YİNE HATAY MESELESİ

 

YİNE HATAY MESELESİ

HÜSEYİN MÜMTAZ

 

KKTC’nin HATAY örneğinde olduğu gibi “referandumla” Türkiye’ye ilhakı konuşulurken…

(Şaşırtıcı bir şekilde önce “muhalifler” dillendirdi, sonra ve neredeyse eş zamanlı olarak da “muvafıklar”…)

Evet, konuşulurken; daha önce yazdığımız gibi KKTC’de hükümet istifa etti, yenisi kuruldu.

              https://www.turkishnews.com/tr/content/2016/04/15/hataylilasmak/

İşte tam bu zaman aralığında nedense herkesin gözünden kaçan son derece önemli bir olay oldu.

Gözden kaçtı çünkü kamuoyu Savarona’ya çıkılan tavan ve Savarona’da Müslüman Arap devlet başkanlarının ağırlanması ile meşgul ediliyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinin ardından yaptığı açıklamada “Kosova ve KKTC gibi henüz İslam ülkelerinin tamamı tarafından tanınmayan ülkeler için adıma hazırlanıyoruz. Bu işi ertelemeyi anlamakta zorlanıyorum” dedi.

Hayrettir bu son derece önemli açıklama, bu keskin viraj; KKTC ve Rum tarafı dahil, ilgili kamuoylarında hiç tartışılmadı, yankı bulmadı.

Aşağıdaki haber; Annan Planı referandumundan beş gün önce 19 Nisan 2004 tarihli RADIKAL gazetesinde yer almıştı;

“Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, isim vermeden KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı eleştirdi. Partisinin Antalya kampında milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Gül, ‘Annan Planı’yla egemenlik elimizden alınıyor deniyor. Hangi egemenlik. Bir sandık portakal bile satamıyorsun, ülken uluslararası spor müsabakası yapamıyor. Kimse sizi tanımıyor. Hangi egemenlik?’ dedi. Dışişleri Bakanı Gül, Rumların ‘Hayır’, Türklerin ise ‘Evet’ demesi halinde ortaya çıkacak tabloyu ‘Birincisi ambargonun kaldırılmasını isteyeceğiz. İkincisi tanıtım süreci başlatacağız’ diye özetledi.”

                Rauf Bey’i eleştirmek kolaydır da; bu lâfın üzerinden 12 yıl geçtiği halde KKTC şimdi bile a) portakal satabilmekte, b)uluslararası spor müsabakası yapabilmekte, c) tanınmakta mıdır?

Değildir.

O zaman Gül o lafı neden söylemiştir, söylediyse neden dediğini yapmamıştır?

12 yıl, “Annan Planı kabul edilmezse KKTC’yi tanıtacağız” denildiği ve Türkiye tarafından bu söz verildiği için hayli tuzaklarla dolu plana KKTC’den “Evet” oyu çıktığı halde bu doğrultuda parmak oynatılmamıştır ve haliyle şimdi çaresizlikten Hatay örneği bile akıllara getirilebilmektedir.

Karşı tarafa “Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” türünden bir blöf yahut incelikli bir dış politika taktiği değilse; en yetkili ağızdan (Kosova ve) KKTC’nin tanıtılması çıkışı son derece radikal ve heyecan verici bir karardır.

50 ülke tarafından tanınmış bir KKTC masada çok daha güçlü olacaktır.

Bu, 12 yıldır gördüğüm en güzel rüya ve ben uyanmak istemiyorum bu rüyadan…           21 Nisan 2016

 

 

57’İNCİ ALAY HER YERDE/HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN EFRÂDIYIZ