Aylardır Emniyet Müdürü olmayan Ankara, göbekten vuruluyor.
Kaçıncı katliamdır bu?
Kaçıncı toplu cinayettir?
Yazıklar olsun sizin gibi iktidara!
***
Bu sefer Kızılay’da patladı terör bombası.
Yine canlarımız yandı.
Yengemin başhekim olduğu hastanesi oradaydı.
Ev sahibim, arkadaşlarım geldi aklıma.
Yüreğim daraldı adeta.
Ulusal Kanalda haberi duyunca sanki başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.
Birkaç dakika dondum kaldım adeta.
Sonra telefonu aldım elime, korkuyla birer birer aradım onları.
Yengem bir saat önce çıkmıştı hastaneden, diğerleri ailecek evdeydiler.
Çok şükür dedim ama haberlerde 27 ölü 75 yaralı dendi onları düşündüm.
Şimdilik böyle söylendi doğrumudur yalan mıdır bilemem…
Yayın yasağı getirdiler malum…
Bir kişi dahi böyle kalleşçe bombalar altında canını kaybetse yazık değil mi?
O kişinin suçu oradan geçmek miydi?
İş yerinin orada olması mıydı, yoksa evine dönmek için otobüs mü bekliyordu?
Veyahut ta yol güzergâhı mecburi orasımıydı?
Üzülmemek mümkün mü?
Yine kimlerin canları, yandı ocaklar söndü ve hastanelerdeki yaralıların durumları neydi?
Şu satırları yazarken inanın içim ürperiyor, kahroluyorum.
Hep söylediğim gibi sorumluları aramaya gerek yok, biliyoruz.
Baş sorumlu terörle mücadele edeceğine, masaya oturan, müzakere eden bu iktidardır.
İktidar acayip şekilde sorumsuzluğu ele almış, yine pişkin pişkin mikrofonlara çıkıp kınayacaklar ve lanetleyecekler…
Ülkemiz bunlar sayesinde teröristlerin arka bahçeleri oldu adeta.
Örgüt istediği yerde, istediği zaman kanlı eylemini yapabiliyor.
Ülkemizin güvenliği kalmadı.
3,5 milyon mülteci kabul etmişiz, bunların aralarında kimlerin olduğu bilinmiyor.
Araştırmak zahmetine bile gerek duymamışlar.
Aralarında 35 bin Radikal İslamcı terörist olduğu CIA raporları ile açıklandı.
Ya şuna ne demeli?
İçişleri Bakanlığının yayımladığı teröristler listesinde olan, üniversiteyi bırakıp IŞİD terör Örgütüne katılan ve intihar eylemleri yapacakları istihbaratı bilinen Ayşenur İnci, Mehmet Gazi Tatar ile Demet Taşar’a devletin öğrenim kredisi verdiği meydana çıktı.
Böyle rezalet olur mu?
***
Can Dündar ile Erdem Gül, iki gazeteci.
Adana’da silah yüklü olduğu iddiası ile bazı TIR’ların durdurularak arandığına ilişkin haberi yaptıkları için,
TCK’nın 314/2’inci maddesine göre “teröre yardım ve yataklık”, 328’inci maddesine göre “siyasi ve askeri casusluk amacıyla gizli bilgileri temin etmek” ve 330’uncu maddesine göre “siyasi veya askeri casusluk amacıyla gizli kalması gereken belgeleri açıklamak” la suçlanacaklar ve hapis yatacaklar.
Esas suçlular Anayasa Mahkemesi kararı bozunca kıyameti koparacaklar.
AYM nin kapatılmasını bile isteyecekler.
Öte yandan PKK’nin Güneydoğuda silah ve bomba, mühimmat yığınağı yapmasına bilerek göz yumacaklar…
Bunun adı teröre yardım ve yaltaklık yapmak değil midir?
Ha… Bunlar suç değil ama iki gazetecinin haber yapmaları suç oluyor.
Oysa bu haberi resimleriyle birlikte 2014 te Aydınlık Gazetesinde okumuştuk.
Yani yeni bir haber değildi.
Namuslu, vatansever Gazeteci halka haber vermek, halkı aydınlatmak için gazetecilik yapar, yapmalıdır.
***
Bu iktidarda bir hastalık var aleyhlerine en ufacık bir yazı yazılsa yazan terörist, vatan haini oluveriyor hemen.
Kendi iktidarlarını korumak ve idame ettirmek için onlara her şey mubah ama gerçekleri söylemek yasak.
İşte ülkemiz maalesef bu hale geldi.
Bir cumhurun başı var, evlere şenlik.
Anayasa, baba yasa tanımaz ve ülkeyi fiili başkan olarak yönetir.
Bunca olaylar ve yitirilen canlar umurlarında değildir.
“Siyasal İslamcı” ideolojileri “Yeni Osmanlı” hayalleri ile günlerini gün ederler.
Bir ayakları Avrupa’da, bir ayakları Amerika’da…
Dünyada ayak basmadık kara bırakmadılar…
Gelelim Beşir Atalay Beye…
Tabi o değil yalnızca, birkaç kişi daha aynı şeyleri söylüyorlar AKP de.
Efendim açılım, saçılım devam etmeliymiş.
Allah’ı biliyorsanız korkun biraz ya…
Hem de utanın…
350 şehidi neden verdik o zaman?
Neden bu kadar insan canına kıydınız.
İşte yine Ankara’nın göbeğinde bombalar patladı.
Bunca hayat yok oldu hepsi sizin yanlış politikalarınız ve iktidar hırsınız yüzünden.
Bırakın bu Kürtçülüğü…
Başımıza ne geldiyse bu kışkırtıcılığınız yüzünden geldi ve geliyor.
Bana kalırsa artık toptan istifa edip gidin de bu memleket biraz olsun nefes alsın.
Not: Ankara katliamında hayatlarını kaybeden vatandaşlarıma rahmet ailelerine sabır, hastanelerde yatan yaralılarımıza acil şifalar dilerim…
Tünay Süer
Yazıları posta kutunda oku