NECDET BULUZ
Geçtiğimiz hafta sonlarına doğru Amerika’da Pentegan’da IŞİD ile mücadele konusunda son derece gizli bir toplantının yapıldığı, bu toplantıda, alınan kararların da Beyaz Saray’da Başkan Obama’ya sunulduğu belirtiliyor. Obama, danışmanları ile gelen raporları değerlendirip, IŞİD ile özellikle örgütün merkezi konumunda olan Musul’dan temizlenmesi konusunda nasıl bir yol izleneceğine karar verip, düğmeye basılacak.
Obama’ya yakın olan çevreler, “Başkan görevi bırakmadan IŞİD konusunda sonuç almak istiyor. Bu nedenle örgütün taban bulduğu ve merkezi konumundaki Musul’dan temizlenmesi gerekiyor. Eğer bu gerçekleşirse IŞİD’ın da sonu gelir” diyorlar.
Washington Post Gazetesi’nde yer alan bir yorumda ise şu ifadelere yer veriliyor:
“IŞİD, Musul’da taban oluşturdu. Saddam’dan geriye kalan askerler ve Saddam yanlılarından büyük destek görüyor. Eğitimleri de buralarda yapılıyor. Eğer, IŞİD Musul’da bozguna uğratılıp yok edilirse bütün bağlantıları da kesilmiş olacaktır. Başkan Obama, görevi bırakmadan önce IŞİD konusunda yeni Başkan ve yönetimine büyük sorunlar bırakmama yönünde kararlı görünüyor.”
İşin asıl önemli noktası, IŞİD güçlerinin bitirilmesi için kara operasyonlarını yapılmasıdır. Amerika, kara operasyonlarına sıcak bakmıyor. Bunun için de başka güçleri kara operasyonlarda kullanacak.
Daha önce Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı güçlerin Musul’daki kara operasyonlarını ortak yapması gündemdeydi. Türkiye, bu batağa girmeye niyetli değil. Siyasilerin isteklerine rağmen, askerlerin böyle bir operasyona niyetli olmadıkları da biliniyor.
Amerika, Suriye’de olduğu gibi Musul’da da yoğun hava gücünü kullanacak. Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye gelen savaş uçaklarının da bu bombardımana destek vereceği de söyleniyor. IŞİD’ın ana karargâhlarının böylece yerle bir edilmesi hedefleniyor. Ancak, örgütün tamamen çökertilmesi için baştan bu yana söylenen kara harekâtının da kaçınılmaz olduğu belirtiliyor.
Şimdi bu kara harekâtını kimler yapacak?
Edindiğimiz bilgilere göre Irak Ordusu, Kuzey Irak’taki Peşmerge güçleri ve bunlara destek olarak da PYD’nin silahlı gücü YPG’nin kara harekâtına katılacakları görülüyor. Zaten Başkan Obama ve Dışişleri Bakanı Kerry de son yaptıkları açıklamalarda buna vurgu yaptı.
IŞİD’ın Musul ve Rakka’daki konumuna da bir göz atalım:
Musul ve Rakka’nın 15 bin IŞİD militanınca kontrol edildiği biliniyor. IŞİD’ın kentteki kontrolünü kimyasal silah üretecek seviyeye getirmiş durumda. Irak Türkmen Cephesi Başkanı Salihi, IŞİD’in Tazehurmatu’da kullandığı klor gazını kontrolündeki Musul Üniversitesi laboratuarlarında geliştirildiği bilgisine ulaştıklarını söyledi. Salihi, IŞİD’in klor gazı kullanması üzerine 30’un üzerinde kişinin boğulma riski geçirdiğini de belirtiyor.
Daha önce defalarca uyarı yapılmasına rağmen gerekli çalışmaların yeterli düzeyde yapılmadığı Musul Barajı’nda bölge halkı için büyük bir tehlike var. Mimari yapısı düzensiz olan baraj herhangi bir bombardıman ya da çökme sonrasında şehre doğru boşalabilir. Bu da 1,5 milyon sivilin yaşamını yitirmesine sebep olabilir. Musul, IŞİD’ten tamamen geri alınırsa barajın onarımı için büyük bir fırsat ele geçmiş olacak.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Musul operasyonu ve Suriye’deki gelişmeleri görüşmek üzere Suudi Arabistan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirmiş olmasının ana nedeni de bu gelişmelerdir.
İçinde bulunduğumuz Mart ayı sonu, Nisan başı gibi Musul’daki ve Rakka’daki IŞİD yuvalarının vurulmasına başlanacak. Hesaplar böyle yapılıyor. Bize göre dış güçlerin de Musul üzerinde bazı hesapları bulunuyor. Kısa zaman içinde bunun da kokusu çıkacaktır.
Ancak, Beyaz Saray’dan Obama’nın IŞİD konusunda yaptığı şu değerlendirmeyi de göz ardı etmemek gerekiyor:
“IŞİD ile yapılacak mücadele öyle birkaç yıl içinde bitirilecek gibi değildir. Bu uzun yıllar alabilir. Büyük ve uzun soluklu mücadeleye hazır olmamız gerekiyor. Bu konuyu tek başımıza götürmemiz de beklenmesin. Müttefiklerimizin ve koalisyon güçlerinin de desteği ile IŞİD belasından sonunda hep birlikte kurtulmuş olacağız.”
ABD Savunma Bakanı Ash Carter’in, Başkan Obama’ya verdiği bir başka raporda da “Türkiye IŞİD ile mücadelede üzerine düşeni yapmıyor” dediğine dikkat çekiliyor. IŞİD ile mücadelede Türkiye’nin daha istekli ve kararlı davranması gerektiği de ifade ediliyor.
Bizim için Musul’da başlatılacak IŞİD karşıtı operasyonların da önem taşıdığını görmekteyiz. Bazı Ortadoğu uzmanları, eninde sonunda Türkiye’nin de böyle bir çatışmada önemli bir rol üstlenebileceği görüşünü yansıtıyor. Bunun anlamı da Musul’a düzenlenecek bir kara harekâtında yer almamızın kaçınılmaz olacağıdır.
“Eğer koalisyon güçlerince bir kara operasyonu gündeme gelirse Türkiye bu koalisyonun dışında kalabilir mi ?” sorusu nasıl yanıt bulacak, ilerleyen zaman içinde bekleyip bunun sonuçlarını birlikte göreceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın