ASKER SELÂMI
HÜSEYİN MÜMTAZ
Dün, dört-beş saat arayla Türkiye’de iki olay vuku buldu.
Önce Necati Doğru şunları yazdı;
“Yaklaşık dört yıl önce Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Güneydoğulu gazetecilere verdiği iftar yemeğinde şunları söylemişti: ‘Kuzey Irak’da özerk bir Kürdistan kuruldu. Başşehri Erbil’dir. Kuzey Suriye’de özerk bir Kürdistan kuruldu. Başşehri Kamışlı’dır. İran’da da özerk bir Kürdistan kurulacak. Başşehri Mahabad olacak. Türkiye’de de bir özerk Kürdistan kurulacak. Diyarbakır’ın ismi değiştirilerek –Amed- yapılacak. Başşehir Amed olacak.
Bu 4 başşehir Avrupa Birliği’nde olduğu gibi yanlarına Ermenistan ve Ürdün’ü de alıp, sınırları da kaldırarak ‘ortak para birimine’ geçecek ve ‘Büyük Kürdistan Birliği’ hayat bulacak”.
Gün ortasına doğru 12’de de İstanbul’da bir Türkiye Kupası maçı oynanmaya başladı.
Başakşehir ile “Amed” arasında..
Amed neymiş? Baydemir’in tam dört yıl önceki lâfından öğrendiğimize göre Diyarbakır’ın “yeni” adıymış, dört parçalı Kürdistan’ın Türkiye’deki bölümünün başşehriymiş.
Peki bu “dört parçalı proje” bu kadar ortadayken, dört yıldır davul-zurnayla gündemdeyken, Başakşehir’in oynadığı takım nereden çıktı? Kim bu ismi verdi, Futbol Federasyonu nasıl tescil etti bu ismi?
Futbol kulübüne verilen isim, ilk adım mı? Sarı Öküz mü?
Her gün “Diyarbakır’ın Sur ilçesi”nden şehit haberleri geldiğini okuyor, duyuyoruz..
Madem yol oldu, neden siz de şehirin ismine Amed demiyorsunuz?
Ya takımın ismini düzeltin yahut şehrin ismini.
***
Ne yazık ki şehit haberlerini kanıksadık..
Şırnak, Cizre, Silopi, Diyarbakır kent merkezinde göğüs göğüse meskûn mahâl-sokak muharebeleri yapılıyor; anladık; sivil halk zarar görmesin diye asker tank topuyla evleri yıkmıyor, ev ev, oda oda “temizlik” yapıyor.
Ama iki aydır aynı filmi seyrediyoruz. Dışarıyla irtibatı kesilen-kuşatılan terörist nasıl oluyor da halâ dayanıyor? Silahı, cephanesi, İHA’sı, yiyeceği, tıbbi malzemesi neden bir türlü bitmiyor?
Takviye mi alıyor?
Nasıl?
İki-üç aylık silah, cephane, yiyecek ve malzeme… Ve terörist güruhu oraya nasıl yerleşti, depolandı? Onlar yerleşene, bölgeyi tahkim edene kadar kimse mi görmedi? Neden görmedi? Aslî görevi bu olanlar neredeydi?
Bu yığınağa göz yumulmasının hiç mi idarî/siyasî sorumluluğu yoktur?
Hesap sorulmayacak mıdır?
Hırsız suçludur da, “evin sahibinin” hiç mi suçu yoktur?
Devesini sağlam kazığa neden bağlamamıştır?
***
Maç bitti, Başakşehir son dakikada beraberliği yakaladı..
Ve olanlar oldu..
“Başakşehir’in iki golünde de imzası olan Semih Şentürk, takımı 2-1 gerideyken uzatma dakikalarında beraberlik golünü kaydetti.
Semih Şentürk gol attıktan sonra PKK lehine slogan atan Amed tribünlerine giderek asker selamı verdi”.
“PKK lehine slogan atan Amed tribünleri”..
Anladınız mı?
Amedspor futbol şube sorumlumuz Servet Erol da diyor ki; “Maçtan sonra taraftar grubumuzu apar topar gözaltına aldılar. Sokak aralarında dövülüp ellerini tersten kelepçelediler. Futbol müsabakası bir savaş değildir..Teknik heyetin yaptıkları yetmezmiş gibi bir de Semih Şentürk’ün asker selamı vermesi taraftarlarımıza yönelik kabul edilemez bir harekettir”.
“Asker selamı taraftarlara yönelik kabul edilemez bir hareket”miş.
Bunu da anladınız mı?
Asker selâmı” neden zoruna gidiyormuş Amed’lilerin?
Biz “paşa elbisesiyle”, fizik kurallarına ve talimatlara tamamen aykırı, ters L şeklinde yerlere kadar eğilinerek sarkıtılan nice kandilli temennalar gördüğümüz için…
“Takım üniformasıyla” verilen bu asker gibi asker selamları ruhumuzu okşamıştır..
Cümlesine KAPAK OLSUN..
***
Semih’in selamından sonra sosyal medyada “askerliğini yapmadığı yahut bedelli yaptığı” yazılıp, çizilmiş..
Bedel dediğiniz, 1000 eurodur.
Sudan ucuz…Bugünkü kurla 3225 Türkish Lira..
Ben günümüzde hiçbir erkek Türk ferdinin askerliğini yapıp yapmadığı, ne kadar/nasıl/nerede ve kaça yaptığı ile asla ilgilenmiyorum..
“Yemen yolu çamurdandır, sefertası bakırdandır, zenginimiz bedel öder, askerimiz fakirdendir” türküsü çok geçmişte kalmıştır.
Artık “fakirimiz” de bedel ödeyebilmektedir.
Semih ne diyor?
“İstiklâl Marşı ıslıklandı, askere küfür edildi, bunlar zoruma gitti”.
Helâl olsun sana Semih..
Ben şimdi Gen.Kur.Bşk’nından; “Er Ryan”ı filan bir kenara bırakıp Semih’i davet etmesini, beraber esas duruşta fotoğraf çektirip, elini sıkarak Gen.Kur. resmî internet sitesine koymasını bekliyorum..
Sanki “Nefer Mehmet”ler, “Mehmetçikler” bitmiş de yoklukta “Er Ryan” bulunmuştur.
Lâf..
7 Haziran 1915 gecesi Arıburnu Merkez cephesinde şehit düşen Boyabatlı Ömer oğlu Mustafa, üzerinden çıkan destanda ne diyordu?
“Bugün bizden vatan razı olacak,
Nefer şehit, ordu gazi olacak”.
Allah hepsine rahmet eylesin.. 29 Ocak 2016
57’İNCİ ALAY HER YERDE/HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ
Bir yanıt yazın