HASEKİ SULTAN BUYURDU!

Biçki-Dikiş Kursunu ve Ortaokulu yarıda bırakan, zamanımızın son Alîme’lerinden Arap Haseki Sultan, Erdoğan Ailesinin yeni Cemaati olan Ensar Vakfı toplantısında danışmanlarının yazdığı konuşmayı okudu! (Vakfın Mütevelli Heyetine bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız)

Haseki Sultan özetle;
“Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı. Nitekim bugün bu sorunlarla yüzleşiyoruz.”

Haseki Sultan’ın hangi enkazı kaldırdığını ben gayet iyi biliyorum. Sizlerle de paylaşayım;
Erdoğan Ailesi, İstanbul Belediye Başkanı olmadan gerçekten enkaz gibiydiler.
Ev, orman arazisine yapılmış kaçak bir gecekondu!
Sürekli gelir getirecek bir iş, yok! Parti ne verirse onunla geçinilecek.
Çok zor geçirilen kış geceleri!
Tüm servetimiz şu elimdeki nişan yüzüğüdür diyen bir Baba.
Elde yok, avuçta yok, zar zor geçinen bir aile!
Tam bir enkaz! Analı, Babalı tüm aileden oluşan bir enkaz…

İstanbul Belediye Başkanlığı bittiğinde, Türkiye’deki para hareketlerini en iyi bilen kişi olan Rahmi Koç, Hürriyet Gazetesine verdiği demeçte;
“Tayyip’in 1,5 Milyar Dolar nakit parası var” dedi.
İşte Haseki Sultan’ın kaldırdık dediği enkaz kaldırma işlemi böyle başlamıştı…

Sonra, ailece kaldırmaya devam ettiler. Sırasıyla Genel Başkanlık, Milletvekilliği, Başbakanlık ve 17/25 Hırsızlık, Yolsuzluk, Rüşvet olayları denen çıbanın patlaması sonucu ortaya dökülen pislikler…
Kaldırılması gereken yeni enkazlar dağ gibi birikmişti!
Evde sıfırlanmaya çalışılan avro ’lar, dolarlar!
İstanbul’daki “Kupon Arazilerin” kapatılması!
İstanbul’da 6 Villadan oluşan, havuzlu helikopter pisti olan site!
Urla’da kaçak yapılmış villalar!
Çatalca’daki villalar ve çiftlik!
Şehrizar Konaklarında 4 Konak!
Çocukların sahip olduğu 10 gemiden oluşan filo!
Şirketler, restoranlar, yurtdışı gayrimenkulleri!
İtalya’da doktora vermeye giden ama kara para kaçakçılığından yargılanan çocuklar!
Haram para ile kurulan televizyonlar ve gazeteler!
Tüm bunlar ve dünyanın en zengin siyasetçisi olmak, geride kalan tüm enkazı kaldırmaya yetmişti!
Artık enkaz, menkaz kalmamıştı. Geride kalan enkaz izlerini de “Paralel” dedikleri kişilerin üzerine atınca, her taraf tertemiz olmuştu. Bal dök yala misali!

Haseki Sultan’ın “Kaldırdık” dediği enkaz esasında bu idi! Ama “Kaldırdık” dedikleri ya başka bir şeydi, ya da en azından kaldırılan enkaz değildi!
Haseki Sultan’ın dediklerine insanları en kazı bile inanmamıştı…

Gelelim Haseki Sultan’ın okuduğu konuşmasına;
Esasında söz etmeye bile değmeyecek kadar önemsiz bir konuşma!
Yalnız önüne gelen cahillerin hem Cumhuriyetin nimetlerinden arsızca yararlanmaları, hem de Cumhuriyete saldırmalarından gına geldi artık.
Bu Bademler ne utanmazlar yahu!

Haseki Sultan’ın şunu iyi anlaması gerekir.
Bugün kavuştuğunuz her nimete, “helal veya haram, orası hesap verilirken ortaya çıkacak” Cumhuriyet sayesinde sahip oldunuz. Kafanızdaki İslam Devletinde yaşıyor olsaydık ve Şer-i Hükümler geçerli olsaydı, bazılarının eli kolu kesilmiş, bazıları da taşlanarak öldürülmüştü!
Bilmem anlatabildim mi Cumhuriyetin son Alîme’lerinden Arap Haseki Sultan!
Burası çadır devleti değil. Kurum ve kurallarıyla, Anayasa ve Yasalarıyla, Demokratik teamülleriyle, binlerce yıllık devlet tecrübesi olan Türk Milletinin Devleti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti!

Siz gidin çekirdek çitleyin, devletin 8-10 arabasıyla, onlarca korumayla mağaza kapatıp alışveriş yapın, bol bol para harcayın. Boyunuzdan büyük işlere de kalkışmayın…

Yeni çıkan kitabıma linkinden ulaşabilirsiniz.

Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Şubat 2016
Rifat Serdaroğlu