Amerikalı Savcı, Türkiye’den büyük destek aldı. 7 bin takipçisi varken 107 bine yükseldi. 2 günde 100 bin takipçi artışı Türkiye’den geldi. Türkiye’de iyi insanlar, “adalet yerini bulur umuduyla” Amerikalı Savcı’ya sarıldı.
Halk unutmuyor.
Belleğinde taze tutuyor.
* * *
BELLEK KAYDI 1:
“Ayakkabı Kutusu Davası”nın sanığı Banka Genel Müdürü için “adil yargılama ortamı” oluşuverdi (!) Deliller yetersiz. Dinleme kanunsuz. Soruşturmada kullanılamaz. Kovuşturmada geçmez kararına varıldı ve 4.5 milyon doları evinde ayakkabı kutularında saklayan Genel Müdür, 57 gün yattıktan sonra, tutuksuz yargılanmak üzere, serbest bırakıldı. Avukatı Prof. Dr. Ersan Şen, cezaevinde görüşmesinde; “En az 1 yıl içeridesin…” demişti de Genel Müdür; “Olur mu öyle şey… Beni neden 3 ay sonra mahkemeye çıkartmıyorlar…” diye öfkelenmişti. Profesör avukat; “Bugüne kadar 3 ayda kimse mahkemeye çıkartılmadı…” diyerek gerçekçi olmayı öğütlemişti. 3 ay 90 gün eder. Genel Müdür, 70 günde çıktı. Genel Müdür, Amerikalı Savcı’nın tutukladığı Reza Zarrab’ın iş yaptığı bankacıydı.
* * *
BELLEK KAYDI 2:
Evinde ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolar bulunan ve hapse girip 70 gün tutuklu kaldıktan sonra “suç vasfı değişmiş olabilir” gerekçesiyle serbest kalan Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, yeniden banka yönetimine alındı, altına makam aracı lüks otomobil ve özel şoförü verildi.
* * *
BELLEK KAYDI 3:
Reza Zarrab adlı işadamı, rüşvet vermekten, altın kaçakçılığı yapmaktan, kara para aklamaktan yargılanmak üzere hapse konuldu. Sonra “Suç vasfının değişeceği” gerekçesiyle serbest bırakıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan, bu karar için “Hak yerini buldu” dedi.
* * *
BELLEK KAYDI 4:
Bakan oğullarından biri işleri kötü gittiği için işyerini kapatmıştı. İşinde başarısız olmasına rağmen aylık kirası 20 bin dolar olan lüks bir rezidansta yaşıyordu. Savcı kararıyla polis bu bakan oğlunun rezidans dairesini bastı. Yatak odasında 6 çelik para kasası, kasaların içinde milyonlarca dolar, avro ve bir de para sayma makinesi bulundu. Bu bakan oğlu, “Rüşvete aracılık yapmaktan yargılansın” diye hapse konuldu ancak; “suç vasfı değişebilir” gerekçesiyle hapisten salıverildi.
* * *
BELLEK KAYDI 5:
Başbakan’ın oğlu Bilal, burslu okuyup ülkeye döndükten kısa süre sonra TÜRGEV adlı vakfın yönetiminde aktif görev üstelendi. Savcı, bu vakfın “İş takip etme, iş bitirme ve karşılığında rüşvet olarak bağış kabul etme” organizasyonu gibi kullanıldığından şüphelendi. Vakfı yönetenler teknik takibe alındı. Telefonları dinlendi ve savcının düzenlediği TÜRGEV fezlekesine göre, 37 usulsüz şehir rantı yaratma karşılığı çok sayıda bina, arazi, arsa, nakit para bağışı yapıldı. Bağış yapanlar içinde Reza Zarrab da vardı.
* * *
BELLEK KAYDI 6:
Reza Zarrab, “Bakanlara ve bakan oğullarına rüşvet yedirmekten” sanık olarak yargılanmak üzere hapse konulmuştu. Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, Pakistan Gezisi dönüşünde yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklu sanık Zarrab için “hayırsever bir işadamı” dedi.
* * *
BELLEK KAYDI 7:
Meclis Komisyonu temmuz ayı başında ancak oluşturuldu. Fezlekelerin komisyon üyelerine verilmesi geciktirildi. Halk duymasın diye yayın yasağı konuldu. Temmuzdan aralığa 6 ay içinde komisyon ancak 10 gün toplanabildi. Bakanlar, servetlerinin nasıl kabarıp şiştiğinin hesabını veremediler. Zaman öğütüldü. 320 AKP milletvekili içinden sadece 50 milletvekili çıksa “4 bakana Yüce Divan’da hesap sorulabilecekti” ama 50 milletvekili çıkmadı.
* * *
Halk unutmuyor.
Belleğinde saklıyor.
Amerikalı savcıya sarılıyor.
Yazıları posta kutunda oku