Amerika Kobani’de üs mü kuruyor?…

NECDET BULUZ

Rusya Devlet Başkanı Putin’in ABD Başkanı Obama ile bir telefon konuşması yapmasından sonra Suriye’deki güçlerini aniden geri çekmesi çeşitli yorumlara neden olmuştu. Halen de bu ani çekiliş konusunda değişik yorumlar yapılıyor. Rusya ile birlikte Hizbullah güçlerinin de Suriye’den çekilmesi Putin’in, İran’ı da ikna edebilecek gücü eline geçirdiği şeklinde yansıtılıyor.
Galatasaray Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Rusya’nın Suriye’den çekilmesini değerlendirirken “ Amerika ile her konuda anlaşma sağlanmış olacak ki, Rusya böyle bir adımı attı. Rusya Tartus deniz ve Hmeynim hava üslerini gayet güzel koruma altına aldı. Kim bilir belki ABD’nin de Kobani bölgesinde bir askeri üs kurması konusunda anlaşmışlardır da eşitlik buradan sağlanmıştır” görüşünü ortaya koydu.
Amerika ve Rusya’yı uyumlu hale getirenin IŞİD olduğuna da dikkat çeken Dedoğlu’nun konu ile ilgili görüşlerinden bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istedik:
“Kazanımda eşitlik varsa, kim ne kazandı diye bakmak gerekir. Rusya’nın Doğu Akdeniz’de askeri varlığını teyit ettiğini ve ABD’nin Kuzey Irak’taki varlığı ile Suriye’deki olası varlığını denk hale getiren bir başarı elde ettiğini söyleyebiliriz. Öte yandan ABD ise, doğrudan Suriye’de riske girmeyerek, fazla harcama yapmayarak ortalığı Rusya’ya temizleterek bir kazanım elde ettiği açık. Kabaca Rusya risk aldı, epey para harcadı, karşılığında iki üssü sağlamlaştırdı; ABD ise para harcamadı, risk almadı, bir üsse razı oldu. İki devleti bu denli uyumlu hale getiren ise, DAEŞ oldu. İki devlet de bu yapıya karşıydı; tam da bu nedenle Esad’ın hemen bertaraf olmasını istemediler. Sonuçta Rusya Esad’ı tekrar uluslararası bir oyuncu yaptı; ABD ise Esad’ın iktidarını paylaşacak güçlerden sorumlu oldu.
Bölge bilindiği gibi çok karışık ve sürekli gündem değişiyor. Şu an için Amerika ile Rusya anlaşmış görünüyorsa da, aralarında ileride sorunlar çıkabilir. Bu sorunlar neler olur? Prof. Dr. Beril Dedoğlu ‘nun bu konuya bakışı da özetle şöyle:
“Sorun şu ki, ABD Esad iktidarının ortakları konusunda sürekli fikir değiştirdi. Önce ılımlı muhalefet olsun dedi, sonra YPG. Ancak YPG, Esad’ı güçlendirmeye çalışmak ve ılımlı muhalefete destek sağlayan Türkiye’nin faaliyetlerine karşı çıkma işlevlerine sahipti. Dolayısıyla ABD, aslında kendi üzerine düşen görevi yerine getiremedi. Gelinen aşama itibarıyla Nasuristan, Kürdistan ya da başka isimlerle anılabilecek bir eyalet sisteminin gündemde olduğu anlaşılıyor. Ancak iki büyük sorun var. Birincisi, DAEŞ’in tamamen yok olmamış olmasıyla ilgili. Bu yapının sıkıştırılacağı alan Irak’ı ima ediyor ise, ABD ile Rusya ittifakının yara alacağı söylenebilir. İkinci sorun ise, Kürdistan konusu. Irak’ta ABD, Suriye’de Rusya yanlısı birer farklı Kürdistan kurulması öngörülmüş olabilir. Ancak bu senaryoya da İran ve Türkiye, farklı nedenlerle karşı.
Rusya’nın ABD’yi ikna edecek bir kozu Ukrayna olabilir. Ukrayna konusuna geri dönerse, Rusya yeniden Avrupa-Doğu hattını sıkıştıracak ve Avrupa, “Doğu” için mecburen Türkiye’ye bakacak. ABD de bunu istiyor. İşte bir diğer zımni anlaşma konusu. Dolayısıyla kilit konu, Suriye Kürtleri ile Türkiye-Avrupa ilişkileri. Bunlar aynı sepette ve PKK eylemlerini tam da bu bağ kurulmasın diye yapıyor. Yani PKK, Avrupa-Türkiye ilişkisi Rusya’ya rağmen kurulmasın diye bunca acıya neden oluyor.”
Önümüzdeki tabloya baktığımızda gerek Suriye’de, gerekse bölgemizdeki gelişmelerde en büyük zararı gören ülke olduğumuz gerçeğini de açıkça görmekteyiz. Çıkarlarımızı koruyamayacak duruma geldik. Kaldı ki, PKK’nın devamı olarak gördüğümüz ve bizim için büyük tehlike olan PYD’nin de Amerika ve Rusya’nın şemsiyesi altında olması da ayrıca daha uzun süre tartışılması gereken bir konu olacaktır.
Güney Suriye’de Kürdistan, Nasuristan ya da bir başka isimle bir eyalet sisteminin hayata geçirilmesi de bizim kırmızı çizgilerimizin aşıldığı anlamına gelecektir. Böyle bir durum karşısında nasıl hareket edeceğimizi de şu anda bilemiyoruz. Dedeoğlu’nun da vurgulamaya çalıştığı Amerika’nın Kobani’de üs kurma girişimi YPG’yi daha da güçlendirmiş olacaktır.
Dış güçler bizi, içeride PKK ve IŞİD terör örgütleri ile uğraştırıyor. Suriye üzerindeki etkilerimizi neredeyse sıfıra indirdiler. Bölgede istedikleri gibi rahat hareket edebilecek bir ortamı da yarattılar. İki süper güç Amerika ile Rusya, gerek Suriye, gerekse bölgedeki paylaşımda aynı noktaya gelip bir anlaşma içine girerek aynı zamanda Türkiye’nin elini kolunu bağlamış oldular.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - bayrak abd tr

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir