ABD gözüyle: neredeydik, nereye geldik…

Aylin D.M.

9 yıl önce

7.5.2016

———–

Cum May 06, 2016 4:04

Yıl 1962, ABD Büyükelçisi Raymond A. Hare, 27 Ekim’de merkeze gönderdiği “Çok Gizli” mesajda Türkleri tarif ediyor.

Küba’daki Rus füzeleri ile başlayan krizin çözümü için Türkiye’deki Jüpiter füzelerinin kaldırılması yalnız Türk-Amerikan karşılıklı ilişkileri yönünden değil NATO üyeliği bakımından da büyük sorunlar doğuracak.

Sorun, biraz psiko-politik, biraz da gerçekçi sebeplere dayalı. Psiko-politik olmasının sebebi, Türkler gururlu, cesur insanlar, taviz verilmesi ne demek, anlamıyorlar.

Jüpiter füzelerinin kaldırılması, ABD ve Batı için en değerli olan askeri konularda yetenekli, ruhen ve davranış olarak aldırmazlık derecesindeki cesaretli ve kararlı Türklerde, bir düşmanı memnun etmek için müttefiklerimizi harcıyormuşuz izlenimi yaratacak.

Yıl 2010, 23 Şubat, ABD Büyükelçisi James Jeffrey’nin merkeze mesajında Türklerin halini anlatmasına bakarak, nereden nereye geldiğimiz açıkça görünüyor.

AKP ile laik kesim arasında devam eden güç kavgası, bir tarikat hakkında soruşturma açan Erzincan Savcısının tutuklanmasıyla pirden parladı.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Erzincan savcısını savunmak için harekete geçtiğinde, dosya zaten İstanbul’da Ergenekon savcısına havale edilmişti.

Savcı şu an tutuklu.

Adalet Bakanı, HSYK’nın bu tutumunu kınadı.

Elçiliğe erişen bilgilere göre, Türkiye’ye yayılmış korku yüzünden tarikatlar hakkında soruşturma veya yasal işleme girişme cesareti göstermek zor.

Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz
erkanguciz@gmail.com

Güncel Meydan