25 Mart 2016
Güncelleme: 26.3.2016
Köylüleri aldatıp imza topladılar
MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Sütçüler ilçesine bağlı Darıbükü köyünde yapımı sürdürülen Kasımla Barajı ve HES projesinin mağdur ettiği köylülerin dramını Meclis’e taşıdı.
MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Sütçüler ilçesine bağlı Darıbükü köyünde yapımı sürdürülen Kasımla Barajı ve HES projesinin mağdur ettiği köylülerin dramını Meclis’e taşıdı. Barajın yapımı sürecinde, su altında kalacak olan Darıbükü köylülerinin umursanmadan hareket edildiğini dile getiren Okutan, yeni yerleşim yerinde alınan yetersiz önlemlerin köylüleri zor çok zor durumda bırakmasının kabul edilebilir bir şey olmadığını vurguladı.
Köylüye adeta ‘buraları terk et’ dendiğinin altını çizen Okutan, projenin yapımı sırasında özensiz davranılarak hukuk ve ahlaki değerlerin hiçe sayıldığını belirttiği önergesinde, Bakan Eroğlu’ndan “Köylülere kim hangi vaatte bulundu? Burada Muhtar ve kamu sözcüleri ikna için rol aldı mı? Darıbükü’nde Muhtar ile şirketler arasında bir bağ var mıdır? Muhtar ile şirketler arasında bir bağ yok ise neden Muhtar ve yakınlarına ayrıcalık yapılmaktadır” sorularına yanıt vermesini istedi.
‘KÖYLÜYE ADETA BURALARI TERK ET DENİLİYOR’
Darıbükü köyünün barajın suları altında kalacağını belirten Okutan, projenin yapımı sürecinde halkın mağdur edildiğine dikkat çektiği önergesinde, barajın yapımı sırasında insana ve doğaya zarar vermeme koşulu işlemediği gibi Darıbükü köylülerini umursamaz bir anlayışla hareket edildiğini belirterek, “Gerek kamulaştırma birimi ve değer tespiti sırasında, gerekse köylülerin hayatlarını zorlaştırmayacak tedbirlerin alınması hususunda çok büyük ihmallerin olduğu aşikârdır.
Bilhassa yeni yerleşim yerinde alınan yetersiz önlemlerin, sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve fiziki olarak köylüleri çok zor durumda bırakması kabul edilebilir bir şey değildir. Köylüye adeta ‘buraları terk et’ denmektedir. Bunu yaparken özensiz davranılmış, hukuki, ahlaki değerler hiçe sayılmıştır” ifadelerine yer verdi.
MHP’Lİ OKUTAN BAKAN EROĞLU’NA O PROJEYİ SORDU
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Kasımlar Barajı ve HES projesinin özel şirkete ihale edilmesinden önce köylülerin nakledilmesinin olup olmadığına yanıt isteyen Okutan, barajla ilgili kamulaştırma usulünün acele kamulaştırmayı gerektirip gerektirmediğinin açıklanmasını istedi.
‘MUHTARLA ŞİRKET ARASINDA NASIL BİR İLİŞKİ VAR?’
DSİ ya da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın projeyi takip edip etmediğini soran Okutan, köylülerin aldatılarak imzalarının alındığını öne sürdüğü önergesinde, Bakan Eroğlu’ndan “Köylülere kim hangi vaatte bulundu? Burada Muhtar ve kamu sözcüleri ikna için rol aldı mı? Darıbükü’nde Muhtar ile şirketler arasında bir bağ var mıdır? Muhtar ile şirketler arasında bir bağ yok ise neden Muhtar ve yakınlarına ayrıcalık yapılmaktadır” sorularına yanıt vermesini istedi.
KÖYLÜLERE ‘BU YAPILANLAR BİLE FAZLA’ ANLAYIŞI MI UYGULANDI?
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bu aşamada bile köylülerin yaşayabileceği yeni bir düzenleme yapamaz mı?” sorusunu yönelten Okutan, önergesinde ayrıca şu sorulara yanıt verilmesini talep etti:
“Ekonomik yatırımlara köylülerin faydalanabileceği onarımlar ve takviye yatırımlar yapılamaz mı? Kamulaştırma mevzuatına uyularak mı acil el koyma yoluna gidildi, yoksa köylüler adam yerine koyulmayarak ‘bu yapılanlar bile fazla’ anlayışı mı uygulandı? Bu tutum, o toprakların asıl sahibi olan köylüleri yok sayıp, müteahhit ve iş adamlarını, parası olanı destekleyen anlayışın tekrarı değil mi?
‘BU PROJEYİ BU HALİYLE KİM YAPTI, KİM ONAYLADI?’
Çevre düzenini bozan bu projeye kim, ne zaman onay verdi? Kasımlar Barajının son şekliyle hem ekolojik yapıya hem de köylülerin hayatlarına her türlü zararı verdiği ortadadır. Bu projeyi bu haliyle kim yaptı, nasıl onayladı? Projenin ilk yapılışı bugünkü gibi yanlış değilse, Bakanlığınız ve denetimden sorumlu kamu görevlileri neden görevlerini yapmadılar?
‘BARAJIN ZARARLARINI ÖNLEYECEK TEDBİRLER ALDINIZ MI?
Kasımlar Barajı projesi bölgede ekolojik dengeye zarar verdiği gibi, bilhassa Köprülü Kanyon gibi turizm değerlerine zarar vereceği görülmedi mi? Proje bitti görülmekle birlikte, bölgenin ekonomik, sosyolojik ve psikolojik zararlarını önleyecek ne gibi tedbirler alıyorsunuz? Bu barajın yapımı sırasında çevre köy yollarına çok zarar verilmiştir. Bu yolların yeniden yapılması sağlanacak mıdır?”
‘İNSANLARA YAŞADIĞIN YERİ TERK ET DEMEK BİR ÇEŞİT SOYKIRIMDIR’
Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada ise, Darıbükü baraj projesi için devletin köylüyü şirkete mahkûm ettiği öne sürülerek, “Enerji üretimi gerekçesine kurban edilen köylülerin yaşadığı travmalar bilim insanlarının ve uzmanların uyarılarına karşın görmezden gelinmiştir. Çünkü bu insanlar burada doğmuş, burada büyümüş, buradan askere gitmiş; vergisini ödeyebilmek için buradan gurbete çıkmıştır. Şimdi bu insanlara yaşadığın yeri terk et, ben burada enerji üreteceğim demek bir çeşit soykırımdır. Yaşamla yüzlerce yıldır kurulan bağı bıçak gibi kesmektir” görüşüne yer verildi.
‘BURADA DEVLETİN VE İKTİDARIN SÖZÜ GEÇMİYOR’
3 Kasım 2015 seçimleri öncesinde Darıbükü köyünü ziyaret eden AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç’in, evi yanan köylülerle barajın yarattığı mağduriyetlerin giderileceğine dair sözler verdiği anımsatılan Platform açıklamasında, “Aradan 5 ay geçmesine karşın halen verilen sözlerin yerine getirilmemesi yüzünden Darıbükü köyünde halk, devletin ve iktidar partisinin sözünün geçmediğini düşünüyor” denildi.
Kaynak:Odatv.com
biliyomuydun.com
Yazıları posta kutunda oku