikopterin düşmediği, PKK’lılarca düşürüldüğü ortaya çıktı. Yapılan inceleme sonunda PKK’lıların elinde Rus yapımı “9K38 lgla” füzelerinin var olduğu da görüldü.
Bu füzeler PKK’nın eline nasıl geçti? Kim verdi? Kaç tane daha var bunlar bilinmiyor.
Ancak, konunun uzmanları, Rus yapımı stinger tipi bu füzelerin Ermenistan, Suriye, İran ve Mısır’da da var olduğunu söylüyor.
Sanıyoruz, Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasını bunun üzerine kurguladı. PKK’ya dış desteğin sürdüğünü dile getirdi.
Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır.
Konu ile ilgili daha önce yazdığımız bir yazıda “Güvenlik güçlerimiz sahada başarılı ama terörle mücadelede bu yetmez” demiştik.
Etrafımızın düşmanlarla çevrili olduğuna da değinmiş ve daha çok düşman değil, dost edinmemiz gerektiğine de vurgu yapmıştık.
Terörle mücadelede konunun uluslararası boyutunun da var olduğunu her zaman görüyoruz. Sadece güvenlikle terörle mücadelede başarı sağlanamıyor. Bu yapılabilmiş olsaydı 30 yıldan fazla mücadele edilen PKK’dan eser kalır mıydı?
Bu ne anlama geliyor:
Terörle silahlı mücadele kesintisiz yapılmalıdır ama, konunun diplomatik, toplumsal ve psikolojik yanları da mutlaka ele alınıp değerlendirilmelidir. Bu konuda mücadele edip başarı kazanan ülkelere baktığımızda bunları görebilmekteyiz.
Biz, çevremizdeki tüm ülkelerle, Avrupa Birliği ile sorunlar yaşama yerine, kalıcı ve sağlam dostluklar kurabilmiş olabilseydik, terörle mücadelede çok daha önemli adımları da atmış olabilirdik. Dış politikamızdaki yanlışlar, baştan bu yana uyguladığımız yanlış Suriye politikaları ve alınan kararlardaki tutarsızlıklar, Rusya ile yaşanan uçak krizi ile başlayan sıkıntılar bizi terörle baş başa bıraktı. Bu gerçekleri görmek gerekiyor.
Şu gerçeği de unutmayalım:
Güvenlik güçlerimiz verilen onca şehitlere rağmen terörle mücadelede gerçekten büyük başarı elde ediyor. Öldürülen yüzlerce PKK’lı teröristin yerine binlercesi yeniden gelebiliyorsa bunun sonu gelebilir mi?
Nitekim terörle mücadelede büyük başarı gösteren Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ’un bu konuda söylediği şu sözleri unutmadık:
“Birilerini etkisiz hale getiriyorken, o gün örgüte 100 kişi katılıyorsa bu tamamen fasit bir dairedir.”
Tamam, bugün Güneydoğu’dan PKK eskisi kadar militan bulamıyor, katılımlar eskisi kadar çok değil ama, PKK’nın Kuzey Irak ve Suriye’deki kamplardan yetişmiş kadrolardan takviyeleri geliyor. Bunun yanından Ermenistan ve Rusya’daki kamplardan da militanların PKK’ya destek amaçlı katıldıkları biliniyor.
Toplumsal ayrışmanın da mutlaka önüne geçmemiz gerekiyor.
Zaten şehirlere kadar inen terör örgütü ve sempatizanları çeşitli sabotaj, araç yakma ve diğer eylemlerle korku ve endişe yaratıyor, güvenlik güçleri ile de çatışmalara giriyor. Aramızda dolaşan canlı bombalarla da ülkenin imajını bozuyor. Türkiye dışarıda “terör ülkesi” olarak değerlendiriliyor, turist gelmiyor.
Bunun bir de ekonomiye verdiği zararı görmek gerekmiyor mu?
Türkiye terörden en çok sıkıntı çeken ve teröre karşı amansız mücadele veren bir ülke konumuna geldi. Ne acıdır ki, terörle mücadelede yalnız bırakıldık.
Özetle terörün kökünü kazımak ve sonuç almak bugünkü anlayışla öyle kolay görünmüyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook/necdet.buluz


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir