Rusya’nın dış politikasına yön veren jeopolitika uzmanlarından Aleksandr Dugin, İran’ın başkenti Tahran’da Ulusal Kanal’a önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’nin kuzeyinde birlikte hareket etme önerisini Rus lider Putin’in kabul ettiğini hatırlatan Dugin, ancak uçak kriziyle iki ülkenin savaşın eşiğine geldiğini belirtti. Suudi Arabistan ve Türkiye’nin Suriye’ye olası müdahalesine de değinen Dugin böyle bir durumda ABD’nin bu ülkeleri ortada bırakacağını savundu. Dugin Türkiye’nin ancak Atatürk dönemindeki politikalara dönerek güçlenebileceğini vurguladı.
| Rus uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi iki ülke arasındaki ilişkileri ne yönde etkiledi?
Rus uçağının düşürülmesi ve Rus askerinin ölümü Türk-Rus ilişkilerine büyük darbe indirdi. Bu, Rus halkı ve Rusya cumhurbaşkanı tarafından Erdoğan’ın ihaneti olarak algılandı. Rusya ve Türkiye arasında ortak ulusal çıkarlara ve ekonomik projelere dayalı iyi ilişkiler geliştirilmişti.
Daha kısa bir süre önce Erdoğan Suriye’nin kuzeyinde birlikte hareket etmeyi önermiş, Putin de bu işbirliği planını neredeyse kabul etmişti. Ancak bunun hemen ardından o trajik olay gerçekleşti. Sanıyorum Erdoğan bu suçu işlemeye mecburdu, çünkü başka güçler tarafından Türk-Rus ilişkilerini yıpratmak ve iki ülkeyi savaşın eşiğine getirmek amacıyla kullanılıyordu. Bu, Rusya’nın siyasetine ve stratejisine yabancı bir durum. Biz Rusya’da Türk devletini ve halkını Erdoğan rejiminden ayırıyoruz artık. Türkiye içindeki Batı yanlısı, Amerikancı güçlere (Gülen cemaati ve diğer gruplara) ve rejimin Yeni Osmanlıcı politikalarına karşıyız. Şu anda mesele oldukça kritik. Erdoğan böyle bir durumda Türk ordusunu Suriye’ye müdahaleye zorlarsa bu Türkiye’nin sonu, çöküşü anlamına gelecektir.
‘TÜRKİYE, RUSYA İLE BİRLİKTE HAREKET ETMELİ’
Çünkü Türkiye toprak bütünlüğünü ancak Rusya’yla birlikte hareket ederek koruyabilir, Kürt sorununu ancak bu şekilde aşabilir. Rusya asla Kürt sorununa müdahil olmamış; olmak da istememiştir. Burada bütün suç kişisel olarak Erdoğan’ın ve ülkedeki Amerikancı, NATO yanlısı güçlerindir. Ben burada Kemalist geleneğe bir ihanet görüyorum. Kemalist rejim Rusya’yla birlik olmuş, ittifak yapmıştır. Türkiye’deki birtakım odakların bu mirasa ihaneti Türkiye’nin sonu anlamına gelmektedir. Çünkü modern Türkiye Kemalist miras olmadan, Atatürk’ün jeopolitik ve politik mirası olmadan hayatta kalamaz. Sözde İslamcılık yaparak, Batıcı, liberal, laik, çağdaş bir Türkiye olamaz. Türk halkı bu durumdan ötürü Rusya’yı suçlamamalı; Rusya’nın burada hiçbir kabahati yok. Türk halkı asıl Kemalizm’e ihanet edenleri suçlamalı.
‘TÜRKİYE SURİYE’YE GİRERSE SONU OLUR’
| Rusya’nın Suriye’deki varlığı ABD’yi, AKP’yi ve Suudi Arabistan’ı rahatsız etti. Suriye’ye müdahale, kara harekatı konuşuluyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Benim görüşüme göre Suudi Arabistan ya da Türkiye Suriye’ye girerse bu, iki ülkenin de sonu olur. Çünkü bu durum ABD’nin Rusya’yla karşı karşıya gelmesi anlamına gelecektir. Ancak ABD, Suudi Arabistan’ı ve Türkiye’yi kullanır, sonra da çöküşlerini izler, yardıma falan gelmez. Tıpkı Ukrayna’da yaptığı gibi. Tıpkı Kiev ordusunu Donbass’ta, Kırım’da yenilgiden kurtarmadığı gibi… Bence Ukrayna’da cuntanın başına gelenler dikkatle incelenmeli ve bu durumdan dersler çıkarılmalı. ABD kuklalarını kullanır sonra da onlara ihanet eder.
‘BÖLGE ÜLKELERİ TARTIŞSIN’
| İsrail Adalet Bakanı İran ve Türkiye arasında bir Kürt devleti kurulmasından bahsediyor. Siz ne diyorsunuz bu konuda?
ABD ve İsrail bir Kürt devletini destekliyorsa ben o devlete hayır derim! Filistinlilerin kendi devletini kurmasına izin vermeyen İsrail, Kürt devletinde ısrar ediyor! Bu çifte standarttır. Bu Kürt devleti ABD ve İsrail tarafından destekleniyorsa ona karşı çıkmalıyız. Ben şunu öneriyorum: Rusya, Türkiye, İran ve Suriye’nin, Irak’ın meşru hükümetleri oturup Kürtlerin kaderini tartışsınlar. Bunun konuşulması, üzerine düşünülmesi lazım. Belki Çin bile davet edilebilir. Kürt sorunu çok kutuplu, demokratik bir yaklaşımla çözülebilir; yıkıcı, kanlı, entrikalı Amerikan, İsrail planlarıyla değil.
| Cenevre’ye PYD’nin katılması konusunda Rusya neden bu kadar ısrarcı davrandı? Türkiye PYD’yi terör örgütü olarak kabul ediyor, ABD ise bu örgüte destek veriyor…
Şunu anlamanız lazım: Uçağımızın düşürülmesi ve pilotumuzun öldürülmesinin ardından Rusya, Türkiye’deki yönetimi düşman olarak görüyor. Türk devletini değil, iktidarı düşman olarak görüyor. Biz bu ayrımı yapıyoruz ancak durum çok hassas olduğu için ayrım yapmak zorlaşabiliyor. Ben bu durumda Kürtlerin (konferansa) katılımının taraftarı değilim, bunun doğru olduğunu düşünmüyorum ancak Rusya, Erdoğan’a karşı hamle yapıyor.
Erdoğan’ın Rusya’ya ve Putin’e karşı işlediği suçtan sonra Türkiye, Rusya’nın başka türlü davranmasını bekleyemez. Bu bir çeşit yanıt niteliğindedir.
Sorunlarımızı barışçıl yollardan çözelim. Çünkü Rusya ve Türkiye arasındaki barış, iki ülkenin de kurtuluşunun tek yoludur. Rusya’yla barış yapan Türkiye ilerler, Rusya’yla savaşan Türkiye düşüşe geçer. Bu Rusya için de geçerli. Rusya da Türkiye’yle barışa ve ittifaka muhtaç. Ancak Erdoğan’la ya da Batıcı, İslamcı bir Türkiye’yle değil! Gerçek Türkiye’yle, Kemalist Türkiye’yle. Erdoğan’ın Türkiyesi gerçek Türkiye değil. O, Türkiye’yi öldürüyor, mahvediyor
Bir yanıt yazın