Hendeklere gömülen PKK’nın çırpınışlarının ve yobaz terörü ötesinde bir olayla karşı karşıyayız. PKK veya IŞİD fark etmez, ikisi de ABD ve İsrail’in denetimindedir. Peş peşe patlattıkları bombalar, aynı planın içinde olduklarını bir kez daha sergilemiştir.
PATLAMALARIN HÜKÜMET VAAT ETTİĞİ GÜÇLER
Doğrudur: ABD, Türkiye’nin 24 Temmuz’da başlayan Vatan Savaşına yanıt veriyor. Ancak bu yanıt, bir hükümet planı kapsamındadır. ABD, Tayyip Erdoğan yönetimini hedef aldığını çeşitli kanallardan ilan ediyor. Bunu herkes görüyor. Çıkar umanlar var. Vaziyet alanlar da var.
ABD’nin yeni hükümet arayışına girmesine bakarak hükümet planı yapanları görmezden gelemeyiz. Zaten onlar, patlayan bombaların kendilerine hükümet vaat ettiğini gizlemiyorlar. Neredeyse bayram edecekler. Her patlamadan sonra yaptıkları açıklamalara bakınız, ABD’ye ve piyonlarına karşı bir tavırları yok. Hatta suçlu ilan ettikleri, Türkiye’nin bölücü teröre karşı mücadelesidir. Bombaları patlatan PKK/HDP ile birlikte Türkiye’ye karşı cephe tutuyorlar. ABD ve Bölücü Terör Örgütü ile işbirliklerini, Tayyip Erdoğan düşmanlığının arkasına saklıyorlar. Bu gerçeği görmeyenler aymazlık içindedir. Gördükleri zaman umarız geç kalmış olmazlar.
ABD GÜDÜMLÜ KOALİSYON
ABD’nin gözden çıkardığı bir yönetim var: Tayyip Erdoğan yönetimi.
“Bombaların Başkanlık sistemi için patlatıldığı” yolundaki görüşler, eğer aptallıktan gelmiyorsa, ABD emperyalizmini perdelemek içindir. Hiçbir iktidar, kendi temeline bomba koymaz. Can ve mal güvenliğini sağlayamayan yönetimler, önce sallanır, sonra gider. Bombaların patladığı zeminden Baş- kanlık Sistemi çıkmaz, ama ABD’nin yeni hükümeti ve özerklik çıkar.
ABD güdümlü bir koalisyonun oluştuğu apaçık meydandadır. AKP’nin Abdullah Gül kanadı + FETÖ + CHP’nin Kılıçdaroğlu yö- netimi + PKK/HDP, bu koalisyonun başlıca güçleridir. Her şey gözler önündedir. Kandil, Abdullah Gül’e ve Kılıçdaroğlu’na birlik ve dayanışma mesajları gönderiyor. CHP yönetimi, Fethullah Gülen’e ve HDP üzerinden PKK’ya siper oluyor.
ARA GÜÇLER
Başbakan Davutoğlu, Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan arasında bir yerde duruyor.
MHP, bu kamplaşmada, PKK’yı kucaklayan koalisyonun karşısındadır, şu anda Tayyip Erdoğan’a daha yakın gözüküyor. Ancak Devlet Bahçeli’nin bağlantıları, hangi şaşırtıcı tavırlara yol açar. Türkiye’nin önündeki sorudur. Ne var ki, MHP tabanını FETÖ ile yan yana getirebilseler bile, PKK ile aynı cepheye sokamazlar.
MİLLİ GÜÇLER
ABD’nin yeni gözdeleri ile gözden çıkardıkları arasındaki kamplaşmanın dışında bir de Türkiye’nin Millî Güçleri var.
Vatan Partisi, Millî Güçlerin merkezindedir. Millî Güçler, AKP ve MHP’den CHP’ye kadar bütün partilerin örgütlerinde ve tabanında bulunuyor ve Türkiye’nin en büyük kuvvetini oluşturuyor. Ancak Millî Güçler, şu anda Vatan Partisi dışında örgütlü değildir, dağınıktır. Vatan Partisi, Millî Güçleri birleştirerek Bölücü Teröre karşı bir Türkiye Cephesi oluşturmaya çalışıyor.
Türk Ordusu ve Polis, vatan bütünlüğü cephesindedir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Bölücü Teröre karşı savaşı, bugün en önemli gerçeğimizdir. Bu savaşın ABD ve İsrail ile cephe cepheye geldiğini herkes görmektedir.
ABD’NİN KAĞIT ÜZERİNDEKİ HÜKÜMET SEÇENEKLERİ
ABD’nin günümüz koşullarında parlamenter yoldan bir hükümet kurma olanağının bulunmadığı ortada. Parmak hesapları şu anda tutmuyor. Kaos ve otorite bunalımı, ABD emperyalizmine bu nedenle gerekiyor. Canlı bombalar, halkta panik yaratmanın ötesinde, iktidar bunalımını ve yeni bir hükümet talebini kışkırtıyor.
Kaostan beklenenler bellidir: Art arda patlayan bombalar, hükümet sorununu yakıcı hale getirebilir ve AKP’yi böler. O zaman Abdullah Gül + FETÖ + CHP’nin Kılıçdaroğlu yönetimi + HDP/PKK arasındaki beraberlik, bir hükümet koalisyonu olarak gündeme getirilebilir. CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, bu umutlarını gizlemiyor. Ancak bu koalisyon, CHP’yi de böler ve en önemlisi Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yoksundur.
ABD, PKK’yı ateşe sürerek bombalar patlatabiliyor ancak hükümet kuramaz. Silahsız iktidar olmaz. Bu durumda canlı bombaların, darbeyi komutanların kucağına bırakma amacıyla patlatıldığı da akla gelmektedir.
Komutanların ABD’nin darbe planlarında rol alma eğilimi içinde bulunmadıkları biliniyor. Bu eğilimi değiştirmek ve Komuta Kademesini Atlantik görevine “ikna” etmek amacıyla kaos planının uygulandığı olasılığını hiç kuşkusuz Komuta kademesi de değerlendirmektedir.
MİLLET + ORDU BİRLİĞİ
ABD planını bozmak için, Millet ile Ordunun birliğini pekiştirmek, bugün yakıcı görevdir.
Atlantik güçlerinin çıkmazı şuradadır: Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKK, aynı senaryonun aktörleri haline getirilemez. TSK’nın komuta kademesi, nasıl olacak da PKK’ya karşı kesin başarıya giden bir mücadeleden vazgeçirilecektir ve FETÖ ile aynı Atlantik cephesinde görevlendirilecektir?
Zor durumda olan, ABD emperyalistleridir.
TÜRKİYE TESLİM OLMAYACAKTIR
Türkiye cephesinden bakarsak, patlayan bombalar, Türkiye’yi ABD-İsrail tertibine karşı kararlı ve cesur siyasetlere zorluyor.
ABD’nin canlı bomba siyaseti hedefine ulaşamayacaktır.
Türkiye, ABD’ye teslim olmayacaktır.
Bölücü Teröre karşı vatan mücadelesi kararlı olarak sürdürülecek ve kesin başarıya ulaşılacaktır.
Bu durumda, Türkiye’nin bugünkü bunalımdan kararlı ve tutarlı siyasetlerle çıkması dışında bir seçenek bulunmuyor.
Bombalar, Türkiye’yi birleştirecektir.
HÜKÜMETİN SORUMULULUĞU
AKP yönetimi, bu koşullarda derhal ama derhal Bölücü ve Gerici Anayasa sevdasından vazgeçmeli ve Başkanlık Sistemi iddiasını toprağa gömmelidir. Türk milletini anayasadan çıkarmak ve özerklik, ABD’nin terör siyasetine hizmet etmekten başka bir anlam taşımıyor.
Hükümet, Rusya ve Suriye düşmanı siyasetleri derhal terk etmelidir. Türkiye, ABD’nin canlı bomba siyasetine ancak Rusya, Suriye, Irak, İran ve Azerbaycan ile güvenlik ve ekonomi alanlarında iş- birliği yaparak karşı koyabilir. Ekonomik zorluklar da bunu gerekli kılmaktadır.
MİLLİ HÜKÜMET SEÇENEĞİ
Ayrım gözetmeden bütün partilerin ve Milletimizin Türkiye Cephesinde birleşmesi artık zorunludur ve kaçınılmaz görevdir.
Bugün kararlılık, her şeyden önemlidir.
Yüzbinlerin ve milyonların teröre karşı kenetlendiğini gösteren eylemler, ABD tertipçilerinin ve Bölücü Terör örgütünün cesaretini kırar.
Eğer Hükümet üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmez ve ABD tertibi devam ederse, erken seçim yoluyla bir Millî Hükümet kurulması gündeme gelecektir.
Türkiye, büyük karara ilerliyor.
Türkiye, bu sarsıntılardan Atatürk Devrimi rotasına girerek çıkacaktır.
Doğu Perinçek / 20 Mart 2016, Aydınlık