NECDET BULUZ
Azerbaycan-Ermenistan sınırında çıkan çatışma sonrası ortaya çıkan tablo şu gerçeği açık biçimde gösteriyor:
Azerbaycan, artık eski Azerbaycan değil, daha donanımlı ve daha güçlü. Nitekim cephe hattında gösterilen başarı ve Dağlık Karabağ’da kaybedilen bazı stratejik yerlerin geri aşınması bunu gösteriyor. Kaldı ki, bu çatışmalarda 12 Azerbaycan askeri şehit olurken, 130 Ermeni askeri öldürüldü. Bazı komuta kademeleri de dağıtıldı. Bir o kadar da Ermenistan’a savaş araç-gereçlerinde zarar verdirildi.
Azerbaycan Milletvekili Ganira Paşayeva da çatışmalar sonrası yaptığı açıklamada “Bütün dünya şunu çok iyi bilsin ki Azerbaycan artık eski Azerbaycan değildir. Siyasi, ekonomik ve askeri açıdan bölgede denge unsurudur ve artık daha da güçlüdür. Ermenistan işgal ettiği toprakları terk etmezse daha beter duruma düşecektir” diyerek ülkesinin bugünkü konumuna değinmiştir.
Konumuz içinde yer aldığı için Paşayeva’nın bu konudaki açıklamalarından kısa bir alıntıyı sizlerle paylaşalım:
“Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal altında tutuyor. Ermenistan bölgesinden topraklarımıza sık sık ateş ediyorlar. Provokasyon yapıyorlar. Evinde çalışan insanlarımıza ateş ediyorlar. Birçok cinayet işliyorlar. Tabi ki Azerbaycan ordusu da Ermenistan’ın yaptığı bu provokasyonlara çok ciddi şekilde cevap veriyor. Bu kez de Ermenistan’ın işgal ettiği topraklarda yaptığı provokasyonlara ülkem gereken cevap verdi. Ermenistan stratejik yerlerden halkımıza ateş ediyordu. Biz gereken cevabı verip bazı yerleri geri aldık. Bu süreçte 12 şehit verdik. Hepsi nur içinde yatsın. İşgalci Ermenistan’ın bu provokasyonları yaptığı topraklar herkes bilir ki Azerbaycan toprağıdır. Bizim artık güçlü bir ordumuz var. Bizim askeri bütçemiz, tüm Ermenistan’ın bütçesine eşittir. Bu provokasyon karşısında aldıkları cevap Ermenistan’a ve arkasındaki güçlere iyi bir ders oldu. Azerbaycan halkı ve devleti on yıllarca daha topraklarının işgalde kalmasını beklemeyecek. Bizim devletimizin hakları var. Eğer Ermenistan bu mesajı alıp da işgal ettiği toprakları terk etmezlerse daha beter cevaplar alacaklar. Daha beter duruma düşecekler. Ermenistan’ın ve arkasındaki güçlerin bunu anlaması lazım. Ermenistan o topraklardan çıkması gerekir. Bu süreçte her yaptıkları provokasyonun daha ağır bedelini ödeyecekler. Bizim buradan çağrımız işgal ettikleri toprakları bırakıp gitmeleri yönündedir. Eğer ölmek istemiyorsanız çıkın gidin. İşgal ettiğiniz topraklarda askerlerinizin ölmesini istemiyorsanız çıkın gidin. Çünkü Ermenistan işgalcidir. Ne kadar işgal devam ederse ordumuz sizi rahat bırakmayacak. Benim orada 1 milyon insanım evine dönemiyorsa biz işgalcilerin orada oturmasına izin vermeyeceğiz.’’
Burada unutulmaması gerek şudur:
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesi işgal edilmiştir. Ermeniler buralarda işgal sırasında soykırım uygulamışlardır. Bu topraklar işgalden kurtarılamadığı süre içinde bölgeye barışın ve huzurun gelmesi de mümkün değildir.
Nitekim Azerbaycan ile Ermenistan arasında barışın sağlanması amacı ile kurulan MİNSK Grubu, ilk çalışmasında şu görüşleri taraflara iletmişti:
1) Dağlık Karabağ’da işgal edilen toprakların Azerbaycan’a geri verilmesi
2) Dağlık Karabağ’a güvenlik ve yönetiminin güvence altına alınması için geçici statünün tanınması.
3) Dağlık Karabağ ile Ermenistan’ı birleştiren koridorun korunması
4) Dağlık Karabağ’ın nihai statüsünün sadece hür irade ile ortaya çıkan karar sonrası hukuki değer kazanması
5) Bölgeye uluslararası barış güçlerinin yerleştirilmesi
6) Topraklarını terk etmek zorunda kalan göçmenlerin tamamının geri dönüşünün sağlanması.
Burada öncelikle işgal edilen toprakların Azerbaycan’a geri verilmesi önemlidir. Adı üzerinde işgal edilmiş, üzerinde soykırım uygulanmış topraklardır.
Bu, barış ile masada çözülmez ise, cephede çözülecektir.
Azerbaycan- Ermenistan sınırındaki son çatışma, bu işin cephede çözüldüğü takdirde Ermenistan’ın nasıl bir yenilgi ile baş başa bırakılacağını göstermiştir. MİSNK Grubu da bunu görmüş, sorunun artık kesin olarak masada barış ortamında çözülmesi için olumlu adımları atmak durumunda kalmıştır.
Bunların yanında Azerbaycan’a Türkiye başta olmak üzere, diğer Türk dünyası ülkelerinin de destek vermesi ve yanında yer alması küçümsenmemelidir. Her ne kadar konu Rusya’yı çok yakından ilgilendiriyorsa da, Rusya’nın artık bu sorun karşısında sıkıntıya düşmekte olduğunu görüyoruz.
Kalıcı çözüm işgal edilmiş Dağlık Karabağ topraklarının Azerbaycan’a yeniden kazandırılmasından geçecektir.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz