Kuran kursu en çok AKP döneminde açıldı. İmam hatip en çok AKP döneminde yaygınlaştırıldı… Tüm okullar imam hatiplere dönüştürüldü.
Terörist, şeriatçı örgütlerle diyaloglar, sıcak ilişkiler en çok bu dönemde gerçekleştirildi…
Allah, Muhammet sözcükleri bu dönemde hiç dillerden düşmedi, en çok bu dönemde konuşuldu… Cennet – cehennem en çok bu dönemde Demokles’in kılıcı gibi başımızda sallandı… En çok bu dönemde “korku, korkutma silahına” dönüştürüldü…
Tarikatlar, tekkeler, cemaatler şeyhler, Şıhlar, âlimler (!!!) en çok bu dönemde türedi… Ayrık otu gibi sardı dört bir yanımızı…
“İnşallah”, “Maşallah”, “Allah izin verirse” deyişleri en çok bu dönemde söylendi, söyleşilerde ağızlardan çıkan iki sözcükten birisi bu oldu…
VEE…
En büyük, en zengin bütçe diyanet işlerine bu dönemde ayrıldı…
Ayrıca laiklik ve Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) yasası en çok bu dönemde pas pas gibi çiğnendi.
Atatürk’e, devrimlere, Kurtuluş Savaşına, AYDINLANMAYA en çok bu dönemde sövüldü, sayıldı… Geçmişte yapılanlar küçümsendi…
Atatürk’ün resimleri en çok bu dönemde kitaplardan kaldırıldı, duvarlardan indirildi…
Atatürk “ayyaşlıkla” suçlandı, aşağılandı…
AMAA…
En çok tecavüz, en çok kadın cinayeti, kadın dövme, kadın yaralama, cinsel taciz, çocuklara yönelik cinsel istismar da en çok bu dönemde gerçekleşti…
Uyuşturucu kullanımı ilkokul çağına düştü… Emniyet Genel Müdürlüğünün raporlarına göre uyuşturucu kullanımında artış yüzde 1700’lere (yazıyla: Bin yedi yüz) ulaştı…
Son yıllarda seks işçileri sayısı tam üç kat arttı…
Fuhuş yapan kadın sayısında patlama oldu. Yüzde 1680 (Yazıyla: bin altı yüz seksen) artış gösterdi… Açlık sınırının altında yaşayanlar bir çığ gibi çoğaldı… Öte yandan göçmen seks işçileri, ayakta durabilmek için hala bazı kentlerde polise rüşvet vermek zorunda kalıyorlar…
Öğretmenler öğrencilerine, imamlar kardeşlerine bu dönemde tecavüz etmeye başladı…
Cumhuriyet tarihinde öğretmenin öğrencisine tecavüzü, sarkıntılığı, cinsel tacizi ne görülmüş ne duyulmuş şeydi…
Çok şükür, bu türden iğrenç olaylarla da yine AKP döneminde karşılaştık…
Sonra bir taraftan günah – sevap, cennet – cehennem, melek – şeytan, umre – hac dersleri verilirken, bir taraftan da en çok yolsuzluk, hırsızlık, çalma – çırpma, talan, orman, arazi yağmacılığı bu dönemde ortaya çıktı…
“Devlet malı deniz, yemeyen domuz…” felsefesi bu dönemde kurumsallaştı, yasa haline geldi… Şimdi bu açıklamalardan sonra yeniden soralım:
Hani “ahlaklı, dindar nesiller” yetiştirecektiniz?
Ne oldu?
Ben yanıtlayayım “Ne olduğunu…”
Dün sömürüsü ile din tüccarlığı ile vurgun, soygun, ölüm, yangın yerine çevirdiniz koca ülkeyi…
Eserinizle övünebilirsiniz…
Bir yanıt yazın