AB konusunda ne yapılmak isteniyor?..

NECDET BULUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle terör konusunda AB’nin tutumunu eleştirmesi ve “Bizi yalnız bıraktılar” demesi doğru bir yaklaşımdır. AB, terör konusu dahil, hemen her konuda kendisi için uygun olan konularda taviz vermiyor. Birçok konuda da Türkiye’ye yükleniyor.
Ancak, şurası unutulmasın:
AB’nin tavrı, Türkiye’ye bakışı ve yaklaşımı yeni değil. Terör konusunda da bugüne kadar PKK’ya verilen desteği biliyoruz. Konu uzun yılları kapsayan bir konudur.
Şimdi, Türkiye ile AB arasında yeni bir yol haritası bulunuyor. Sığınmacılar konusunda yapılan anlaşma çerçevesinde AB’den 3 milyar Euro para gelecek, aynı şekilde Türk vatandaşlarının da vizesiz Avrupa’ya geçişi sağlanacaktı.
Bunların gerçekleşmesi için önümüze konulan kriterlerin tamamlanması istendi.
Türkiye, bu kriterleri yerine getirmeye çalışıyor. Geriye kalan birkaç kriterin içeriğinin genişletilmesinin istenmesi, AB tarafından “frene basılmak isteniliyor” görüşünü güçlendiriyor. Bu da haklı olarak başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok çevrenin tepkisini çekiyor.
AB ile olan ilişkilerin ve ortaklığın Türk dış politikasının stratejik hedefi olduğuna özellikle vurgu yapılıyor.
Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin hangi noktaya doğru yol alacağını önümüzdeki günler içinde daha net görebileceğiz.
Bizim söylemek istediğimiz şudur:
AB ile yola devam mı edeceğiz, yoksa köprüleri atacak mıyız?
Yola devam edilecekse, bu işi kavga ve sert sözlerle çözmek mümkün değildir. Açıklamalarda üslup de önemlidir. Cumhurbaşkanı’nın daha önce AB için söylediği “Kusura bakmayın, siz kendi yolunuza, biz kendi yolumuza “açıklamaları sonrası AB’nin kuruluş yıldönümü nedeni ile yaptığı yazılı açıklamada daha yumuşak ve yatıştırıcı sözler söylemesi AB ile yola devam edileceğinin mesajlarıdır.
Nitekim dikkat edilecek olursa Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile AB Bakanı Volkan Bozkır, 18 Mart anlaşmasının hayata geçirilmesi için yoğun çaba gösteriyor.
Bütün bunların yanında bir de kamuoyunun AB’ye bakışı da önemlidir. Yapılan son anketlerde Türk halkının AB ile ortaklığa sıcak baktığı ve bunu destekleyenlerin sayısında da önemli artışların olduğu görülüyor.
Özellikle Avrupa ülkelerine vizelerin kaldırılacağı haberleri ve bu konudaki çalışmalar kamuoyunu daha da heyecanlandırmış ve AB’ye destek birden artış göstermiştir.
İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) Realto Araştırma Şirketine yaptırdığı bir anket, Türk halkının yüzde 75,5’inin AB üyeliğini desteklediğini ortaya koyuyor.
Geçen yıl bu oran yüzde 61 ile sınırlıydı.

Ancak halkın yüzde 64,4’ü AB üyeliğinin gerçekleşemeyeceğini düşünüyor.
Buna rağmen toplumun geniş bir kesiminin çeşitli nedenlerden – ekonomik refah, Avrupa’da dolaşım serbestîsi, demokratik hak ve özgürlükler gibi- AB üyeliğini istemeye devam etmesi özellikle devlet yöneticilerinin dikkate alması ve bunu gerçekleştirmek için daha büyük çaba harcaması gereken bir konu olarak da göz önünde bulundurulması gerekiyor.
AB ile ya yola devam edilecek, ya da edilmeyecektir. İki de bir ters köşe yapılarak kafaların karıştırılması, ya da AB ile olan ilişkilerin sarsıntıya sokulması sağlıklı sonuçlar getirmez. Zaten AB de sürekli bahaneler arıyor, bu tür açıklamalarla AB’nin de eline istedikleri kozu vermiş oluyoruz.
Türkiye çok zor ve sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Etrafımızda “dost” diyebileceğimiz ülke kalmadı. Ortadoğu coğrafyası yangın yerine döndü. AB ‘ye yakınlaşmamız ve buralardan uzaklaşmamız bizi daha da yalnızlığa itebilir. Atılan her adımda bunlara da dikkat etmek gerektiği görüşündeyiz.
Tamam, biz de her yazdığımız yazıda “AB’ye güvenmiyoruz” vurgusu yapıyoruz ama güvenmemek demek, Avrupa’dan da uzaklaşmamızı da gerektirmiyor.
Yazımızın bitiminde AB’den yapılan açıklamada, kriterlerin tam olarak yerine getirilmemesi halinde vize konusunda adım atılmayacağı açıklandı. AB Bakanı Bozkır ise, yaptığı açıklamada “AB’nin istediği terörle mücadele yasasının değiştirilmesi olmayacaktır” dedi.
Şimdi tam bir restleşme yaşanıyor.
Haziran ayında vizelerin kalkması bekleniyordu. Şimdi bu konunun sonbahara sarktığı da açıklandı. Ancak, bundan sonraki adımlarda nasıl bir yol haritası çizilecek bunu da şu an bilemiyoruz. Anlayacağınız AB ile olan ilişkilerimiz Arap sacına dönmüş durumda bulunuyor.

necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - vizesizavrupa

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir