PORTAKAL SURATLILAR
HÜSEYİN MÜMTAZ
Ruhsuz, hissiz ve duygusuz, ifadesizdirler.
Amerikan filmlerinde yüzlerine kadın çorabı geçiren soyguncular vardır ya, öyledir suratları. Şekilsiz, eğri büğrü, iğrenç…
Alın damarları… çatlamıştır; kessen bile akmaz kanları, çünkü yoktur, damarlarından çekilmiştir…
Kıbrıs’a iner inmez siz sarmalayan turunç, portakal, yasemin kokuları; alıp başka dünyalara götüren erguvanlar, altıntoplar aldatmasın sakın sizi.
Beşparmakların bulutlarla dansına; güneşin her bir oyukta her saniye yarattığı renk cümbüşüne de kapılmayın sakın…
Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şu sıralar “Mütareke İstanbul’undan” farksız…
Her yerde o portakal suratlılar..
Damat Feritler’in, Vahdettin’ler’in, Sait Molla’ların;
İngiliz Muhipleri, Kürt Teali, Wilson Prensipleri Cemiyetleri…nin günün koşullarına uyarlanarak “güncellenmiş”, “format atılmış” versiyonları…
Karen Fogg, Sorosçu çocuğu kılığındalar; ceplerinde 1877/78’in Lefkoşa’ya doğru ilerleyen “önde şilinler arkasında İngiliz askerleri” saptaması değil; Eurolar-dolarlar-şilinin daha büyüğü sterlinler var.
Hepsi “İdarî merkez-PRİO” suratı/maskesi geçirmiş yüzlerine.
Beşparmaklar’ın güney yüzüne; Boğazdan Girne’ye inerken tepelere yahut başka yerlere BAYRAK yapmak/asmak yetmiyor efendiler..
“İki toplumlu/çift taraflı ilişkiler” hepimizin gözünün önünde okullardan bayrak kaldırıyor.
Şu iki haber arka arkaya geldi;
“Cumartesi akşamı Türk Maarif Koleji salonunda folklor şöleni vardı…Davetli olduğum halde gidemedim! Zaten gitseydim de kesin olay çıkarırdım…
Çünkü gücüme gider, gözümün önünde duran KKTC ve Türkiye bayraklarının birileri istedi diye indirilmesine tahammül edemezdim!
Ama maalesef salonda oturan ve devleti temsil edenler ya da ettiğini zannedenlerin gıkı bile çıkmadı! Orada devleti temsil ediyorlardı ama devletin bayrakları kapatılmış olduğu haldi bir Allah’ın kulu bile ‘ne oluyoruz’ demedi… Diyemedi!
Kıbrıs Halk Dansları ve Sanat Merkezi aylardır hummalı bir çalışma temposuyla bu geceye hazırlık yaptı… Kalabalık da bir seyirci kitlesi vardı!
Sıra Rum tarafından gelen konuk folklor ekibine gelmişti… Ama onlar sahnede yer alan KKTC ve Türkiye bayraklarının önünde gösteri yapmak istemediler!
Burada işe sanat değil siyaset karıştı… Biz bu sahnede oynamayız deyince de bayraklar bezle örtüldü!”
“Buna benzer bir olay Cumartesi günü Beyarmudu’nda yaşandı…
İki toplumlu bir tiyatro etkinliğinde Rumlar bu kez Beyarmudu Belediyesi’ni göz ardı etmeye çalıştılar…Yaptıkları davette de belediye başkanı sıradan bir kişi olarak görünce İlker Edip gereğini yaptı ve iki toplumlu etkinliği iptal etti!
Doğrusu da buydu…
Bu konuda kimse kalkıp da kimseyi barış karşıtı gibi saçma sapan iddialarla suçlamasın!
Eğer komşumuz KKTC’nin bir takım kurumlarına hassasiyet göstermeyip Kuzey’i devlet statüsünden çıkarma gayretine girmişse söz konusu bir çözümün zaten yaşanılır olması mümkün değildir!”
Bu “iki toplumlular” her fırsattan istifade ediyor, hiçbir boşluğu kaçırmıyor ve her seferinde benim de midemi bulandırıyor…
Üç….
“Denize portakal gemileri bıraktılar.
Etkinlikte Mağusa İnisiyatifi Aktivisti Serdar Atai, Mağusa Kentimiz İnisiyatifi Belediye Meclis Üyesi Nicos Karaullas ve İnisiyatif Sözcüsü Pavlos Lacovou ortak bir basın açıklaması yaptılar. Etkinliğin bu yılki temasını, ‘Denizdeki Portakallar’ olarak seçtiklerini söyleyen Atai, geçmişteki Portakal Festivallerini geri istediklerini kaydetti.
Etkinlikte denize üzerinde barış mesajları yazılı portakal renginde kâğıt gemiler bırakıldı, 1974 öncesinden kalan demir askıya portakal süslemeleri yapıldı ve uzun insan zincirleri oluşturuldu.
Kentin bütünleşmesini ve Rumca konuşan Mağusalıların geri dönmesini istediklerini vurgulayan Atai, ekonomik, sosyal ve turizm alanlarında 1974 öncesine geri dönme arzusunu dile getirdi”.
Aynı haber devletin yayın organı BRT’de de yer aldı hem de “ballandırılarak”.
Bu BRT, Rum propagandası yapmak için mi devletten uydu ödeneği alıyor?
BAYRAK geçmişinden de mi utanmıyor?
Gazimagosa’ya “Mağusa” diyorlar, “Rumca konuşan Mağusalılar”ın dönmesini istiyorlar…
Neyin kavgasını yapıyoruz? Gazimagosa Kaymakamı da bizzat iki toplumlu koroların “barış” konserlerinde korist olarak yer almamış mıydı?
Ya İskele’deki paçavra renkli bayraklı, posterli, sloganlı “PKK Newroz’u” rezilliği?
KKTC’nin SUR’u, Yeniiskele midir?
Etnik Kürtçülerin yeni terör üssü KKTC’deki üniversiteler mi olmaktadır?
Gazimagosa ve Yeniiskele Kaymakamları ile ilgili olarak İçişleri Bakanı ne düşünmektedir?
Var mıdır İçişleri Bakanı?
Adında TÜRK olan Maarif Koleji’ndeki Bayrak indirilmesi/örtülmesi olayı ile ilgili olarak Eğitim Bakanı ne düşünmektedir?
Her devrin muteber siyasetçisi Dürüst’den, istifayı filan değil ama dürüstçe bir cevap bekliyorum; TMK Müdürü’nü görevden almayı düşünmekte midir?
Düşünse bile alabilecek midir?
Umarım hızla yayılan yeni modadan da haberiniz vardır?
Yeni “destination”lardan?
“TRODOS TURU. Ocak ve Mart Aylarında HER HAFTA!!! Trodos Dağı zirvesinde bembeyaz örtüyle kaplanmış ağaçlar içinde sabah tan akşama dilediğin kadar kar topu oyna!!! Öğle Yemeği, İçecek ve Kahve Dahil 80 TL”
Yahut;
“BAF POLİ TURU..Haydi BAF ve POLİ’ ye gidiyoruz!!! Kıbrıs’ ın en güzel dönemi bahar ayındaki bu gezimizi kaçırmayın !!! Yemek ve Soğuk İçecek Dahil 90 TL”
Kumarhane, kârhane sosyolojisinden; kara para, emme basma tulumba ekonomisinden, sendikal faşizmden hiç bahsetmiyorum…
Göz önünde olmayan, görünmeyen her karanlık noktada hüküm süren karanlık suratlılardan da söz etmiyorum..
Ey Kıbrıs Türkü?
Karar verme noktasındasın..
Ya “Mütareke İstanbulu”nun Kıbrıs versiyonu linobambakilere teslim olacaksın…
Ya da sesin, alnının akıyla daha gür çıkacak.
Dünyanın hiçbir dilinde, hiçbir dilin hiçbir yazım kuralında olmadığı şekliyle kullanılan “kıbrıslıtürk” müsün?
Yoksa “Kıbrıs Türkü” mü?
Bu gün 19 Mayıs’tır Kıbrıs Türkü..
Takvime bakma.. Tam o günün şafağındasın. Çünkü bize her gün 19 Mayıs’tır.
Ya Sevr’i içine sindireceksin yahut… 19 Mayıs şafağında başlayıp, 9 Eylül’de İzmir’de, Akdeniz’de sona eren günün batımını kutlayacaksın.
“İlk Hedef Akdeniz” değil miydi?
Kıbrıs, Akdeniz’de değil midir?
Karar verme durumundasın… 24 Mart 2016
57’İNCİ TÜMEN HER YERDE/HEPİMİZ 57’İNCİ TÜMENİN EFRÂDIYIZ
Bir yanıt yazın