Ne kadar da PKK yanlısı akademisyen varmış hayret!
Her yerde yuvalanmışlar.
Birlik olup bildiri yayınlamışlar.
Neymiş, devlet oradaki halkları katlediyormuş…
Hay Allah sizi bildiği gibi yapsın inşallah.
Bu ne utanmazlıktır?
Bu ne terbiyesizliktir?
Doğu ve Güneydoğu da kazılan hendeklere, pusulara, okulların, hastanelerin bombalanmasına, bölgeyi cephaneliğe çevirmiş olmalarına, kısacası PKK’nın yaptıklarını görmezden gelerek, (belki de içlerinden sevinerek) güvenlik güçlerimizi cani, PKK terör örgütünü gerilla göstermeye kalkmışlar.
Kim dedi ki onlara kudursunlar da askere polise silah sıksınlar?
Dertleri neymiş?
Efendim, özerklik, öz yönetim isterlermiş…
BOP projesine hizmet için, Türkiye’yi bölmek, parçalamak…
Başka ne olabilir ki?
Bin yıldır ayrı gayrımız olmamış, başbakan, cumhurbaşkanı, bakan,
Milletvekili, akademisyen olmuşlar ama yine de eziliyorlarmış.
Vah vah! Sevsinler sizi…
Mustafa Mutlu bugünkü Aydınlıkta hesabını yapmış PKK destekçisi akademisyenler yüzde bir bile değilmiş.
150 bin 36 vatansever akademisyen imzalamamış bildiriyi.
Silivri, Hasdal gibi zindanlara kapatılan aydınlarımıza ve onca komutanımıza vatan haini, devleti yıkmak darbe yapmak gibi yaftalar yakıştırmışlardı.
Boşuna yıllarca kapalı kaldılar cezaevlerinde.
Kim bilir ne kadar sevinmiştiniz…
Aslında vatan hainliği yapan sizlersiniz.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini neredeyse soykırım yapmakla suçluyorsunuz.
Ne demek “Suça ortak olmayacağız?”
Birleşik PKK terör örgütünün yaptıkları karşısında teslim mi olalım yani?
Vatanımızı parçalayalım mı?
Hadi oradan sizde be…
Bunca can gitmiş, yapmadıkları kalmamış, barışmış!
Sizin niyetiniz belli, ne yapmak istediğinizi anlıyorum…
Dikkat ederseniz esas suçu siz işliyorsunuz.
Evet, Türkiye’yi bu durumlara Erdoğan ve beceriksiz AKP iktidarı taşıdı tamam da, olanlar karşısında neden sessiz kaldınız, bildiri yayınlamadınız?
Demek ki o zaman şikâyetçi değildiniz hatta mutluydunuz.
Tevekkeli değil üniversitelerde bu kadar PKK yanlısı geçler oldu.
Sizin gibi hocalar olduğu müddetçe de gençlerin beyinleri yıkanır böyle…
Yazık, yazık sadece vatana değil yediğiniz ekmeğe de ihanet içindesiniz.
***
15-16 Ocakta yapılacak CHP kurultayına saatler kaldı ve halen Parti Meclisi
Üyelerinin çarşaf liste ile mi, blok liste ile mi yapılacağı bilinmiyor.
Bilinen, Kılıçdaroğlunun yine CHP’nin başında kalacağıdır.
Bu kurultay da yenilenmeden uzak, parti içi iktidar ve güç değerleri hesaplarıyla olacaktır.
Yanlış yapanlar, CHP yi ideolojisinden koparanlar yine yerlerini koruyacaklarsa ne gerek var ki kurultaya?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP’nin akademisyenlerin yaptığı çağrının yanında olduğunu söylüyor.(Olmasa şaşardım vallahi.)
Lafı hazır. Özgür düşünceymiş, Erdoğan’a biat etmiyorlarmış, barış talep ediyorlarmış ta, istedikleri şey ölümlerin, çatışmanın son bulmasıymış.
Bir kere savaş ve barış iki ülke arasında olur.
Terör ile terörist ile barış olmaz.
Çok düşünüyorlarsa PKK ya silah bıraktırsınlar ve teslim olmalarını söylesinler.
Sezgin Tanrıkulu’nun CHP adına konuşmasını CHP sözcüsü Haluk Koç yalanladı kibarca.
Tanrıkulu’nun sesini hep HDP ve PKK için duyuyoruz ama ülke hayrına bir kelamını şahsen duymadım.
Mesela Başbakan Ahmet Davutoğlu imzasıyla 8 Ocak 2016 Tarihli ve 29587 Sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Cuma İzni ile İlgili 2016/1 Sayılı Başbakanlık Genelgesi hakkında gıkı çıkmadı.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ 2, 10.14.19 ve 24 ve maddeleri – 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 3-122- 216-219. Maddelerine aykırı olduğu ve Atatürk İlke ve Devrimlerine karşı olan bu genelgeye neden itiraz etmedi?
Hoş Kılıçdaroğlu’da ses etmedi ya…
Ulusal Eğitim Derneği Isparta Şube Başkanı Mahmut ÖZYÜREK “Genelgenin Yürütmesinin Durdurulması ve İptali” İstemi ile Danıştay Başkanlığına sunulmak üzere Isparta İdare Mahkemesine 13.01.2016 Çarşamba günü başvurusunu yapmış. Sağ olsun…
CHP neredeydi acaba, duymadı mı?
***
Parti içi özgürlük ha!
Ömer Faruk Eminağaoğlu CHP Ankara Kadın Kolları Kongresi’nde konuşma yapmak istedi.
Ne bağırtıydı o… Aman Allah’ım!
Adamı paralayacaklardı neredeyse…
Kongrede konuşma yapan CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin Eminağaoğlu’nun konuşma yapma talebine destek verenlere, “Bu kongreyle hiç ilgili olmayan bir arkadaş çıkıp bizim kadınlarımıza çekidüzen (!) vermeye çalıştı. CHP kadınlarına hiç kimse çekidüzen veremez.
Bu arkadaş iki gün önce Disiplin Kurulu’na bizzat Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun partiden ihraç edilmesiyle ilgili bir önerge verdi. Onu mu savunuyorsunuz demiş…
CHP kadınlarına hiç kimse çekidüzen veremez sözlerine çok güldüm.
Bir zamanlar öyleydi…
Adnan Beyi en az 25 senedir tanırım.
Baykal’ın sağ koluydu.
Eminağaoğlu’nun Kongrede konuşma hakkı olur veya olmaz bilemem ama kadınlara çeki düzeni çok ta güzel vermişler.
Ne de olsa kendi belirledikleri delegeler tabi…
Bir yanıt yazın