- AHMET TOPAL
- Giriş Tarihi:19.3.2016
Göçmen krizine çözüm bulmayı amaçlayan Türkiye-AB Zirvesi’nden mutabakat çıktı. Başbakan Davutoğlu, “Geri kabulün uzantısı vize serbestisi umarım hazirandan önce hayata geçecek” dedi
Türkiye ve Avrupa Birliği’nin (AB) kritik göçmen zirvesinden uzlaşı çıktı. Türkiye’nin geçen hafta yaptığı teklifi kabul eden AB, 33’üncü faslı açacak, diğer fasılların açılmasını da hızlandıracak. 20 Mart’tan sonra Yunan adalarına giden mülteciler, 4 Nisan’dan itibaren Türkiye’ye geri gönderilecek. Avrupa da aynı tarihte Türkiye’den mülteci almaya başlayacak. Türkiye’deki Suriyeli mülteciler için Avrupa’nın sağlayacağı 3 milyar euro, önümüzdeki hafta verilmeye başlanacak. Türkiye’nin beklediği vize serbestisi ise geriye kalan 35 kriterin hayata geçirilmesiyle en geç haziranda hayata geçecek. Türkiye’nin AB’ye sunduğu teklif, 10 gün boyunca AB’li liderler tarafından tartışıldı. Taraflar anlaşmaya vardıklarını ortak basın toplantısıyla duyurdu. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’le birlikte açıklama yapan Davutoğlu, şunları söyledi:
BAŞARI HİKÂYESİ:
Bugün tarihi bir gün. Bu, sadece sonuçlarından dolayı değil kullanılan metotlarından dolayı da bir başarı hikâyesi oldu. Türkiye şu anda Ege’deki adalara yasadışı varanları geri alacak ve diğer taraftan Avrupa ülkeleri de aynı sayıda yasal göçmeni Türkiye’den alacak. Son derece adil ve cesaret veren bir adım oldu.
3 MİLYAR EURO:
Maliyet ve yük paylaşımı da adil şekilde yapılsın dedik. Bugün bazı projeleri açıkladık ve 3 milyar euro önümüzdeki haftalarda kullandırılmaya başlanacak. Bu para sadece Türkiye’deki Suriyeli mülteciler için kullanılacak, biz sadece aracı rolü oynayacağız. Biz artık Türkiye’de ve mümkünse Suriye içindeki güvenli bölgelerde de Suriyelilere yardımcı olacağız. 2018’e kadar ek 3 milyar euro daha takviye edilecek. VİZESİZ AVRUPA İÇİN: Geri kabul süreci başladığı için doğal olarak vize serbestisi bu geri kabulün bir uzantısı oluyor. Umarız vize serbestisi haziran sonundan önce hayata geçecek. Türkiye’nin yapması gereken bazı şeyler var. Şu anda 72 koşul öne sürüldü. Bunların 37’sini karşıladık, 35 kriter kaldı. Umarız mayıs başına kadar bütün bu gereklilikleri yerine getirmiş olacağız. Umarız Avrupa da üzerine düşeni yapar.
FASILLAR HIZLANACAK:
33’üncü faslı açmaya karar verdik. Bu da tabii ki Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde atılan önemli bir adımdır. Bu pozitif bir gelişmedir.
BRÜKSEL’DE TERÖRE DESTEK:
Bir üzüntümü dile getirmek istiyorum. 78 milyon Türkiye vatandaşı 35 kişinin hayatını kaybetmesinden sonra yastayken aynı terör örgütü aynı sembollerle, aynı bayraklar ile terör faaliyetlerini bu binanın yakınında destekleyebiliyorlar. Bu şansı elde edebiliyorlar. Terör örgütleri arasında fark gözetmemeliyiz ve hepsi aynıdır, kurbanlar arasında da fark gözetmememiz gerekiyor. Müslüman, Hıristiyan, Türk, Fransız olsun fark etmez bunlar terör kurbanıdır. Her türlü teröre karşı beraber durmalıyız diye düşünüyorum.
MÜLTECİLERE PARA ATANLAR:
(Erdoğan’ın Avrupa’ya yönelik eleştirileri) Benim Cumhurbaşkanım Erdoğan da gerçeğin başka bir yüzünü açıklıyordu. Bazı Avrupalılar göçmenlerin Avrupa’ya girişini engelliyor. Bazı Avrupalılar küçük kuruşlarını atıyorlardı mültecilere, küçük kuşlara yem atar gibi para atıyorlardı. Yine adını vermeyeyim, “Müslümanların Avrupa’da yeri yok” diyen Avrupalılar da var.
DAEŞ GÖSTERİ YAPSA NE HİSSEDERDİNİZ?:
Düşünün Brüksel’de bir otobüs durağınıza geliyorlar arabayı patlatarak insanlarınızı öldürüyorlar. Ve bu terör örgütü aynı bayrağıyla, aynı sembolüyle bugün Brüksel’in sokaklarında gösteri yapabildi. Siz ne hissedersiniz. Kendinizi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ya da benim yerime koyun. DAEŞ sembolleriyle, bayraklarıyla çıksa Fransızların yasını tamamen göz ardı ederek sokaklarda dolansa ne hissedersiniz? DAEŞ ile PKK arasında fark yok, herkesin bize saygı göstermesi gerekiyor. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçeğin bu yüzünü gösteriyordu.
AB LİDERLERİNE PKK TEPKİSİ
Avrupalı liderlere terör saldırılarını anlatan Başbakan Davutoğlu, PKK terör örgütünün AB Konsey binasının yanında gösteri yapmasına da sert tepki gösterdi. Davutoğlu görüşmelerde şunları ifade etti:
AB’den müjdeli haber geldi
ANKARA’NIN ACISI DA HİSSEDİLSİN:
İki başkent saldırıya uğradı. Paris ve Ankara… Biz Paris’i hissettik “Ankara da hissedilsin” dedik. Ama başkaları PKK’nın çadırına, sloganlarına hoşgörü gösterdiler. Bu ideolojik değil varoluşsal farktır. Eğer ifade özgürlüğü deniliyorsa, Müslüman-Hıristiyan ve diğer tüm canlar arasında fark gözetirsek değerlerimizi kaybederiz.
PKK SİZİN İÇİN DE TERÖR ÖRGÜTÜ:
Burada DEAŞ fikir özgürlüğü bağlamında kendi bayraklarıyla gösteri yapsa ne hissederdik? İşte ben tam da onu hissediyorum. Kaldı ki PKK sizin için de terör örgütü. PKK fikir özgürlüğü değil terör üreten bir örgüt.
‘BEKLEDİĞİMİZİN ÖTESİNDE BİR ANLAŞMA’
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk “Gayet dengeli teklif yapıldı, Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili bazı kaygılar vardı. 33’üncü faslı açmaya karar verdik. Yunanistan’a Türkiye’den gelen düzensiz göçmenlerin Türkiye’ye geri gönderilmesinde nisan ayı konusunda anlaşıldı. Aşamalı olarak bire bir prensibine göre bir de değişim yapılacak. Hakikaten beklediğimizin dahi ötesinde iyi bir anlaşmaya imza attık” dedi. AB Komisyonu Başkanı Jean- Claude Juncker de “Vardığımız mutabakat, kurallara ve hukuka uygundur” diye konuştu.