PKK- ERDOGAN ve Lahmacun – Yılmaz ÖZDİL (SÖZCÜ)

150 sene önce değil, sadece 1.5 sene önce, temmuz 2014… Suriye’den Türkiye’ye geçmeye çalışan silahlı grup, jandarmaya denk geldi, çatışma çıktı, üç askerimiz şehit oldu. Genelkurmay açıklama yaptı, “çatışmada en az altı PYD/PKK mensubu terörist öldürüldü” dedi.

*

Böylece… PYD’nin PKK’dan farklı olmadığını, farklı isimle aynı örgüt olduklarını kayda geçirdi.

*

Asrın liderimiz bayram namazındaydı, camiden çıkarken mikrofon uzattılar. “PKK’nın şehit ettiği üç askerimiz hakkında ne diyorsunuz?” diye sordular. “PKK mı, PYD mi, orada bir yanlışınız var, benim bildiğim PYD diye açıklandı” cevabını verdi.

*

Tuhaf bi durumdu.
Genelkurmay “PYD/PKK terörist” diyordu. Asrın liderimiz ise, hem PKK’ya toz kondurmuyor, hem PYD’ye terörist demiyor, hem de ikisinin farklı örgütler olduğuna dikkat çekiyordu.

*

Çünkü… Cumhurbaşkanlığı seçiminin eli kulağındaydı, İmralı-Kandil pazarlıkları tam gaz devam ediyordu, açılım oylarına ihtiyaç vardı, terörist merörist diyerek kimseyi üzmemek gerekiyordu!

*

Seçim yapıldı, asrın liderimiz cumhurbaşkanı oldu. Bismillah ilk iş… Meclis’ten Suriye tezkeresi çıkarıldı. Herkes Suriye’ye gireceğimizi zannetti. Halbuki kazın ayağı öyle değildi. Bu tezkere “yabancı silahlı askerlerin Türkiye’de bulunmasına” izin veriyordu. Amacı buydu.

*

Tezkere çıkarıldı.
Şak…
Obama telefon etti.
Şak…
Peşmergeye koridor açıldı.

*

Asrın liderimiz ne dedi biliyor musunuz? “Sayın Obama’yla telefonda görüştük, koridor açılmasını, peşmergelerin Türkiye üzerinden Kobani’ye geçmesini sayın Obama’ya zaten ben teklif ettim” dedi.

*

Yalaka Türk basını “işte dünya lideri” manşetleri atarken, Amerikan basını gülmekten yerlere yatıyordu. The New York Times gazetesi, asrın liderimizi karikatürize etti, semazen kıyafetiyle çizdi, asrın liderimiz devamlı dönüyor, döne döne ilerlemeye çalışıyordu.

*

29 Ekim 2014…

*

Cumhuriyet bayramı, akp hükümeti sayesinde, tarihimizde ilk kez Kürdistan bayramı olarak kutlandı. Peşmerge silahlı kuvvetleri, takvimde başka gün yokmuş gibi, inadına, tam 29 Ekim’de Türkiye’den resmi geçit yaptı.

*

Akp’den önce Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği pasaportla seyahat edebilen Barzani, şimdi topuyla tüfeğiyle Türk topraklarındaydı.

*

Erbil’den yola çıkan ağır silahlı peşmerge konvoyu Habur sınır kapımızdan girdi, Silopi, Cizre, Nusaybin, Kızıltepe, Suruç güzergahını katedip, Mürşitpınar sınır kapımızdan Suriye’ye, Kobani’ye geçti.

*

Bir bölümü de uçakla geldi. Şanlıurfa GAP Havalimanı’na indiler, karayoluyla gelenlere katıldılar. Karadan havadan… Resmen şov yapıyorlardı. Aramızda deniz olsa, denizden de gireceklerdi.

*

Türkiye topraklarında Kürdistan bayraklarıyla, alkışlarla karşılandılar. Kurbanlar kesildi. Yüzlerce otomobil, konvoya eşlik etti. Kornalar çalınıyor, havayi fişekler fırlatılıyor, halaylar çekiliyordu.

*

Bazı peşmergelerin üniformasında ABD bayrağı vardı. Karşılayanlar “biji serok Obama” sloganları attı.

*

Türk silahlı kuvvetleri ayak altında dolaşmamak, kobanicileri rencide etmemek için kışlalarına saklanmıştı. Özel harekat polisleri, kobaniciler rahatsız olmasın diye karakollarına saklanmıştı. Milli istihbarat teşkilatı teşrifatçı olmuştu, eskortluk yapıyordu. Hazindi.

*

Karada vaziyet buyken, havada vaziyet nasıldı? Kürdistan silahlı kuvvetlerini, Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı, Türk Hava Yolları taşıdı. THY uçakları Şanlıurfa-Erbil arasında “özel uçak” hizmeti verdi.

*

PYD’ye yardım etmek üzere, katyuşa füzeleri, doçka uçaksavarları, havan toplarıyla güle oynaya Kobani’ye giden peşmerge konvoyu, Mardin-Urfa yolunda acıktı, bir benzin istasyonunun dinlenme tesislerinde mola verdiler. Lahmacun yediler. 979 lira hesap geldi. E para ödeyecek değillerdi herhalde… Şanlıurfa Valiliği ödedi. Elden nakit, tiko para ödendi. Faturası, Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı’na kesildi.

*

Kobanicilerin lahmacun parasını ödemek, yatırım’dı!

*

Türkiye Cumhuriyeti’nin onuruyla oynanırken, devletin haysiyeti ayaklar altına alınırken… Ahmet Kiziroğlu ne diyordu? “Türk ve Kürt kardeşler Şam’ın özgürlüğü için çalışacaklar, Kobani’ye selam ediyorum, Kobani’deki kardeşlerimin alnından öpüyorum” diyordu.

*

Şimdi ne diyorlar?

*

PYD terör örgütüdür.
Kobanidekiler teröristtir.
Eyyy ABD, bizimle mi ortaksın, terörist PYD’yle mi ortaksın filan.

*

Boşuna dememiş atalarımız…

*

yediğin hurmalar
yedirdiğin lahmacunlar
gün gelir malum yerini tırmalar!

*

Buyrun işte faturası…
PYD’nin bu coğrafyada aktör olması için elinden geleni yapacaksın, Kobani’nin anahtarlarını kendi ellerinle PYD’ye teslim edeceksin, Kürdistan silahlı kuvvetlerine yolgeçen hanı olmak için tezkere çıkaracaksın, Kobanidekileri alnından öpeceksin, PYD’ye yardıma gidenlerin yediği lahmacunun parasını bile bu millete ödeteceksin… Sonra dönüp aynı millete “benim hiç günahım yok, hepsi ABD’nin başının altından çıkıyor” diyeceksin öyle mi?

*

Bak açık söyleyeyim.
Kimse hatırlamıyordur, yaptıklarım çoktan unutulmuştur, nasıl olsa yediririm sanıyorsun ama…
Lahmacun olsan, yenmezsin!

150 sene önce değil, sadece 1.5 sene önce, temmuz 2014… Suriye’den Türkiye’ye geçmeye çalışan silahlı grup, jandarmaya denk geldi, çatışma çıktı, üç askerimiz şehit oldu. Genelkurmay açıklama yaptı, “çatışmada en az altı PYD/PKK mensubu terörist öldürüldü” dedi. - akp 0

Yorumlar

  1. Mustafa Aslan Aksungur avatarı
    Mustafa Aslan Aksungur

    net) Ekler11 Şub (1 gün önce)
    İLGİLİ SİTE LİNKİ : http://yasamdanyanayiz.com ÖZEL BÜRO NOTU : İçinde “Barış…

    Mustafa Aksungur
    11 Şub (1 gün önce)

    Alıcı: ozel-buro-isti.

    Mustafa Aslan AKSUNGUR Eğitimci-Araştırmacı-Yazar

    Memurevleri Mah.Tonguç Cad.205Sok.No: 2/44

    ANTALYA

    0 535 445 55 11 maslanaksungur@gmail.com

    71

    DİNDİRİN BU KANI! I.

    ÇIKAR DALKAVUKLUKLARINI YOK EDELİM

    Güzel Türkiye’mizin Yüksek makamlarında: (Diyelim ki, 4000) Makam Sahibi var. Bunların çevresinde bunlara DALKAVUKLUK yapmak icin Dört dönen DÖRT MİLYONU AŞKIN ÇIKAR DALKAVUĞUUZ APORT beklemetedirler. Bu İTLERİN Payları, bekledikleri kemik kırıntları önlerine atılmazsa, sahiplerini bile DALAMAYA kalkışırlar. Bunları böylece blelim..!
    Şunu da bilelim ki bu Yüksek Makam sahiplerimizin hiç birisi, CUMHURBAŞKANIMIZ bile olsalar, bu dalkavuklardan güç almadan, onları maşa olarak kullanmadan İNSANLIĞA AYKIRI İŞLEVLER İÇİN “OLUR!” veremezler; imza koyamazlar! Maçaları sıkmaz!

    Maşasız meşe koru tutulmaz! Tutmaya kalkışanın Elleri yanar.

    HIRSIZLIĞA + YOLSUZLUĞA + PETROL KAÇAKÇILIĞINA … vd. vd. Akla gelen tüm yolsuzluklara, aykırılıklara cesaret edemez olurlar! İmza atamazlar!

    Durum böyle olunca da, YETMİŞ YILDIR yaşadığımız tüm kanunsuz eylemler, usturayla kesilmişçesine şirrrp diye kesilir. Yüce Türk HALKI da, topluca hepimiz BİRDEN rahat bir nefes alırız. İşimize gider, işimizden gelir, işimizi kotarır İNSANCA, İNSAN gibi yaşarız..!
    İşte o zaman, gerek bilerek, gerekse bilmeksizin, ruhumuz bile duymaksızın SÖMÜRÜLEN BİZLER VE DE O (74) MİLYON İNSANIMIZDAN hiç birimiz, kanımızı o yetkili Makam sahibi sömürgenlerimize içirtmeyiz, sömürtmeyiz..!

    Hoş, zaten o sömürgen sınıf temsilcilerinin, makam sahiplerinin hiç birisi de sömürmeyi gündemine almak şööyle dursun, akıllarından bile getiremez olurlar ol zamanlar…

    SÖMÜRÜLEN Bu 74 milyon insan, (İçinde ben de varım.) Uyanmak, bir yumruk olmak zorundayız… Gelin uyanalım..!
    Bir elde beş parmak var. Parmaklarımızı ayrı ayrı tuttuğumuz zaman avucumuzda su bile eğleşmez. Hiç bir maddeyi tutamayız! Onları birleştirdik miydi, her hakkımızı alır, her şeyi avucumuzla tutar, avucumuzun ortasında buluruz..!
    Eee, öyleyse: Eyy o özel çıkarcılar dışındaki 74 milyon HALK İNSANI!

    Gelin 74 yıldır yattığımız bu “Eshab-ı Kehef Uykusundan” uyanalım artık! Şu DÖRT MİLYONCUK ÇIKARCILAR GÜRUHUNU, ÇIKAR DALKAVUKLARINMIZI, eğer istersek tükürüğümüzle boğarız..!

    Gelin isteyelim, BOĞALIM, YOK EDELİM DALKAVUK GÜRUHUNU..!

    m.a.a.

    ÇIKARCI DALKAVUKLAR GÜRUHUNU YOK EDELİM..! Kampanyasını başlattım. ETKİNLİĞE ve EYLEME geçirmek için senin yardımına ihtiyacım var.

    Hemen şimdi 30 saniyeni ayırarak bu ilişimi imzalar mısınız? İşte linki:

    https://www.change.org/p/özel-çikarcilar-dişindaki-74-milyon-halk-insani-çikarci-dalkavuklari-yok-edelim

    Mustafa Aslan AKSUNGUR Eğitimci- Araştırmac-

    Yazar. Memurevler Mah Tonguç Cd 205 Sok No 2/44

    ANTALYA

    Tel: 0535 445 55 11 maslanaksungur@gmil.com

    72

    DİNDİRİN BU KANI! II.

    ÇIKAR DALKAVUKLUKLARINI YOK EDELİM

    “-Söz, özü dışa yansıtan bir dış-bükey aynadır!” Diye başlarsam söze ve de:

    “Bilimin dalkavuğu olamaz! Gel bil ki insanlık için Bilgenin dalkavuğu, cehlin (Bilmezin) dalkavuğundan bin bir-iki kez daha yıkıcıdır; bin-üçyüz beş kez daha tehlikeli olur!” Diye sürdürürsem sözlerimi; acab’ola ki, sizler ne buyurursunuz benim bu yadsınamaz “doğrularıma…”

    Sizlerin ne buyuracağınızı pek bilemem kuşkusuz ben… Ama sizlere şunu arz edeyim ki:

    “Tek başına da kalsan, doğru bildiğin yolda yürü ya Mustafa!” Diyor beyin kıvrımlarıma sığamayan aklım bana…

    Düşünüverelim biyol, bir ülkede normal yargı kurumları varken, bunlar görevlerini hiç bir etki altında kalmadan, düpedüz, onurluca yapıp dururlarken, onlarla yetinmeyen, o ülkeye “Özel Mahkemeler” kurulmasına ve bu Mahkemelere: “Özel Yargıçlar + Özel Savcılar” atanmasına, özel yetkilerle donatılmalarına “Parmak Olur”u vermek ne demektir..? Hem de Millet Adına…

    Ben buna: “Halk Düşmanlığıdır + Diktatör Dalkavukluğudur!” diyorum. Yanılmışsam Eger, adını sizler koyunuz lütfen de, ben de öğreneyim. Yanlışımı görrsem yanlışımdan döneyim.

    “Yanlışlarından dönmek gibi yüce erdem olamaz..!” Demiş büyüklerimiz.

    Bu: “Özel Yasaları” öneren kişilere, kurumlara, bu istemi yasalaştıran Meclise, yürürlüğe koyan yetkili makamlara, hele hele bu yetkili katlara DALKAVUKLUK yapan, yandaş parmakçı kaldıraç makinalarına…

    “Kavakta nar biter mi?” diyen her üst görevlisinin önünde eğmeç gibi eğilerek:

    “Hem de kafam gibi gibi biteeer Âmirim, Bakanım.. Başbakanım..Cumhurbaşkanım..!” Diyen yetki ve oy sahibi sözde “Bilge”lerin yıkımını, hangi “Bilmez”in kazması, küreği, dinamidi, beyni, yüreği, gücü, teni, teri… hatta, hatta, o kutsal denilen “Oyu” ve onun arkadan gelecek olan “Soyu” düzeltebilir acaba..?

    Bunun doğru yanıtını bulmak için şu bizim: 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri çalışmalarına bir bakıvermemiz yeter de artar bile…

    Bir ülkeye en büyük kötülüğü yapan, o ülkenin “Diktatörü” değildir Dostlarım; o diktatöre diktatörlük yolunu açan, çevresinde kümelenmiş olan kişiliği paçavralaşmış “Çıkar Dalkavuklarıdır. Çıkar Güruhlarıdırlar! Bunlar Milletin vekilleri değil, ÇIKARLARININ Tutsaklı vekilleridirler!”

    Düşünün biyol: Çevresindeki dalkavukları olmasa, 17 ve 25 Aralık olayları, böylesine sessizce örtülebilir miydi şu Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, ve de dışında? Örtülmek şöyle dursun, “Cumhurbaşkanlığı makamı ile Ödüllendirilebilirler miydi? Onu isteyen kahramanlar?

    “Akıl için yol birdir!” demiş atalarımız. Akllarımızı başımızdan hiç bir RÜŞVET ayıramasın lütfen…

    Yaptığı her yolsuzluğa, her kanunsuzluğa:

    “Pek güzel yapıyorsunuz Başkanım, Başbakanım, Yan bakanım, Dik çakanım!” diyen dalkavukları olmasa, yasaları çiğneye çiğneye kim, nasıl Cumhurbaşkanlığı Makamına, tereyağından kıl çeker gibi bu denli kolaylıkla çemrenip çıkabilirdi ki?

    Ben, onu-bunu bilmem; bildiğim bir şey varsa, o da: Her Ulusun, yok olmamak için yok etmesi gereken en başta gelen baş “DÜŞMANI”: O Ulusun başına çöreklenen “Diktatörü” değildir. O Diktatöre o makamı açan, Dikatörün çevresinde dört dolanan Çıkar Dalkavukları Güruhudur. Halkımızın ve ülkemizin selameti için en başta gelen görevimiz: Bu güruhları yok etmek DALKAVUKLUĞU ortadan kaldırmaktır.

    Yüce Türk Halkları adına, her Halk severin, her İnsan severin “Birincil Görevi”:

    DİKTATÖRÜNÜ yok etmek değildir! O diktatöre cesaret veren, destek olan, DALKAVUKLUK yapan Dalkavuklar sürüsünü, Derintilerini yok etme-kutsal görevidir…

    Eyy Yüce Türk Halkı: Buyurun Kutsal Görev için iş-başına..!

    İşimiz, Diktatörlerimizi yok etme savaşımı değildir. Diktatörlere Cür’et, Cesaret ve Yetki veren DALKAVUKLAR kümesini yok etme savaşımıdır..!

    Şu son iki binli yıllar içinde öylesine de çoğaldılar ki bu dalkavuk deriltileri, affedersiniz: Halkımızın o dopra deyimiyle:

    “*ikimizi sallasak, kesinkes bir dalkavuğumuzun kıçına dokunur!” Oldu… İşte bu kesimine çoğalttık bu çıkar dalkavukları srsünü şu sahipsiz Ülkemizde…

    Bu Dalkavuklarımızı yok etmediğimiz sürece, Ulusçak, tümden “Yok Olma” sorunuyla karşı- karşıya kalacağımızı bilmemiz ve gerekenleri yapmak için bu konuyu bilincimizden hiç çıkarmamamız gerekir..!

    Benden söylemesi. Ötesini Yüce Türk Halkımızın beyni, vicdanı ve “OY!”Ları bilecek artık… m.a. a.

    “-ÇIKARCI DALKAVUKLAR GÜRUHUNU YOK EDELİM!” Kampanyasını başlattım. ETKİNLİĞE ve EYLEME geçirmek için sizlerin yardımlarınıza ihtiyacım var.Hemen şimdi 30 saniyenizi ayırarak bu ilişimi imzalar mısınız LÜTFEN? Buyurn, İşte Linki:

    https://www.change.org/p/özel-çikarcilar-dişindaki-74-milyon-halk-insani-çikarci-dalkavuklari-yok-edelim

    ÖZEL ÇIKARCILAR DIŞINDAKİ 74 MİLYON HALK İNSANIMIZI: ÇIKARCI DALKAVUKLARI YOK ETMEYE ÇAĞIRIYORUM!

    Mustafa Aksungur

    Mustafa Aslan AKSUNGUR Eğitimci-Araştırmacı-Yazar

    Memurevleri Mah.Tonguç Cad.205Sok. No: 2/44

    ANTALYA

    0 535 445 55 11 maslanaksungur@gmail.com

    73
    DİNDİRİN BU KANI: III.
    ÇIKAR DALKAVUKLUKLARINI YOK EDELİM

    Oturdukları “MAKAM KOLTUKLARININ” verdiği yetkileri kötüye kullanan; ÇIKAR SAĞLAMAK icin Milletin başında boza pişiren Milletvekilleri… Bakanlar… Başbakanlart… Cumhurbaşknları ve yetkilimakam sahipleri! Sizleredir sözüm:
    Verdiğiniz keyfi kararlarınızdan ve yasadışı emirlerinizden ötürü, tüyü bitmedik yetim-yetameden tutun da, tüm 77 milyonTürk Halkına karşı iliklerinize dek günahlı, iliklerinize dek sorumlusunuz…
    Şunun şurasında, en uzun yaşayan insan, 60, 70 yıl, haydi bilemedin, 100 yıl yaşıyor. Eee, düşünüverelim biyol, değer mi şu YÜZ YILLIK bir çıkar saltanatı için kıyamete kadar o ateşli CEHENNEM BALÇIĞININ batağınıp kıvranmaya..?

    Valiler, Kaymakamlar, Yargıçlar, Savcılar, Kumandanlar, Amirler, Memurlar ve digerleri..!
    Amirlerinin emirlerine uyarak ya da rüşvet alarak yasadışı işler yapan tüm yetki sahipleri, sizler de en AZ sizleri atayan makam sahipleri kadar kanlı, kirli bir GÜNAH BALÇIĞININ Çıkmazına gömülür, GÜNAH ÇAMURUNDA debelenir durursunuz… Unutmayın ki: “Yerin üstü varsa, altı da vardır!” Demiş Atalarımız. Yasadışı emirlerde amir, memur, üst alt diye bir özür tanınmaz.
    Bu dekicik anımsatmalardan sonar, gelelim şimdi de 2016 Türkiye’sinin barış içindeyken verdiği savaş telafetine:
    88 YAŞINDAYIM. Bir TC. Vatandaşıyım. İnanın içtenliğime, Televzyon açmaya, Haber dinlemeye, Gazette okmaya korkar oldum. Gün geçmiyor ki Iki, üç, beş Mehmetçiğimizi şehit vermemiş olalım. Kurtuluş Savaşı şehitlerimizi geçti nerdeyse teröre verdiğimiz kurbanlarımızın sayıları…
    Ateş düştüğü yeri yakar. O şehit analarının, o şehit babalarının, o şehit bacılarının, o şehit yakınlarının yüreklerini yakmaya şu bizim DEVLET SORUMLARIMIZIN ne hakları var Allah aşkna..?
    Böylesi kanlı ölüm acılarını yaşayan Halk İnsanları:
    “-İlâhi senin de başına gelsin de, en kıymetlilerinin canında bul..!” Diye SORUMLULARA ilenir dururlar…
    Bizim gani gönüllü yüce HALKIMIZ bunu bile gönül indirmiyor.
    Anlayın artık..! Dindirin bu kanı..! m.a.a.

    “-ÇIKARCI DALKAVUKLAR GÜRUHUNU YOK EDELİM!” Kampanyasını başlattım. ETKİNLİĞE ve EYLEME geçirmek için sizlerin yardımlarınıza ihtiyacım var.Hemen şimdi 30 saniyenizi ayırarak bu ilişimi imzalar mısınız LÜTFEN? Buyurn, İşte Linki:

    https://www.change.org/p/özel-çikarcilar-dişindaki-74-milyon-halk-insani-çikarci-dalkavuklari-yok-edelim

    ÖZEL ÇIKARCILAR DIŞINDAKİ 74 MİLYON HALK İNSANIMIZI: ÇIKARCI DALKAVUKLARI YOK ETMEYE ÇAĞIRIYORUM!

    Mustafa Aksungur

    74

    DİNDİRİN BU KANI! IV

    ÇIKAR DALKAVUKLUKLARINI YOK EDELİM

    11 Şubat 2016 05:58 tarihinde Özel Büro (Digi.Security.Isnet) yazdı:

  2. aira avatarı
    aira

    Lütfen sisteme yazar girişi yaparak yazılarınızı giriniz.

  3. […] Günümüzde AKP ve Asrın Lideri’ne toz kondurmayan ve Türkiye’nin sorunlarını AB ve ABD’ye yüklemeye kalkışanlar için “arşiv” hiç de hoş bir nesne değildir. Örneğin, Kuzey Suriye’de ABD’nin desteği ile faaliyet gösteren PKK uzantısı YPG terör belası ile ilgili gerçekler … “Arap Baharı”nın bir parçası olarak ABD’nin (Obama) kışkırtması ile 2011’de Suriye’de iç savaşın başlaması, Türkiye’nin büyük bir iştahla bu iç savaşı desteklemesi ve körüklemesi, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile havada şak-şak tokalaşmalar, Barzani’yi Diyarbakır’da kırmızı halılarla karşılamak, Emevi Camii’nde namaz kılma hevesleri, “Kardeş Esad” Beşşar Asad’ın “Esed” olması, sonra “katil” ilan edilmesi, Peşmergelerin davul zurna ve lȃhmacun ikramlarıyla Suriye’ye girişi, sonra Rusya’ın da işe karışması, Suriye’de üs edinmesi, netice olarak Suriye’nin dost bir ülke olarak kaybedilmesi, itini koparan Suriyelilerin “mülteci” olarak Türkiye’ye gelmesi, Türkiye’nin bu “iltica”ya kucak açması, ve tabii ki Suriye’de PYD/YPG örgütünün faaliyet göstermesi … Uzatmayalım, kısa bir hatırlatma:  https://www.turkishnews.com/tr/content/2016/02/11/pkk-erdogan-ve-lahmacun-yilmaz-ozdil-sozcu/. […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir