NECDET BULUZ
Başbakan Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında soğuk bir savaşın var olduğu ve bunun da çeşitli şekillerde ortaya çıkmaya başladığı görülüyor. Davutoğlu her ne kadar Cumhurbaşkanı ile iplerin gerilmemesine özen gösteriyor ve “Kim Cumhurbaşkanını üzerse beni karşısında bulur” gibisinden sözler söylüyorsa da bunun ikilinin arasını düzeltmekten çok uzakta kaldığını görüyoruz.
Ak Parti içinde Başbakan Davutoğlu’nun bir taban oluşturmaya başladığı doğrudur. Bunun Saray’da çok büyük rahatsızlık yaratmaya başladığı da iddia ediliyor.
Son olarak AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu, partinin Genel Başkanı Davutoğlu’nun Teşkilat atama yetkisini geri aldı.
Öyle görünüyor ki operasyon Ömer Çelik kanalı ile yürütülüyor. MKYK kararını açıklayan Çelik “Bunun bir değişiklik, radikal bir tutum olarak ele alınması doğru değildir, teknik bir meseledir. AKP’de teşkilatlarla ilgili kararlar hiç bir zaman ertelenmez. Gereken hassasiyet gösterilir. Daha geniş bir takvimde ele alınması için böyle bir karar alındı. Herhangi bir kriz söz konusu değil. Karar oy birliğiyle alındı, ilk imza Başbakan’dan” dedi.
Bunun anlamı şudur:
Davutoğlu artık İl ve İlçe Başkanlarını tayin edemeyecek. Kadrosunu ve tabanını da böylece oluşturmaktan uzak kalacak. İddia şu: Saray Davutoğlu’na güvenmiyor ve tabanını oluşturmasının önüne engel koyarak bu operasyonun yapılmasını istemiş.
Cumhurbaşkanı’nın partiye tamamen hâkimiyeti elinde tutmak için böyle bir operasyonunu önünü açtığı da aynı iddialar arasında yer alıyor. Zaten, AK Parti’de böyle bir karar Davutoğlu’na rağmen alınabiliyorsa, bundan Cumhurbaşkanı’nın haberdar olmaması mümkün olabilir mi?
Aslına bakılacak olursa, MKYK’nın almış olduğu bu karar, Başbakan’a yapılmış bir darbe görüntüsü veriyor. Davutoğlu’nun böyle bir durumu içine sindirip sindiremeyeceğini de göreceğiz. Zaten, muhalefetin her zaman hedefinde olan ve “Sarayın gölgesinde bir Başbakan” sıfatı yakıştırılan Davutoğlu’na bundan sonra muhalefet daha da yüklenecektir.
Davutoğlu, daha önce “Başkanlık Sistemi”ne karşıydı. Başkanlığı savunan Cumhurbaşkanı ile de bu konuda zaman zaman çakıştıklarını gördük. Sonunda Davutoğlu, Başkanlığı savunur olmaya başladı ama bazı konuşmalarının Saray’da rahatsızlıklara neden olduğu da dile getirilmişti.
Son açıklamasında Başbakan “Başkanlık Sistemi” konusunda da “Odaklandığımız husus, net, iç dengeleri iyi korunmuş ve yönetimde herhangi bir yetki karmaşasına yol açmayacak bir sistem olacaktır. Bunun adı başkanlık sistemidir. Öncelikli olarak başkanlık sistemini en ideal, çağdaş şekliyle ve şimdiye kadar da savunduğumuz, öne çıkardığımız şekliyle ele alacağız. Kamuoyumuza bunu sunacağız.” Şeklinde görüşlerini açıklamıştı.
Bir yerde “Başkanlık Sistemi” konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı noktada olduklarının altını çizmeye çalışıyor ama, sanki bu çabalarının da yeterli olmadığını görmekteyiz.
Başbakan’ın aynı zamanda “paralel yapı” ile de gerektiği gibi mücadelede yetersiz kaldığının da aynı söylentiler içinde yer aldığını biliyoruz.
Havuz medyasında yapılan yayınlarda ve açıklamalarda da “Davutoğlu ile artık yola devam edilemeyeceği” konusunda vurgular yapılmıştı.
Özetle ortada bir yanık kokusu vardı.
Başkent siyasi kulislerinde dolaşan bir iddia da şöyle:
Başbakan Davutoğlu, kendisine yakın milletvekilleri ve partililer ile bir toplantı yapıp, durum değerlendirmesi yapmış. Bu değerlendirmede kendisine söylenenleri özetleyelim:
“Cumhurbaşkanı sizi istifaya zorluyor. Bu şartlarda istifa etmeniz, sizin tükenmeniz anlamına gelir, sakın istifa etmeyin. Parti tabanı sizi benimsedi ve kucaklıyor. Aynı zamanda AK Parti tabanı dışında da sempatizanlarınız var. Üslup ve açıklamalarınızla size karşı bir sevgi seli ve çemberi büyüyor. “
Daha önce bilindiği gibi, Davutoğlu’nun yerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın getirileceği konuşuluyordu. Şimdi yeni bir iddia ortaya atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın Davutoğlu’nun yerine hazırlandığı söyleniyor.
Bir başka iddiayı da sütunlarımızı taşıyarak bugünkü yazımıza nokta koyalım:
“Cumhurbaşkanı, bir baskın seçime hazırlanılmasını istiyor. Bunun çalışmasını yapıyor. Başbakan Davutoğlu ise, daha önce yaptığı “Kesinlikle 4 yıl seçim yok, kimse heveslenmesin” görüşünde bugün de ısrar ediyor. Saray ile Çankaya’nın ters düştüğü bu görüş de ikilinin arasında soğuk rüzgârların esmesine neden oluyor. “
Öyle görünüyor ki, AK Parti içinde başlayan fırtına kolay kolay dinmeyecektir. Ancak, partide son sözü yine de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyleyeceği belirtiliyor. Bu da Davutoğlu’nun günlerinin sayılı olduğu anlamına geliyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz