Mithat AKAR: ÖNEMLİDİR! KANDİL’İN UZANTILARI ÜNİVERSİTELERDE VATANSEVER ÖĞRENCİLERİ HEDEF ALIYOR

11155

 

22331

 

Cmt Şub 27, 2016 16:11

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde Vatansever Öğrencilere Saldırı

8 Eylül 2015 tarihli “Bölücü Terörün Artmasında Rol Alan İç ve Dış Etmenler” ana başlıklı yazımda “Üniversitelere Dikkat” demiş ve şu tespitte bulunmuştum:

“Bölücü örgütün yakın zamandaki bir diğer hedefi de üniversite ve liseleri karıştırmak. Bölücü terör örgütünün sözde gençlik yapılanması YDG-H bu ay sonunda açılacak olan okullarda ve üniversitelerde, Türk Milliyetçisi-Türkçü-Atatürkçü veya ulusalcı olarak kendilerini tanımlayan öğrencilere yönelik saldırı hazırlığı içerisinde.

Türkiye’nin en dinamik kitlesini temsil eden Türk gençliği hedef tahtasına oturtulmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz dönemde PKK’lı teröristler tarafından hunharca katledilen Fırat Çakıroğlu örneği, onlara göre bir başlangıç. Amaçları “faşist” olarak nitelendirdikleri ve geniş bir kitleyi temsil eden, Milliyetçi-Türkçü-Ulusalcı-Atatürkçü ( genel olarak vatansever ) öğrencileri kampüslerden, okullardan uzaklaştırmak; terörü eğitim kurumlarına daha fazla yaymak.

Türkiye’de teröre karşı en dinamik tepkiyi gösterecek olan Türk gençliği şimdiden baskı altına alınmaya çalışılıyor. Üniversitelerde okuyan veya üniversiteyi yeni kazanan vatansever – milliyetçi gençler sosyal ağlardan ya da bire bir tehdit ediliyor.”

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN HEDEFİ : “CİZRE’Yİ KOBANE’YE, BATI İLLERİNİ CİZRE’YE ÇEVİRMEK “

Terör, yalnızca kırsal alanla ve belli il ya da ilçelerle sınırlı kalan bir tehdit değildir. Toplumun bütün dinamiklerini ayrıştırmayı hedefleyen bölücü terör örgütü, Batı illerinde ve toplumun en dinamik kesimini oluşturan gençliği de hedef alan bir yönelim izler.

Terör örgütünün ” Cizre’yi Kobane’ye; Batı illerini de Cizre’ye çevirme” yönündeki kaos planı; Eylül ayından bu yana şehir merkezlerinde patlayan bombalarla kendisini ortaya koydu.

Terör örgütü Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde “şehir merkezli, silahlı halk ayaklanması” taktiğini hayata geçiremeyince, ibreyi Batı illerine çevirmiş; İstanbul’da Okmeydanı, Sarı Gazi, Kanarya, Gazi Mahallesi gibi mahallelerde; Adana’nın Yüreğir merkez ilçesine bağlı kimi semtlerde terör eylemleri gerçekleştirmiştir.

Öncesinde “Kırsal alana dayalı şehir eylemleri” şeklinde bir taktik izleyen bölücü terör örgütü; 24 Temmuz’dan sonraki süreçte, Suriye İç Savaşı’ndan elde ettiği deneyimle bu taktiğini “Şehir ve kent merkezli eylemler” biçiminde değiştirmiştir. Bu kent merkezli eylemlerin önemli bir ayağını da yazının girişinde bahsettiğimiz gibi üniversiteler oluşturuyor.

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ BÖLÜCÜLERİN HEDEFİNDE

Eylül 2015’ten bu yana Osman Gazi, Hacettepe, Marmara Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi gibi birçok üniversitede 20’den fazla taşlı sopalı çatışma çıktı. Tabi bunlar bizim bildiklerimiz. Birçok insanın bilmediği ve ana akım medyanın neredeyse “karartma” uygulayarak hasıraltı ettiği bu üniversitelerden biri de Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi.

Sütçü İmam Üniversitesi’nde 25 Şubat Perşembe günü KSÜ ( Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ) Avşar Yerleşkesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’ne bağlı yemekhanede yemek yiyen 7 kişilik vatansever bir öğrenci grubuna; oraya hazırlıklı geldiği anlaşılan 35 – 40 kişiden oluşan bölücü örgüt yandaşı güruh tarafından saldırıldı. Bıçak, kırık cam parçaları ve cam sürahilerle vatansever öğrencilere yapılan saldırıda 2’si ağır 4 öğrenci yaralandı.
Öğrencilerin özellikle baş kısmının hedef alınması ise saldırının amacını ortaya koymaya yetiyor. Aynı gün gece saatlerinde Süleymaniye Yurdu’nda yine bölücülerin saldırısına uğrayan başka bir öğrenci ise yine kafasının arka kısmından aldığı bıçak darbesi sonucu ağır yaralandı. Bölücüler, saldırdıkları öğrencilerin cep telefonu ve değerli eşyalarını da gasp etti.

Kahramanmaraş,1979’da yaşadığı olaylardan dolayı, terörün kitlesel kıyımını ve bunun acısını hala içinde taşıyan bir kent. Aynı tezgâh, bu kez öğrenci gençlik üzerinden kurulmaya çalışılıyor. Kendileri ile bire bir görüştüğüm öğrenciler uzun zamandır can güvenlikleri olmadığından dolayı birçok bölümün yerleşkesine, kantinine hatta bahçe alanına giremediklerini; bölücülerin sürekli kendilerini taciz ettiğini ve saldırının gerçekleştiği gün terör örgütü taraftarlarınca açıktan tehdit edildiklerini belirtiyor.

Üniversitenin birçok alanında güvenlik kamerasının olduğunu, ancak kameranın olmadığı tek alan olan yemekhanede bu saldırının gerçekleştiğini belirten öğrenciler, bu saldırının planlı bir biçimde gerçekleştiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır diyor.
Daha önce defalarca rektörle bu konu görüşülmüş. Üniversitede PKK’lı grupların olduğu belirtilmiş. Ancak rektörlük, sanki terörle mücadelede caydırıcı yasalarımız varmış gibi “Üniversitede PKK’lı olsa tutuklanırlar” yanıtını vermiş.

Öğrencilerin bu ısrarlı uyarılarından kısa bir süre sonra ise bölücülerin saldırısı gerçekleşti. Bu saldırı ana akım medyada hiç yer bulmazken; birkaç internet sayfasında ise bilindik “karşıt görüşlü öğrenci” çatışması olarak yansıtıldı.

Bölücü örgüt yandaşlarının öldürmek amacıyla saldırdıkları, öğrencilerin aldığı darbeler ve yaralandıkları yerlerde açıkça görülmektedir. Bu saldırının yalnızca Kahramanmaraş’la sınırlı bir olay olmadığını, bölücü terör örgütünün kent merkezli terör eylemlerinin bir parçası oluğunu herkes göz önünde bulundurmalı. Nitekim 25 Şubat 2016’da KSÜ’deki bölücü saldırının ardından, 26 Şubat’ta Nevşehir Üniversitesi’nde de aynı yönde bir saldırı girişiminin olması tespitlerimizi doğruluyor.

Bir saldırı İstanbul, Ankara gibi kentlerde gerçekleştiğinde ana akım medyanın “karşıt görüşlü” başlıklı haberleri beyinlerimize hücum edercesine tekrarlanıyor. Ancak, söz konusu olan Anadolu’daki bir üniversitede gerçekleşen bölücü saldırı olduğunda, birkaç saniyelik bir haber değeri dahi taşımaması da ayrı bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir olayın haber değeri taşıması için o üniversiteden bir cenazenin mi çıkması lazım?

Bölücü örgüt yandaşları, aldıkları talimat gereği, öldürmek amacıyla saldırdılar. Şimdilik çok şükür gençler yaralı olarak o üniversiteden çıktı. Ancak aldığımız habere göre bölücü örgüt taraftarları çevre il ve ilçelerden “takviye” isteyerek Kahramanmaraş’ta yeni bir kaos yaratma peşindeler.

Kahramanmaraş’ta İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele Şubesi personelinin görev bilinci gereği, iyi niyetli çabaları tek başına yetersiz kalabilir. Çünkü KSÜ’deki saldırı lokal bir saldırı değil. Yani Kahramanmaraş ile sınırlı tutulabilecek bir yönü yok bu saldırının. Bu saldırı, terör örgütünün arkasında olan Batılı devletlerin, Türkiye’ye hatta Ortadoğu bölgesine yönelik saldırısının bir parçası. Devletin görevi ise yabancı devletlerin ve onların “Kara gücüm” dediği bölücü örgütün saldırısına karşı kendi evlatlarını korumaktır.

Dipçe : Görüşmüş olduğumuz yaralı öğrencilerin isimlerini güvenlik açısından saklı tuttuk.

Mithat Akar – Kahramanmaraş

Güncel Meydan

Konunun devamı için,

Bütün Vatansever FIRAT Y. ÇAKIROĞULLARI’Nın Katilleri Bulundu:

“BU SUÇA ORTAĞIZ!” başlıklı İtiraf Bildiri Metni’ne imza atan
1128 HAiN ./..

 

Cmt Şub 27, 2016 16:11 - 11155

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir