Genel Kurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ın, Güneydoğu’dan şehitlerin geldiği ve Diyarbakır’da PKK’nın 15 tonluk bir bombayı patlatarak, jandarma karakolunu korumak düşüncesiyle bu bombaları taşıyan aracın peşine düşen 17 kahraman köylünün havaya uçtuğu eylemin can yakıcı üzüntüsü ortada iken, bölgeye gideceği yerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızının nikahına gitmesi haliyle büyük bir tartışma yarattı Türkiye’de.
Şehitleri bahane ederek 23 Nisan kutlamalarının iptal edelmesine karşılık, Erdoğan ailesinin düğünlerinin iptal edilmemesi de bu tartışmaların yoğunluşmasına sebep oldu haliyle.
…
Org. Hulusi Akar’ın özgeçmişi kısaca şöyle: “1972 yılında Kara Harp Okulu’nu, 1973 yılında da Piyade Okulu’nu tamamladı. 1980 yılına kadar Türk Kara Kuvvetleri bünyesinde çeşitli birliklerde takım ve bölük komutanı olarak görev yaptı. 1982 yılında Kara Harp Akademisi’ni tamamladıktan sonra 7. Piyade Alayı’nda karargâh bölük komutanlığı yaptı. Daha sonra 12. Piyade Tümeni Lojistik Şube Müdürlüğü, Genelkurmay Genel Sekreterliğinde Plan Subaylığı, Kara Harp Akademisi öğretim üyeliği, Güney Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’nda istihbarat subaylığı, Kara Kuvvetleri Genel Sekreterliği’nde plan subaylığı, Genelkurmay Özel Kalem Müdürlüğü ve Bosna-Hersek Türk Kuvvetleri Komutan Yardımcılığı gibi görevlerde bulundu.
1998 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi etti. Tuğgeneral olarak 51. İç Güvenlik Piyade Tugay Komutanlığı, Güney Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı Plan ve Prensipler Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2002 yılında Tümgeneral rütbesine terfi etti. Tümgeneral olarak Kara Harp Okulu Komutanlığı ve Kara Harp Akademisi Komutanlığı görevlerini yürüttü. 2007 yılında Korgeneral rütbesine terfi etti. Korgeneral olarak Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı ve 3. Kolordu Komutanlığı görevlerinde bulundu.
2011 yılında Orgeneral rütbesine terfi etti. Orgeneral rütbesi ile 2011-2013 yılları arasında Genelkurmay II. Başkanlığı görevini yürüttü. 2013 yılı Ağustos ayında itibaren olmak üzere Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atandı. 30 Ağustos 2015 tarihinde de Genel Kurmay Başkanı yapıldı.”
…
Görüldügü gibi; Org. Hulusi Akar, genelde karargâh ve eğitim subaylığı yapmıştır. Yani bir anlamda geri hizmet denilebilecek türden destek hizmetlerinde çalışmıştır. Mesela terör bölgesinde kayda değer hiç bir hizmeti yoktur.
İstanbul Şişli’de konuşlu bulunan 3. Kolordu komutanlığı dışında herhangi bir kıta hizmeti, kolordu ve ordu komutanlığında bulunmamıştır. Ordu kumandanlığı yapmayan birisinin, önce toplam 4 ordudan kurulu Kara Kuvvetleri Komutanı, arkasından da bütün kuvvetlerin komutanı, yani Genel Kurmay Başkanı yapılması haliyle pekçok soruyu da gündeme getirmiş bulunmaktadır.
Elbette haklı olarak.
Şahsen, Hulusi Akar Paşa’nın bu şekilde Genel Kurmay Başkanı olduğunu görünce aklıma hemen Enver Paşa gelmiştir benim.
Enver Paşa da kısa zamanda terfi ederek, hatta bazen kendi kendisini terfi ettirmek suretiyle genç yaşta bütün orduların ve kuvvetlerin başına Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili olmuştur(Başkumandan bizzat padişahtır).
Netice mi?
Netice bellidir.
Koca bir imparatorluk, kısa zamanda tarih olup gitmiştir.
Bunun sorumlusu elbette tek başına Enver Paşa ve arkadaşları değildir.
Ancak onların yapmış olduğu yanlışlar, yıkılmayı ve dağılmayı biraz daha öne çekmiştir, o kadar.
Ne demek mi istiyorum?
Benim ne demek istediğimin ne önemi var?
Ancak Allah işin ehline verilmesini ister kitabında.
Yaratıcı der ki bu konuda: “Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür.”(Nisâ: 4/58)