ÇALDAĞ
Hüseyin MÜMTAZ
“Ağustos’un 9’u.. Gece.. Karadeniz kıyısında nem ve sıcaklıktan nefes alamıyoruz.
Telefon çaldı.. Giresun’dan arkadaşlar teröristlerin Kulakkaya’da görüldüğünü haber verdi.
Vay anasını sayın seyirciler.
Kulakkaya, Giresun’un mesire yeridir. Denize bir saat…” diye yazmışız tam onbir sene önce, 10 Ağustos 2005’de.
“Giresun ve yöresi son 9 ay içerisinde meydana gelen 6 saldırı ile sarsıldı. Olaylarda 1 Astsubay Başçavuş ile 1 işçi şehit olurken, aralarında 1 uzman çavuşun da bulunduğu 5 kişi yaralandı. Bu altı olayın failleri yapılan tüm aramalara rağmen halen yakalanamazken, vatandaşlar arasında da tedirginliğe neden oldu” haberi ise 7 Mayıs 2016 tarihlidir kıymetli okuyucu.
Son olayda Merkez ilçeye bağlı Çaldağ Jandarma Karakolu Komutanlığına teröristler tarafından ateş açılmış, askerlerin karşılık vermesinin ardından çıkan çatışmada Karakol Komutanı Kıdemli Başçavuş Zafer Çalışkan yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.
Çaldağ, Giresun Merkez İlçeye bağlı olup denize sadece 27 kilometre, arabayla yarım saat uzaklıktadır.
“Yetkililer” 11 sene önceki ilk olaydan bu yana “yedi-sekiz kişilik bir grup”tan söz ediyorlar.
Yetkililer “çok yetkili” ama bu “yedi-sekiz kişi” 11 senedir külah giyip dolaşıyor, silah kuşanıp vuruyor.
Yol kesiyor, baraja vuruyor, nihayet “roketatar”la karakola saldırıyor.
Peki, bu 7-8 kişi kuş olup uçamadığına göre gece/gündüz, yaz/kış acaba nerede saklanıyor?
Ne yiyip içiyorlar, nerede yatıp uyuyorlar, silah/cephane/roketatarlarını nerede saklayıp bakımını yapıyorlar? Hiç mi başları ağrımıyor, burunları akmıyor da sağlık ocağına gidip aspirin bile almıyorlar?
Hangi yolu, hangi aracı, hangi bakkalı/marketi kullanıyorlar?
O “çok yetkili” yetkililerin aklına acaba; 37-38 olaylarından sonra doğudan, Ordu ve Giresun’un güneyindeki dağlık bölgelere mecburî iskâna tâbi tutulup gelerek yerleşen nüfus olup olmadığını araştırmak gelmedi mi?
Var mıdır acaba böyle köyler?
O “yedi, sekiz kişi”nin 11 yıldır; dil/soy/akrabalık bağı nedeniyle, eğer varsa böyle köyler; bu köylerde yerleşme, barınma ihtimali olabilir mi acaba?
Giresun merkezdeki otellerde “kahvaltı dahil” geceleyecek değiller ya!
Boş işlerle uğraştığımın farkındayım.
Şebinkarahisar’da kilise, Tamzara’da yeni bir dokuma türü, Ada’da papazlar ile oğlan çocuklarının mezarları-şarap küplerinin izini sürüp keşfetmekten bunlara vaktim kalmadı bir türlü…
Kusura bakmayın, cahilliğime verin.
11 sene önce de öyle anlaşılıyor ki havaya, suya, kuma yazı yazmışız…
Hiç değilse ekteki fotoğrafa iyi bakın; Şam’dan, Halep’ten veya Şırnak, Cizre, Hakkâriden değil, 1 Mayıs’ta saldırılan ve bir işçinin şehit edildiği Doğankent ilçesi Kavraz Deresi üzerinde bulunan Yaşmaklı Barajı’ndandır…
Görsel hafızanıza güveniyorum… 13 Mayıs 2016
57’İNCİ ALAY HER YERDE/HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN EFRÂDIYIZ
Bir yanıt yazın