BAHÇELİ(YLE), NEREYE KADAR?

BAHÇELİ(YLE), NEREYE KADAR?

Hüseyin MÜMTAZ

Beklediğim fotoğraftı.

“MHP Genel Başkan Yardımcısı” Ümit Özdağ’ın iki yanına Halaçoğlu ve Yeniçeri’yi de alarak istifasını ve olağanüstü kurultay çağrısını açıklaması ne zamandır beklediğim, özlediğim fotoğraftı.

Bahçeli’nin ilk tepkisi, Kayseri il başkanının aktardığına göre; “Bunlara ne oluyor?” olmuş..

Hayli kısa olmuş..

Herhalde prompter arızalıydı.

Ama keşke o soruyu yıllar önce kendi kendine sormuş olsaydı..

Sormuş olsaydı inanın yarım asırlık MHP, şimdiki “M”HP haline dönüşmüş olma zilletine düşmezdi.

Üç kelimelik soru cümlesinin şekli ve üslûbu bile durumun çaresizliği ve vahametini algılayamama sorunu yaşandığının resmidir.

Parti, Türkeş bıraktığı zaman koalisyon ortağı idi.

“57’inci Hükümet” ortaklığını kimse Bahçeli’ye bağlayamaz. “İktidar” ve o zamanki 130 milletvekili, Türkeş’in cenaze günü Ankara’ya toplanan yüzbinlerce kişinin Başbuğ’a vefasının sonucudur.

Peki şimdiki “sonuncu”,solda sıfır, kapıya en yakın oturan parti kimin eseridir?

“Bu haliyle” 2023’ün “iki partili” Türkiye’sinde “M”HP’nin yeri olamaz..

Sonuncu parti, en az milletvekilli en küçük grup.. Bölücü teröristlerle işbirliği tescillenmiş partiden bile daha az sandalyeye sahip..

Ayıptır, günahtır, yazıktır.

Parti Bahçeli idaresinde azala azala, küçüle küçüle sıfıra yaklaşmış.. Herkes suçlu, bir tek Bahçeli sütten çıkmış ak-kaşık…

“Bahçeli’nin muhalefet edeni partiden at, Kurultay isteyeni kapının önüne koy, Biat etmeyeni uzaklaştır, Yıldızı yükseleni liste dışı bırak politikası MHP’yi bölüyor, Küçültüyor..”

Bayrağı ilk açan Akşener, Aydın, Oğan’ın durumları “hayli zorlama bir yorumla”, listeye alınmadıkları; seçilemedikleri için takındıkları tavır olarak algılanabilirdi.

Ama Özdağ, Halaçoğlu ve Yeniçeri’ninki farklıdır.

(Okuyucu yeni değil, 2002’den beri bu “altılı”nın isimlerini öne çıkardığımı hatırlayacaktır.)

Özdağ ve Halaçoğlu halen vekildir, üstelik Özdağ Genel Başkan Yardımcısıdır. Yeniçeri de en yakın “ufuk” arkadaşlarıdır.

Akşener, Aydın ve Oğan’ın; Özdağ’ı arayıp kutlamış olmaları ayrıca değerli ve anlamlıdır.

Tez zamanda, şimdiye kadar Bahçeli’den en fazla yararlanan yahut farklı amaçlı çevrelerden Bahçeli’yi koruyup kollayan ve “muhalifleri” kötüleyen çeşitli tevatürler yayılacaktır ortalığa..

Kulak asmayın.

Çözüm, il/ilçe teşkilatlarını kapatmak, görevden almak mıdır?

Ne diyor Özdağ istifa ederken;

“Olağan üstü kongre için imza verenler de vermeyenler de aynı derecede saygın ülkücüler ve Milliyetçi Hareket Partililerdir. Bu kadroların birlikte sayın genel başkanımızı, merkez yürütme kurulunu seçtiği unutulmamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, mahkemeye düşürülüp, kaderi yargının ellerine teslim edilmemelidir.  Yargının ne karar vereceği hiç önemli değildir. Hangi kararı verirse versin Milliyetçi Hareket Partisi kendi iradesi ile Kongresi ve geleceği ile ilgili karar almamış duruma düşecektir. Bunu herkese anlatsak bile ülküleri uğruna can veren şehitlerimize anlatamayız. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, Türkiye’de demokratik rejimin otoriterleşmesini engellemek, parlamenter sistemin tek adam diktasına dönüşmesini durdurmak için mücadele eden bir siyasi lider olduğunu kabul ediyoruz. Sayın Genel Başkanımızın Türkiye için istediği demokrasiyi Milliyetçi Hareket Partisi’nde de uygulamasını istiyoruz. Sayın Genel Başkanımızdan ülkücü iradeye inanarak ve güvenerek Milliyetçi Hareket Partisi’ni en kısa zamanda olağanüstü kongreye götürmesini rica ediyoruz.”

Açıklamanın, “Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, Türkiye’de demokratik rejimin otoriterleşmesini engellemek, parlamenter sistemin tek adam diktasına dönüşmesini durdurmak için mücadele eden bir siyasi lider olduğunu kabul ediyoruz” bölümüne katiyyen katılmıyorum.

Ama “Sayın Genel Başkanımızın Türkiye için istediği demokrasiyi Milliyetçi Hareket Partisi’nde de uygulamasını istiyoruz” demelerini aynen destekliyorum.

Kocca MHP mahkemeye mi düşürülmelidir?

Koltuk ve tutkal ikilemine yapışıp kalan Bahçeli için daha ne desinler?

Koskoca MHP’yi, devr-i iktidarında “M”HP haline getirip, meseleye tesir edemeyen etkisiz faktör durumuna düşüren, “M”HP yapan Bahçeli partinin yakasından düşmelidir.

Geçen “3 MAYIS”ta, “Genel başkan Başdanışmanı” bilmem kimin ağzından; “TÜRKÇÜLÜK MAKBUL DEĞİL, MUTEBER OLAN MİLLİYETÇİLİKTİR” lâfını bile işitmemiş miydik?

Vay bize neler olmuş?

Neyse…3 Mayıs’a ne kaldı şunun şurasında? 26 Şubat 2016

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ