Padişah girer Harem Dairesi’ne,
Ooo portakalı soydum,
Baş üçuma koydum,
Ben bir yalan uydurdum
Duma duma dum.
Kime denk geldiyse artık!!!
Harem böyle bir şey değil kardeşim. Kimileri Harem dairesini fuhuşhane, yada genelev gibi algılamış.
Hep kulaktan duyma, hep gazete bilgisi.
Ben hep diyorum, 1950’lerden sonra gazete ve gazetecilik sulandı, gazetecilikten gelmeyenler gazete patronu olmaya başlayınca ve iş bir ticari kurum gibi algılanınca, gazetecilik sulandı, dolayısıyla insanların beyni sulandı, bu biraz da bilinçli yapıldı aslinda ve halen de yapılmaya devam ediyor.
Tan gazetesi vardı bilenler bilir, yazı neredeyse hiç yoktu, boy boy resimler vardı, en çok ta askerler okurdu…
Neyse konu Harem.
Padişah güzel kızları seçer, hareminde toplar, her gün birine, bazen hepsine diye algılayanlara sesleniyorum. Derviş’in fikri neyse zikri o’dur hesabı. Aklınız hep aşağıda. Eğer bu konuyu ciddi araştırısanız göreceksiniz ki “Harem” bir okuldur. Başında da Dar’üs Saade denen bir vezir bulunur. Yani bugünkü adıyla bir bakan bulunur. Eğitim ve okuma yazma yüzdesi diğer halk tebaasına göre oldukça yüksektir.
Harem; adı üzerinde, haram, mahrem kelimesinden gelir, Padişahın evi, özel dairesidir, Padişahın eşi yani Haseki Sultan da Harem’de görevlidir.
Özellikle yabancı kaynaklara dayalı Harem hakkındaki yazılar ve resimlerin tamamı hayal ürünüdür, yani fantezi ürünleridir. İçeri giremeyen biri hayal etmiş ve olsa olsa budur deyip resmetmiş, yoksa Harem dairesinden bir kadın o ressamın karşısına geçip poz vermiş değildir. Bu günkü manada düşünüldüğünde Başbakanlık’ta çalışanları aşüfte diye tabir etmek kadar abesle iştigaldir. Çünkü Harem dairesi saraya bağlı bir kurumdur, ve önemli de bir kurumdur, bu dairede, hizmetlisi çalışır, dikiş-nakışçısı çalışır, eğitimden tutun, edep ve adap kuralları dahil herşey öğretilirdi.
Eğer Harem de bulunan kadınların hepsi birer sex objesi olsa, ne diye bu kadınlara dikiş nakış kursu veriliyor?, okuma yazma öğretiliyor?
Elbette Padişah da belli bir eğitimden geçmiş, Saray terbiyesi almış, adab ve usul bilen ve Harem’de yetişmiş bayanlardan evlenmiştir. Ancak burada yetişen herkesin hafif meşrep gibi algılanması Cahilliğin dik alaşıdır. Kösem Sultan Harem’de yetişmişlerden Padişah eşi olmuş, padişah anası olmuşların en meşhurudur. Bu açıdan bakıldığında Padişahın bir hafif meşreple evlenmesi gibi bir akılsızlık olur. Kaldı ki Haremde her yetişen Padişah ile evlenmez. Üst düzey devlet görevlileri, paşalar, vezirler gibi önemli görevlerdeki şahıslar da Harem Dairesinden evlenirlerdi.
Bu açıdan bakıldığında da sanki padişahın oynaştığı kadınların sonra diğer üst düzey görevlilere iteklediği sonucu çıkar ki, bu kadar vicik meşrebe henüz Holywood yıldızları bile ulaşamamışlardır. Dolayısıyla; Harem bir fuhuş yuvası değildir.
Neden peki bu kadınlar eğiitilir? Herkesin anlayacağı tabirle söylemek gerekirse:
Düşünün ki bir paşalardan biri Harem dairesinden bir kadını beğendi evlendi, fakat kadın yontulmamış ödün, küfürbaz, geveze, çatlak. Güzel ama, oturmasını kalkmasını bilmiyor, gülmesini bilmiyor, kime nasıl hitap edileceğini bilmiyor ve Paşayla yani kocasıyla bir mevzuda tartıştı ve kocasına ana avrat düz gitti, alttan girip üstten çıktı. Hele bir canlandırın gözünüzde, neden bu kadınların eğilmesi elzemdir bulursunuz. Yok siz hala pornografik modda iseniz, bence abazasınız demektir, bekarsanız hemen evlenin, evliyseniz eşinizle aranızı düzeltin, yoksa, duvar muvar ne bulursanız tırmanıştasınız.
Kaldı ki Haremdeki kızlar devşirme usulüyle buraya gelirdi, devşirme olmasının da sebebi vardı elbet ama bu konu başka bir tarihi tartışma konusudur. Analar kızını Harem dairesine vermek için can atardı.
Nitekim Harem de yetişmiş kadınlar daha sonra halk arasına karışıp yaşadığında, örnek alınan, danışılan, bilgisine başvurulan bir konumda olmuştur hep.
Diyeceksiniz ki, hiç aşk meşk olmamış mı? olmuş elbet, bu gayet normaldir. Erkekle kadının olduğu yerde elbette bu işler olur, normaldir. Normal olmayan bu kurumun bir genelev gibi sunulmasıdır. Olayın sulandırılmasıdır. Konuya ciddi yaklaşanlar göreceklerdir ki, Harem; herkesin yiyip içip, şarkılar söyleyip akşama kadar trencilik oynadığı bir kurum değildir. Vesselam.
Şöyle düşünün, her ana kızını, zengin, makam mevki sahibi, meşhur, yakışıklı birine vermek ister. Yakışıklılık olmazsa bile diğerleri varsa yinede rıza gösterir. Çevreniz bakın böyle evlilik yapan kızlarla doludur. Tipsiz ama paralı erkekler, güzel ve genç kızlarla evlidir, meşhur ama tipsiz erkekler genç ve güzel kızlarla evlidir, hem yabancı hem yerli ünlüler dünyası, zenginler dünyası bu tür ilişkilerle doludur. Her konuda olduğu gibi, işin uzmanlarının sesi, gazetecilerden daha gür çıkarsa konu gerçek mecrasında tartışılır, aksi halde olay sulandırılıp, magazine dönüşür, ve fantezi dünyasının katkılarıyla Tan gazetesi tadında tartışılır gider, gider, gider…
Ayhan Kılıç
ayhankılıç2001@yahoo.com
Kanada