Stratejik Derinlik: Ahmet Davutoğlu:
“Türkiye’yi çevreleyen yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta havzaları, coğrafi olarak dünya anakıtasının merkezini, tarihî olarak da insanlık tarihinin ana damarının şekillendiği alanları kapsamaktadır. Soğuk savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik uluslararası ve bölgesel konjonktürde en yakın havzasından başlayarak dışa açılması kaçınılmaz olan Türkiye’nin stratejik derinliğinin yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta bağlantıları ile yeniden tanımlanması ve bu derinliğin jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel boyutlarının dış politika parametreleri olarak kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Modernite Avrupa-Merkezli bir tarihî sürecin eseriydi; küreselleşme ise kaçınılmaz bir şekilde başta Asya olmak üzere bütün insanlık birikimini tarihin akış seyrinde tekrar devreye sokacak unsurlar taşımaktadır. Tarihî birikimi etkin bir açılıma temel sağlayacak toplumların öne çıkacağı bu süreçte Türkiye Tarihî derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafî derinlik içinde hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Stratejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı uluslararası konjoktürlere daha uygun şartlarda giren merkez bir ülke konumu kazanacaktır.”
Stratejik Derinlik,stratejik açılıma izin vermedi ve yeniden tanımlanma yeniden değerlendirmeye karşı bir yıldız kaydı gökyüzünden. Davutoğlu zaruriyetten gitti.
Zaruriyette bir tercih nedenidir, hele hele tercihleri Uzun Adam,Kısa Adama karşı uygularsa zaruriyetin getirdiği tercihler ana mesele olarak eklentilerinden kurtulmak ister. Öyle beraber yürünen beraber ıslanılan yollarda yağmur hala yağıyorsa,şemsiyesi olmayan tek başına ıslanır yürür o yolda. Güzargah değişmiştir, mevsim yağmur bekleme zamanı yağmur , duasına çıkma zamanı değildir, bilhassa karanlıklar aydınlığa çıkarken..
Stratejik derinlik Kitabının pkklıların evinde bulunması bir zaruriyet miydi bilinmez ama teröristler tarafından okunmasının bir tercih sebebi olması bir şansızlık mıydı yine bilinmez.Sanırım üzeri imzalanmış bir kitap değildi..
Öyle ya insanlar geldikleri mevkiye bulundukları koltuğun görevine göre hizmet ederler. Görevleri yüzlerine açıkca söylenen kişiler görevlerinin bilincinde hareket etme zaruriyetinde oldukları için artık tercihlerini kullanamazlar. Topu kendi kalesine atan sporcu golü yemiştir maç bitmiştir.
Stratejik derinliğin dibi göründü güneş doğdu aydınlandı dip karanlık,biz yolumuza bakalım..
Refhan İrtem