Haydar Aliyev’in Türkiye dostluğu üzerine…

NECDET BULUZ

Azerbaycan’ın tarihinde iz bırakmış olan Devlet Başkanı Haydar Aliyev, 10 Mayıs 2016 tarihinde 93. doğum günü nedeni ile çeşitli etkinlikle anıldı. Azerbaycan’ı “can” yapan, bugünkü konuma gelmesinde etkin rol oynayan Aliyev, “Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin” pekiştirilmesinde attığı adımlarla da öne çıkmıştır.
Azerbaycan, 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra 9 Kasım 1991’de onu tanıyan ilk ülke Türkiye oldu. 14 Ocak 1992’de Azerbaycan-Türkiye diplomatik ilişkileri kuruldu. O dönemden bu yana Türkiye’nin Azerbaycan’da, Ağustos 1992’den bu yana Azerbaycan’ın Türkiye’de diplomatik temsilciliği faaliyette bulunmaktadır.
Şunu açık biçimde söylemeliyiz:
Haydar Aliyev, döneminde “denge siyaseti” üretebilen ve bunu çok iyi uygulayan bir lider olarak görülüyor. Bu da Azerbaycan’ın iç ve dış politikası açısından daha verimli bir ülke konumuna gelmesinde önemli rol oynamıştır.
1993–2003 yılları arasındaki 10 yıllık bir dönemi kapsayan Haydar Aliyev döneminde Türkiye Azerbaycan ilişkileri büyük aşama kaydetmiştir. İlk dönemde Türkiye ile temaslarda bir soğukluk yaşansa da, bu durum çok kısa sürmüştür. Rusya’yı yatıştırma politikası olarak görülen bu dönemde Aliyev Rusya, ABD ve komşu devletler arasında denge siyaseti yürüterek daha verimli iç ve dış politika açısından bölgede istikrarın korunmasını sağlamağa çalışmıştır.
Haydar Aliyev, deneyimli bir devlet adamı olarak, ülkesinin dış politikasını şu 4 önemli temel üzerinde taşıyarak da dikkatleri üzerine çekmiştir:
Bağımsız Azerbaycan devletini dünyaya tanıtmak, Bağımsız Azerbaycan Devletinin demokratik blok içerisinde yer aldığını göstermek, Bağımsız Azerbaycanı önemli uluslar arası kuruluşlara üye yaparak etkinliğini artırmak ve Ermeni sorununu adil bir şekilde çözmek.
Haydar Aliyev, sağlığında ve ülkesinin Devlet Başkanlığı döneminde geçmişe dayalı deneyimleri ile çok usta bir satranç oyuncusu olduğunu da ortaya koymuştur. Bir noktada geleceği iyi okumuş, Azerbaycan’ı sağlam zemine oturtabilme becerisini de göstermiştir.
Söz Haydar Aliyev’den açılmışken, şu önemli noktayı da atlamamak gerekiyor:
Azerbaycan dış politikasının en önemli unsurlarından biri olan doğal kaynakların işletilmesi ve bunların dünya pazarlarına çıkarılması Aliyev dönemini en önemli konularından biri olmuştur. Elçibey döneminde iç istikrarsızlık sonucu yatırım yapmaktan vazgeçen çok uluslu şirketler, Haydar Aliyev döneminde uygulanan başarılı iç siyaset ve lobicilikle sağlanan güvenle yeniden bölgeye yönelmiştir. Böylece, 24 Eylül 1994’te imzalanan “Asrın Anlaşması” ile birlikte enerji sektöründeki 6 büyük ülke Karabağ sorunu ile doğrudan muhatap olmuştur. Bu da yeni ve genç bir devlet olan Azerbaycan’ın dış politikadaki Haydar Aliyev’in başarısı olarak kabul edilmelidir.
Haydar Aliyev’in en önemli adımlarından biri, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin ve bütünlüğünün günümüze taşınmış olmasıdır. Bugün, dikkat edilecek olursa geçmişte atılan adımlar bütün hızı ve bağları ile iki ülke arasında sürmektedir.
Azerbaycan’ın doğal kaynaklarının ülke çıkarları doğrultusunda kullanılması için Aliyev “Asrın Antlaşması”yla Hazar enerji kaynaklarını tüm dünyaya tanıtarak Batılı devletlerinin ilgisini ülkeye çekmeyi başarmıştır. Aliyev döneminde Türkiye Azerbaycan ilişkileri başta siyaset ve ekonomi olmak üzere, hemen hemen tüm sosyal alanlarda büyük gelişme göstermiştir. Zamanla iki ülke arasındaki yakınlık, yapılan çalışmalarla stratejik ortaklık düzeyine ulaşmıştır.
Bugün, eğer Türkiye ile Azerbaycan arasında kopmayacak sıkı bağlar oluşmuşsa bunda hiç kuşkusuz Haydar Aliyev’in çok önemli rolü ve katkıları vardır.
Türkiye ve Azerbaycan Türkleri, İdris Balın deyimiyle “aynı milletin evlatları” olarak uzun yıllar boyunca aynı çatı altında yaşamışlardır. Diğer devletlerle kıyaslandığında Türkiye Azerbaycan’ın en yakın dostudur. Her iki devlet arasında güçlü siyasal, ekonomik ve kültürel bağlar bulunuyor. Azerbaycanlılar ve Türkiye Türkleri aynı ırktan ve aynı kökten geldikleri için, her iki devlet birbirlerini ‘‘kardeş devlet’’ olarak görüyor.
Bu nedenle de “İki devlet, tek millet” deyimi Türkiye-Azerbaycan için rahatlıkla kullanılabilmektedir.
Bugün doğumunu 93.yıldönümünde rahmetle andığımız Azerbaycan’ın Devlet Başkanı Haydar Aliyev’in gerek ülkesi ve gerekse Türkiye ile olan ilişkileri konusundaki başarılı çalışmaları bu satırlara sığmayacak kadar önemli ve büyüktür.
Haydar Aliyev döneminde atılan bu kardeşlik köprülerinin günümüzde daha güçlü hale getirilmiş olduğunu ve Türk dünyasında önemli bir yer tuttuğunu görmek bizler için son derece önemlidir. Nitekim dış dünyada yaşanan krizlerde Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin gücü hemen ortaya çıkıyor.
Biz, bu nedenle kardeş Azerbaycan’da 10 yıllık dönemde Devlet Başkanlığı görevinde bulunan ve çok önemli izler bırakan Haydar Aliyev’in doğumunun 93.yıldönümünde rahmetle anıyoruz. Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin de daha güçlü ve sarsılmaz biçimde süreceği inancımızı yineliyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - ebulfeyz elcibey 286706

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir