NECDET BULUZ
Her ne kadar önlemler alınmış olsa da ülkemize dışarıdan gelmekte olan turist sayısında çok önemli düşüşler yaşanıyor. Sezonda bu düşüşlerin daha da hızlanacağını söyleyebiliriz. Ard arda gelen rezervasyon iptallerine baktığımızda bunu görebilmekteyiz.
Özellikle Rusya ile yaşanan uçak krizi ve Avrupa’dan gelmekte olan turistlerin terör ve güvenlik konusundaki endişelerinin yabancı turist sayısındaki azalışta rol oynadığını görmekteyiz. Bütün bu gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda turizm sektöründe iç turizmin önem kazanmakta olduğunu söyleyebiliriz.
Önce, önümüzdeki resmi rakamlara bir göz ataşım:
Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12.84 azalışla 1.65 milyon olarak gerçekleşti.
Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Rusya ile yaşanan gerilim sonrası bu ülkeden gelen turist sayısının azalması ve iç güvenlik endişeleri ile Mart’ta geçen yıl aynı aya göre yüzde 12.84’lük azalışla 1.65 milyon olarak gerçekleşirken; yaklaşık 10 yılın en sert düşüşü kaydedildi.
Turizm sektörüne yönelik rapor ve veri hazırlayan özel araştırma kurumu Turizm Databank’ın yayınladığı rapora göre ise, Rusya ve Avrupa pazarlarındaki daralma nedeniyle 2016’da Türkiye en olumsuz senaryoda 6.5 milyon turist ve 7.5 milyar dolar gelir kaybı yaşayacak.
Turizm gelirleri 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8.3 azalışla 31.46 milyar dolar olmuştu. Güncel OVP’ ye göre turizm (seyahat) gelirlerinin 2016’da 27 milyar dolar olması bekleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, yabancı ziyaretçi sayısı ise 2015’te yüzde 1.61 azalarak 36.24 milyona geriledi.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, sürdürülebilir, 12 ay devam eden bir turizm sektörü için Türkiye’de şu an için 4 milyon seviyesinde gerçekleştiği tahmin edilen iç pazar hareketliliğinin en kısa sürede, minimum 10 milyona çıkarılması gerektiğini söylüyor.
Osman Ayık’ın vurgulamaya çalıştığı “Terörün olduğu yerde turizm olmaz” sözlerin altını çizmek istiyoruz. Çünkü ülkemizdeki terörün turizmimizi çok büyük oranda etkilediğini görmemiz gerekiyor.
Dış pazardan umut kesen sektör temsilcileri, şimdi iç pazarda nasıl bir strateji uygulayacaklarını hesaplarını yapıyor. Osman Ayık’ın bu konuda söylediklerini de özetleyelim:
“Biz kendi insanımız için belki çok fazla bir şey yapamadık. Halbuki, sizin farklılıklarınız da bir turizm ürünü haline gelebilir. Yaşam tarzınız, mutfak kültürünüz, sadece doğal güzellikleriniz değil sizin herhangi bir kültürel değeriniz de bir turizm ürünü olabilir. Bütün bu farklılıkların hepsi bir sepet içinde güzel bir şekilde ambalajlandırıldığı takdirde aslında insanlar bunu görmeye, almaya, sizinle beraber yaşamaya, sizinle paylaşmaya gelebilirler. Bu noktadan itibaren bizim buraya doğru kaymamızda fayda var gibi görünüyor. Bir takım şeyleri kendi insanımız için yapmamız gerekiyor belki. Avrupa ülkelerinde iç pazar büyüklükleri, bizim rekabet ettiğimiz İspanya dahil, yüzde 25 – 29 arasındadır. Türkiye’de bu rakamlar, çok net olmamak kaydıyla, yüzde 10 – 15 arasında değişiyor. Bu 40 milyon bandındaysak, 4 milyon iç pazar trafiği var demek. Bizim tez elden bu rakamı, minimum, 10 milyona çıkartmamız lazım. 2016, çok büyük umutlar beklemememiz gereken bir yıl ama önemli olan bunun 2017, 2018 yıllarına sirayet etmemesi lazım. Terörün olduğu yerde turizm olmaz, bu kesin. İnsanlar şu anda bütün dünyada seyahat etmekten imtina ediyorlar. Toplu taşıma alanlarından, kalabalık caddelere dünyanın her yerinde terör tehdidi var. Fransa, Türkiye, Brüksel, şimdi İspanya ile ilgili tehditler var. Ben aynı zamanda Dünya Turizm Örgütü başkan yardımcısıyım. 9 Mayıs’ta İspanya’nın Malaga kentinde bir toplantı yapacağız. Orada Dünya Turizm Örgütü olarak terörle ilgili ciddi bir çağrıda bulunacağız. Tüm dünya ülkelerinin bu işle ilgili topyekun bir eylem planı içinde olması gerekiyor. Uluslararası toplumun bu işle ilgili topyekun mücadele etmesi gerekiyor.” ”
Avrupa ülkelerinde turizm sektöründe iç pazar büyüklüğünün yüzde 25-29 arasında olduğunu biliyoruz. Türkiye’deki iç pazarı Avrupa ile kıyasladığımızda bunun yüzde 10-15 aralığında olduğunu görmekteyiz. Bu rakam, Türkiye’de iç pazarın Avrupa’ya göre zayıflığını gösteriyor.
Bu durumda ne yapılması gerekir? İç pazarın teşvik edilmesi, desteklenmesi ve hiç değilse turizm sektörünün iç pazarla toparlanmasının önünün açılması gerekir. Bugüne kadar alınan önlemde bu konuda tatmin edici adımların atılmadığına da vurgu yapılıyor.
Ayık, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada sözlerine son noktayı şöyle koyuyor:
“Türkiye’nin kitle turizminde İspanya’dan sonra dünyada ikinci sırada bulunuyor. 17-18 milyon civarında turist turlar yoluyla geliyor. İnsanlar artık bireysel olarak hareket etmeye başladı. İnternet yoluyla kendi seyahat planlarını yapıyor. Türkiye’de de böyle bir süreç başlayacak. Bu nedenle ülkemizin altyapısını insanların bireysel seyahat edebileceği bir şekilde düzenlememiz lazım.”
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın