Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB Dönem Başkanı ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile baş başa ve heyetler arası görüşmesinin ardından basın toplantısı düzenledi. Görüşmede, AB ilişkileri, mülteciler ve terörle mücadele konuları ele alındı.
Davutoğlu, ABD’nin PYD’yi terör örgütü olarak görmemesine ilişkin bir soru üzerine, “Terör insanlık suçudur. Büyük bir suçtur ama terör kadar tehlikeli olan bir şey var ki terör örgütleri arasında ayrım yapıp, şu terör örgütü benim için zararlı değil ise bunu terör örgütü olarak saymayalım denilen bir tavır olacaktır. Bütün devletler terör örgütlerine karşı ortak tavır almazsak ve bize zarar vermeyen terör örgütlerini masum göstermeye çalışırsak, bütün terör örgütlerine yardım etmiş gibi olumsuz bir tavırla karşı karşıya kalırız. PKK, Türkiye için AB için bütün ABD için terör örgütüdür. PKK terör örgütü ise, PKK uzantısı olan ve eğitimini Kandil’de alan, Kandil’den yönetilen PYD, YPG terör örgütü mü değil mi? Olmadığını söylüyorsa ya Ortadoğu’daki gerçeklikten ya Irak’tan ya da Sincar üzerinden Suriye’ye sağlanan destekten ya Kandil’de eğitilen Suriyeli PYD’li teröristlerden habersiz demektir” dedi.
“Birisi PKK terör örgütüdür ama YPG terör örgütü değildir diyorsa; eldeki bu istihbaratlara rağmen, o zaman biz samimiyet sorgulaması yaparız” diyen Davutoğlu şöyle devam etti:
‘Suriye’de vururuz’
“11 Eylül olduğunda Türkiye ABD yanında yer aldı. Teröre karşı faaliyetlerinde teröre karşı mücadeleye katkıda bulundu. Açık ve tehdit olan PKK uzantısı YPG’nin terör örgütü olmadığı tezini savunmak, terör karşı verilecek mücadeleye en büyük darbedir. Köklü ilişkilere sahip olduğumuz ABD’nin bu konudaki tutumunun netleşmesini beklemek hakkımızdır. Washington’a da dost ülkelere de sesleniyorum, Türkiye’ye zarar vermekle birlikte başka ülkelere zarar ermediği için mazur görülen terör örgütleri bir müddet sonra en büyük zararı diğer ülkelere de verirler. PYD, Suriye’de rejim ile işbirliği yapmış, Rusya ile işbirliği halinde sivillere saldırmaktadır. Buna dair belgeler de ortadadır. Terör irtibatları ortada. Müttefikimizden açık tavır beklemek hakkımız. Kendileri ile görüşüyoruz. Bilinsin ki, teröre karşı Türkiye içinde verdiğimiz mücadeleye eğer Suriye’den de destek geliyorsa, ki geliyor, Türkiye’ye dönük bir tehdit olduğunda biz Irak’a dönük aldığımız tedbirler Kandil’e dönük aldığımız tedbirler neyse Suriye’deki terör odaklarına karşı da aynı tedbirleri alırız. Türkiye’ye saldırı düzenlediği için DEAŞ mevzileri nasıl koalisyon uçakları ile vurduysak, Türkiye sınırlarındaki DEAŞ mevzilerini top atışları ile nasıl hedef aldıysak Türkiye’ye zarar veren her terör örgütüne de aynı muameleyi gösteririz dostlarımızdan da bizim yanımızda ve terör örgütlerinin karşısında olmasını bekleriz”
Bizim kimseden nasihat almaya ihtiyacımız yok
Davutoğlu, Rutte ile görüşmede Türkiye AB ilişkilerini ve mülteci krizini ele aldıkları belirterek, “Mülteciler sorunu tek başına çözülmeyeceği insanlığın mesesi olduğunu fark ettikçe işbirliği alanları genişledi” diye konuştu.
‘Suriye sınırı açık’
Türkiye’nin Halep’ten kaçanlara sınırı açığp açmayacağına dair bir soru üzerine Davutoğlu şunları söyledi: “Suriye sınırı hiç kapanmadı. Türkiye ağır yüklerine rağmen sınırını açık tutmuş, 2.6 milyon kardeşimize sınırını açık tutmuştur. Suriye sınırı, yüreğimiz evimiz açıktır. Suriye için bugüne kadar kılını dahi kıpırdatmayan çevrelerin; BM de buna dahil, mülteci akınına yol açan Rus bombardımanına dur demeyenlerin dönüp Türkiye’ye sınırlarını aç demesi de iki yüzlülüktür. Uluslararası toplum acziyetini Türkiye’ye yıkmamalıdır. Bizim kimseden ders ve nasihat almaya ihtiyacımız yok. 2.6 milyonu alırken sormadık, 60 bini de her türlü imkanı verirken de sormuyoruz. Yaptığımız şey şudur; gelmek isteyenleri alırız ama önceliğimiz Suriye içindeki kamplarda kalmasıdır.”
‘Ufak bir meblağ’
Davutoğlu AB’nin vereceği 3 milyarın yeterli olup olmadığına dair bir soruya da, “Türkiye’ye yapılan yardım değil, Suriye’ye yapılan yardım. 1 kuruş dahi Türkiye için kullanılmayacak. Suriye krizi bağlamında bakıldığında ufak bir meblağ. Yeterli mi böyle bir yardım ile külliyen mülteci sorunu çözülecek demek yanlış olur” dedi.
10 maddeye destek
Rutte de “Biz mülteci sorununu sadece Türk problemi sanıyorduk. Gördük ki, hep birlikte buna karşı mücadele etmeliyiz. Türkiye 2.6 milyon Suriyeli bulunuyor, Türkiye’yi övmeliyiz” dedi. Rutte, Davutoğlu ile Merkel arasındaki 10 maddelik anlaşmaya destek verdiklerini ve NATO’da girişimlerde bulunacaklarını da söyledi. (MİLİYET)