Türkiye’de 17 Aralık rüşvet operasyonunda yakalanıp 70 gün hapis yattıktan sonra serbest kalan işadamı Reza Zarrab, İran’a yönelik yaptırımları ihlal ederek ABD’yi dolandırmak, bankacılık sahtekârlığı ve karapara aklama suçlamalarından Miami’de tutuklandı. Savcılık Zarrab için 75 yıl hapis istedi.
TÜRKİYE’de 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun merkezinde yer alan Reza Zarrab, ABD’ye gidince İran yaptırımlarını ihlal ederek ABD’yi dolandırmak, bankacılık sahtekarlığı ve karapara aklama suçlamalarından FBI tarafından Miami’de 19 Mart Cumartesi günü yakalandı. Zarrab, pazartesi günü de yine Miami’de mahkeme tarafından tutuklandı.
YÜZ MİLYONLARCA DOLAR SAHTECİLİK
Tutuklama açıklamasını New York’un büyük davaları takip eden yıldız başsavcısı Preet Bharara, ulusal güvenlik konularından sorumlu Adalet Bakan Yardımcısı John Carlin ve FBI Bölge Direktör Yardımcısı Diego Rodriguez yaptı. Zarrab, (33) ve iki İran vatandaşı Kamelia Cemşidi (29) ile Hüseyin Necafzade’nin (65) İran hükümetinin yararına olacak biçimde sahtekârlık yaparak yüz milyonlarca dolarlık bankacılık işlemi yürütükleri iddia edildi. Davada, savcılık her üç şüpheli için ABD’yi dolandırmaktan 5 yıl, İran’a yaptırımları ihlalden 20 yıl, bankacılık sahtekârlığından 30 yıl ve karapara aklamaktan 20 yıl olmak üzere toplam 75’er yıl hapis istedi.
‘BU SUÇLAMALAR GERÇEK ORTAKLARA BİR MESAJ’
Zarrab, dün Miami’de federal mahkemenin karşısına çıkarıldı. Savcı Bharara, Zarrab’ın işlediği iddia edilen suçların sıralandığı 21 sayfalık iddianamenin okunmasının ardından davayla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Bu sanıklar, yıllarca İran ve İranlı şirketlere yönelik yaptırımları ihlal ettiler ve dünya genelinde karapara akladılar.”
FBI Bölge Direktör Yardımcısı Rodriguez ise “2010’dan 2015 yılına kadar yaklaşık beş yıl boyunca zanlılar İranlı kuruluşlar adına finansal faaliyetler yürüterek İran’a karşı ABD’nin ambargosunu ve uluslararası ekonomik yaptırımları ihlal ettiler. Bugün ilan edilen suçlamalar, bu kişilerin gerçek ortaklarını gizlemeye çalışanlara bir mesaj göndermeli” dedi.
İddianamede Zarrab ve diğer zanlıların adlarına yürüttükleri işlemler sayesinde fayda sağlayan İranlı kuruluşların, ABD’nin kara listesinde yer alan Bank Mellat, İran İslami Devrim Muhafızları’yla bağlantılı İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC), Naftiran Intertrade Company Ltd. (NICO), Naftiran Intertrade Company Sarl (“NICO Sarl”) ve Hong Kong Intertrade Company (HKICO) ve İran inşaat ve enerji şirketi MAPNA Group olduğu belirtildi.
TÜRKİYE’DEKİ ŞİRKETLERİ LİSTEDE
Zarrab’ın bu ağa bağlı Türkiye’deki şirketleri ise Royal Holding A.Ş., Durak Döviz Exchange, Al Nafees Exchange, Royal Emerald Investments; Asi Kıymetli Madenler Turizm, ECB Kuyumculuk, Güneş General Trading LLC olarak iddianamede sıralandı.
—17 Aralık Operasyonu sonrasında savcıların değiştirilmesinin ardından şüpheliler hakkındaki suçlamalar düşmüştü. Reza Zarrab, eski bakan çocukları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan ile birlikte 53 kişi hakkında, “usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ve herhangi bir örgüte rastlanmadığı” gerekçesiyle, bu suçlardan kovuşturmaya gerek duyulmadığı açıklanmıştı.
BÜYÜKLERİN KÂBUSU
Başsavcı Preet Bharara, ABD’li politikacılar, uluslararası silah tüccarları, Wall Street yöneticileri ve hatta diplomatlara karşı açtığı davalarla ün yaptı. ABD’deki dört büyük bankayı mahkum ettiren ya da uzlaşmaya zorlayan Bharara, 2012 yılında Bank Of America’yı mortgage usulsüzlüğü ile hükümeti dolandırmakla suçladı. 1 milyar dolarlık tazminat talebiyle dikkat çeken davada, ilk kez bir banka ekonomik krizdeki rolü nedeniyle mahkum edildi. Açtığı yolsuzluk davalarıyla New York’lu politikacıların kabusuna dönüşen Bharara, New York’taki Hindistan Başkonsolos Yardımcısı Devyani Khobragade’ye açtığı dava nedeniyle iki ülke arasında diplomatik krize neden oldu.