ABD’deki bir düşünce kuruluşunda dikkat çekici bir yazı yayımlandı. Eski bir Pentagon yetkilisi, Türkiye’de bir askeri darbe ihtimalini tartıştıktan sonra, ABD’nin olası bir darbede, darbe yönetimi ile ilişki kuracağını söyledi.
Washington merkezli, muhafazakar düşünce kuruluşu American Enterprise Institute’ta (AEI) Michael Rubin imzasıyla yayımlanan makale, darbe olasılığını tartışıyor.
Rubin, eski bir Pentagon yetkilisi.
Bush dönemi dış politikalarının da mimarı kabul edilen AEI’daki yazıda, Türkiye’deki durumun gittikçe kötüleştiği vurgulanıyor.
Bu kötüleşmenin yalnızca güvenlikle ilgili olmadığını savunan yazar, kamu borcunun istikrarlı olmasına rağmen özel sektör borcunun kontrolden çıktığını belirtiyor.
Turizm sektörünün serbest düşüşe geçtiğine dikkat çeken Rubin, liranın değerinin düşmesi ile birlikte yurttaşların alım gücünün azaldığını söylüyor.
Erdoğan’ın başkanlık heveslerine de değinen yazar, muhaliflere yönelik baskıların arttığına, yolsuzluk suçlamalarına, Kaçak Saray’a uçaksavar füzelerinin koyulacağı iddialarına dikkat çekiyor.
Türklerin ve Türk ordusunun artan bir şekilde, Erdoğan’ın ülkeyi uçurumun kenarına getirdiğini fark ettiklerini savunan yazar, Kürt savaşı ile birlikte Türkiye’nin fiili bir bölünmenin eşiğine geldiğini söylüyor.
Erdoğan’ın iktidarının ilk on yılında ABD ve AB’nin onu övdüğünü hatırlatan Rubin, ancak artık Erdoğan’ın gayretli yabancı “apolojistlerinin” dahi onun delilik ve otokratlığa olan düşüşünü kabul ettiklerini belirtiyor.
Rubin daha sonra, Türk ordusunun yönetime el koyup Erdoğan ve yakın çevresini hapse koyduğunda ne tepki verileceğini soruyor.
Rubin, seçim dönemindeki bir Obama yönetiminin, olası bir darbede, darbeciler “demokrasinin restorasyonu” konusunda açık bir yol haritası çıkartırlarsa, onları “azarlamaktan” daha fazlasını yapmayacağını savunuyor.
Erdoğan’ın, Muhammed Mursi gibi bir sempati de yaratamayacağını söyleyen Rubin, Mursi devrildiğinde onun demokrasiye olan bağlılığının hala bir tartışma konusu olduğunu, ancak Erdoğan için böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını kaydediyor.
Cumhuriyetçi ya da Demokrat başkan adaylarının ABD’nin prestijini darbe öncesindeki duruma (status quo ante) dönmek için tehlikeye atmayacağını belirten Rubin, adayların darbeye sözde karşı çıkacaklarını, ancak yeni rejimle birlikte çalışacaklarını söyleyerek yazısını bitiriyor.
Bir yanıt yazın