1892-1984 yılları arasında yaşamış alman rahip Martin Niemöller’in ünlü hikayesini hepimiz biliriz :
“naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. sonra yahudiler için geldiler ve bir şey demedim çünkü yahudi değildim. sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim çünkü sendikacı değildim. sonra katolikler için geldiler ve bir şey demedim çünkü katolik değildim. ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı.”
AKP’nin Türkiye’yi getirdiği durum da o hesap. Etliye sütlüye bulaşmayan Beyazıt Öztürk, Cem Yılmaz gibi şahsiyetler bile en ufak açıklarında derslerini alıyorlar.
Cem Yılmaz Yalova valisinin azarladığı öğretmenin protesto yürüyüşünde ölümü ile ilgili attığı twit’lerden dolayı vali tarafından mahkemeye verildi.
Unutma sıra sana geldiğinde çevrende bir şeyler diyecek kimse kalmayacak.
Tweet’ler
“Mevki ile adam ezmek, kalbini ölesiye kırmak, yazık oldu gitti öğretmencik, Daha büyük mevkilere gelesin Vali Bey”
“Ne kadar demode kötü adam film karakteri varsa bizde galiba. Bunları bu haliyle yaziim desen, abartmiyim der, vazgeçersin”
“Kalpsize mevki vermeyeceksin. Ehliyet gibi kalp sorucan önce. Saçın? O Sakal? Anarşik!! diyen adama taç takarsan. Üzülürsün finalde işte. Ah”
“Sen niye mesaide bali çekiyorsun diye soran olmayınca tabi o da coşmuş. Bakmış gücü yetiyo yüklenmiş. O da bi kurban neticede. Öğrenememiş.”