TBMM Başkanı İsmail Kahraman “Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır” buyurmuşlar.
“Sadrazam Keçecizâde Fuat Paşa, Sultan Abdülaziz’in Fransa seyahatine katılan heyette yer alanlardandı. Bir konuşma esnasında devrin imparatoru II. Napolyon ona yarı şaka, yarı ciddi sorar:
“Paşa, Girit adasını kaça satarsınız?”
Diplomasi dilini iyi bilen, aynı zamanda “hazır cevap” olması ile tanınan Keçecizâde cevabı yapıştırmakta gecikmez:
”Kâr istemeyiz, haşmetmeâb! Aldığımız fiyata satarız!” der.
Osmanlı Devleti’nin Girit adasını çeyrek asırlık bir savaş sonunda binlerce şehidin kanı pahasına aldığını bilen II. Napolyon bu cevap üzerine sus pus olur.”
Laiklik o anayasaya masa başında ya da şeyhlerin dizinin dibinde değil, savaş meydanlarında yazıldı!
Laiklik; 1915 – 1923 arası yaklaşık 400.000 şehit, bir milyon gazinin kan bedeli olarak yazıldı anayasaya. 1923 ten 1938’e kadar olan süreçteki “meczup, ruh hastası veya dini, kazanç metaı haline getirmiş” olan vatansızların çıkardıkları ayaklanmalarda yitirdiklerimiz bu sayılara katılmamıştır.
Şimdi Bay Kahraman’ın “Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır” istemine yanıtımızı verelim.
Hay hay neden olmasın!
Kar bile istemeyiz Bay Kahraman! Laikliği anayasaya yazdığımız yüzbinlerce şehit bir milyonun üzerinde gazinin kan bedeli karşılığı anayasadan çıkarabilirsiniz. Elbette bunu göze alabilecek yüreğiniz varsa? Buyurun Bay Kahraman meydan sizin! 26 Nisan 2016
YÖNETİM KURULU ADINA: Mahmut ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI