NECDET BULUZ
Rusya ile başlayan kriz ve terörün giderek tırmanması ile başlayan süreç, bilindiği gibi hemen her konuda olduğu gibi turizmde de sıkıntıların yaşanmasına neden oluyor. Özellikle Rusya, kriz sonrası vatandaşlarına “Türkiye’ye gitmeyin” çağrısı yapıyor. Kriz nedeni ile bu sezon 1,5 milyon Rus turistin Türkiye’ye gelmeyeceği kesinleşti.
Suriye’deki iç çatışmalar, ülkemize gelen 3 milyona yakın sığınmacı ve PKK terörünün bombalı saldırıları neden ile de “Can güvenliği” endişesi ile Avrupa ve diğer üçüncü ülkelerden beklenen turist sayısında da önemli azalmalar başladı. Yapılan rezervasyon iptallerinin de hızla devam ettiği belirtiliyor.
Geçen sezonu çok büyük sıkıntılar ile atlatan turizmciler, bu yıl çok daha büyük bir kriz ile karşı karşıya kalacaklar. Alınan tüm önlemlere rağmen, beklenen turistin gelmeyeceği görülüyor.
Türkiye’ye gelmek isteyen turistlerin şimdi rotalarını başka ülkeler çevirdiklerini de görmekteyiz. Özellikle Akdeniz ve Ege’deki ülkeler ile komşularımız şimdi “turist kapma” yarışına girdiler.
AB üyesi ülkeler kendi aralarındaki dayanışma ile ülkelerindeki turistlerin ekonomik dar boğazdaki Yunanistan’a gitmeleri çağrısı yapıyor. Geçen yıllarda da aynı ülkeler vatandaşlarını İspanya’ya yönlendirmişlerdi. Şimdi ise yarışa Yunanistan ve Bulgaristan da katıldı.
Yunanistan ülkeye gidecek olan turistlere vize kolaylığı getirmeye başladı. Vizelerin bir günde verilmesine başlandı. Bulgaristan’ın ise kapıda vize kolaylığının yanı sıra vize ücretlerinde indirime gittiği belirtiliyor.
Hedef, Türkiye’nin önünü kesmek.
Bunların yanında İtalya, İspanya, Fransa gibi Akdeniz ülkeleri de Rusya ve üçüncü ülkelerden gelecek olan turistler için “fırsat tatil” sepetlerini devreye sokacaklar. Nitekim tur operatörleri, adı geçen ülkelere çok fazla rezervasyon talebinin olduğu, bazı ayların şimdiden dolduğunu vurguluyorlar.
Hemen şunu da ekleyelim:
Biz, alternatif Pazar arayışlarında Arap turist bekliyoruz ya, yapılan açıklamalarda Arap turistlerin İngiltere, İspanya, İtalya ve Yunanistan’a doğru kaymakta oldukları belirtiliyor. Uzakdoğu’dan Hindistan, Çin, Japonya gibi turistler de yine Türkiye’yi pas geçerek Yunanistan ve diğer ülkeleri daha güvenli bularak tatillerini buralarda geçirmeye hazırlandıkları da gözlemleniyor.
Çünkü dışarıda Türkiye çatışmaların yoğun olduğu, can güvenliğinin bulunmadığı tam bir Ortadoğu ülkesi olarak gösterilmeye çalışılıyor. Ülkeler vatandaşlarını uyarıyor ve “Türkiye’ye gitmeyin” çağrısı yapıyor. Öyle görünüyor ki üzerimizdeki bu imajı da kolaylıkla çözemeyeceğiz.
Türkiye’deki terör nedeni ile zaten sıkıntı çekiyoruz. Kendi vatandaşlarımız bile sokağa çıkmaya çekiniyor. Bu satırlar yazılırken, AVM’lerin boşaldığı, alış-verişlerin durma noktasına geldiği, bulvar ve caddelerin boşaldığı, esnafın iş yapamayacak duruma geldiği haberlerini alıyorduk.
Bu nedenle daha önce konu ile yazdığımız yazılarda “Önce can güvenliği” demiştik. Yabancılar da “Kendi vatandaşlarının sokağa çıkmaya korktuğu bir ülkeye biz neden gidelim?” demeleri normal değil mi?
Bu gelişmeler, turizm alanında bu sezonu çok daha sıkıntılı biçimde geçireceğimizi gösteriyor. Üzerimizdeki bu olumsuz imajı bir an önce silmemiz ve yok etmemiz gerekiyor. Bunun için de birlik ve bütünlük içinde hareket etmek durumundayız.
Sorun hiç kuşkusuz sadece konaklama sektörünün darbe alacağı değildir. Sorun buna bağlı işsiz sayısının artacağı, esnafın iş yapamaz duruma geleceği, ulaşım ve yeme-içme sektörünün de bundan etkileneceğidir.
Daha önce Mısır’ı tercih eden Avrupalı ve Uzakdoğu ülkelerinin turistlerinin Türkiye’yi tercih ettiğini görmüştük. Mısır pazarının önemli bir bölümünü de ele geçirme fırsatımız olmuştu. Ancak, son terör olayları ve çevremizdeki çatışmalar bu turistlerin de rotalarını diğer ülkelere çevirmesine neden oldu. Böylece bu pazarı da koruyamadık.
Kapımızda bir sıkıntı daha var, ona da değinmeden geçemeyeceğiz:
Bilindiği gibi AB ile mülteci pazarlığı sonunda AB ülkelerine Haziran ayından itibaren vizesiz giriş yapabileceğiz. Bu gerçekleştiği takdirde, Türkiye’den Yunan adaları başta olmak üzere Avrupa’ya Türk turist akını başlayabilir.
Böyle bir durum iç turizmimiz de vuracaktır.
Şu anda Yunanistan vize uygulamasına rağmen, Yunan adalarına tatil için giden Türklerin sayısının az olduğunu söyleyemeyiz. Bodrum’dan Kos’a günübirliğine bile gidip gelenler var. Vizelerin kalkması durumunda tablonun nasıl değişebileceğini tahmin edebiliyor musunuz?
Böyle bir durum söz konusu olduğunda Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Çeşme, İzmir gibi turizmimizin göz bebeği yerlerde bize göre deprem olur. Zaten yıllardır sıkıntı çeken adı geçen yerlerdeki turizmciler ve işletmelerin kapılarına kilit vurması bile bizim için sürpriz olmaz.
Bütün bu gelişmeleri göz önünde bulundurmak, gelecek için planlar yapmak, önlemleri de şimdiden almak gerektiğini altını çizerek anımsatmak istiyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın